Adli Para Cezası
İçerik Başlıkları
Suç işlenmesi ve bunun sonucunda yaptırım uygulanması halinde yasalarda her suç karşılığı belirlenen cezanın, belirli bir meblağ paranın kanunun emrettiği yere ödenmesinin yaptırım olarak belirlenmesine denilmektedir. Ödenmemesi durumunda kanunun diğer gösterdiği yaptırımlara çevrilebilmektedir. Devletlerin modern çağda kişinin hürriyetini kısıtlayıcı cezalardan ziyade işlenen suçun yaptırımının ağır olmaması karşısında verilen cezanın kişinin hürriyetini bağlayıcı olmasından ziyade malvarlığına yönelik olması cezaların bazı sakıncalı taraflarını da ortadan kaldırmaktadır.
Zaman içinde iş bu yaptırım türünün alanı da genişletilmektedir. Suç teşkil eden fiillerden dolayı failin toplum nazarında da kınanmasının ıslah edilmesinde amaç olarak kullanılışı adli para cezalarında suçluların maddi yararlarından yoksun bırakmayı yargı eliyle amaçlamakla beraber kusur durumu ve suçlunun ekonomik durumunu da göz önünde bulundurularak orantılı bir para ödenmesi ile yaptırımın infazının tamamlanması sonucunu doğurmaktadır.
Adli Para Cezası Nedir?
Türk Ceza Yasasındaki düzenlemelere göre yargılanan bir şahsa suçun öngördüğü ceza tayinine göre dört farklı şekilde adli para cezası verilebilir: 1-Doğrudan Hükmedilen Adli Para Cezası: Türk Ceza Yasasında bir suçun cezası doğrudan adli para cezası olarak düzenlenmiş ise hakim hapis cezası veremeyeceği gibi suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği adli para cezası vermek zorundadır. Seçenek Yaptırım Olan Adli Para Cezası: Türk Ceza Yasasında bir suçun cezası hapis veya adli para cezasına karar verilmesi yaptırımların yalnızca birinin uygulanması gerektiği seçenek olarak karşımıza çıkması durumunda seçenek yaptırım adli para cezasıdır. Örneğin, Kamu görevlisinin ticareti suçunda Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.şeklinde bir madde ile seçenek yaptırım imkanını kullanma yetkisi hakimin takdirindedir.
Hapis Cezasından Çevrilen Adli Para Cezası: Kasten işlenen suç dolayısı ile 1 yılın altında hükmedilen hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilir. Ancak Taksirle işlenen suçlarda ise ceza miktarına bakılmaksızın tüm cezalar adli para cezasına çevrilebilir.
Hapis Cezası ile Birlikte Hükmedilen Adli Para Cezaları: Türk Ceza Kanununda bazı suçlar açısından hem hapis hem de adli para cezasının birlikte uygulanması öngörülmüştür. Yasa maddesinde “…….altı aydan iki yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasına hükmedilir” burada her iki cezaya da hükmedilmesi gerekmekte olup tek bir cezaya hükmedilemeyecektir.
Adli Para Cezasının Hapis Cezasına Çevrilmesi Şartları
Adli para Cezası seçimlik olarak verilebileceği gibi bir suçun cezası da adli para cezası olabilmektedir. Bu sebeple suçun cezasının yalnızca adli para cezası olması durumunda ve adli para cezası süresinde ödenmediğinde kısa süreli hapis cezasına çevrilecektir. Bu konuyu ayrıntısı ile açıklamayalım. Diyelim ki ceza olarak hüküm kuruldu ve mahkeme yalnızca adli para cezasına hükmetti. Savcılıkça tarafınıza ödeme emri gönderildi ve siz de süresi içinde ödeme yaptınız cezanız infaz durumuna geldiğinden bitmiş olacaktır. Ancak adli para cezasına hükmedildi ödeme emri düzenlenip gönderildi ancak herhangi bir ödeme yapmadınız. Bu halde Cumhuriyet Savcısı’nın kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapis cezası verilecektir. İnfaza ilişkin hükümler ayrı bir başlığın konusu olduğundan değinilmeyecektir. Ancak bu hapis cezası tazyik hapsi dediğimiz hapis niteliğindedir. Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle tazyik hapsine karar verilmesine ve adli para cezası hapis cezasına çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunluklarına konu olacak esas alınacak olan ceza halen adli para cezası olacaktır.
Bunun haricinde adli para cezası hükümde taksitle ödeneceği kararlaştırılır ise 24 eşit taksitle de ödeneceğine ilişkin karar kurulabilir. Adli para cezasının bir kısım taksitleri ödemenize rağmen diğer taksitleri ödeyememeniz halinde ne olacaktır? Hükümlünün adlî para cezasının bir kısmını ödemesi durumunda ceza infaz kurumundan dışarı çıkarılmayacak ve ödenmeyen kısım için hapse dönüştürme suretiyle infaza devam edilecektir. Kalan kısmın ödenmesi hâlinde hükümlü infaz kurumundan salıverilecektir. Adlî para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilâmında yazılı olmasa bile, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca adlî para cezasının ödenmeyen bölümüne karşılık gelen gün miktarı hapse çevrilir. Bu halde de ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilmesi durumunda asıl mahkûmiyet adlî para cezası olmaya devam eder. Ancak, kısa süreli hapis cezasından çevrilen ve asıl mahkûmiyet sayılan adlî para cezasının (TCK m. 50/5) ödenmemesi sebebiyle hapis cezasına dönülmesi hâlinde bu kural geçerli değildir. Kısa süreli hapis cezası, asıl mahkûmiyet kabul edilir.
Cumhuriyet Savcılığı’nın adlî para cezasını taksite bağlaması için aşağıdaki koşulların gerçekleşmesi gerekir:
- Hükümde, mahkeme tarafından adlî para cezasının ödenmesinde mehil veya taksit öngörülmemesi,
- Hükümlünün infaz makamı olan Cumhuriyet Savcılığı’ndan talepte bulunması,
- Hükümlüye Cumhuriyet Savcılığı’nca yapılan tebliğ üzerine, bir aylık süre içinde, adlî para cezasının üçte birinin ödenmesi, Taksit sayısının toplam iki olması,
- Taksitler arasında birer ay süre olması, 6. Taksitlerin iki eşit taksitte olması. Bu koşulların varlığını Cumhuriyet Savcılığı’nın inceleme görevi vardır. Koşulların gerçekleşmesi hâlinde, Cumhuriyet Savcılığı’nın hükümlünün talebini geri çevirme yetkisi bulunmamaktadır.
Adli para cezası takside bağlanmamış ise, bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet durumunda ise, bu süre beş yılı geçemez. Hükümlü, ceza infaz kurumunda geçirdiği (hapis yattığı) günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır.
Adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanamaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî para cezasıdır. Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların faili;
- Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
- Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için otuz Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,
- Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını, Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.
Adli Para Cezasının Ödenmemesi Durumu (Adli para cezası taksidi ödenmezse ne olur?)
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun uyarınca Adli para cezasını içeren mahkeme tarafından verilen karar Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. İlgili Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde adlî para cezasının ödenmesine yönelik bir ödeme emri tebliğ eder. Bu ödeme emri mahkeme kararında gösterilen adrese tebliğ edilecektir. Eğer bir adres değişikliği olmuşsa hükümlünün bunu mutlaka bildirmesi aksi halde mahkeme kararında yazılı olan adrese yapılan tebligat geçerli olacaktır. Hükümlüye tebliğ olunan ödeme emrinde yazılı bulunan adli para cezası ödemez ise, Cumhuriyet savcısı yeni bir karar alarak ödenmeyen kısma denk gelecek gün miktarını hapis cezasına çevirerek hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verir. Burada günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir.
Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir. Adli para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilamında yazılı olmasa bile Cumhuriyet Başsavcılığınca ödenmeyen adli para cezası bakımından hapse çevrilebilecektir.
Mahkeme kararı ile adli para cezasının ödenmesine ilişkin olarak mahkeme tarafından taksitle ödenmesine karar verilmesi durumunda taksitle ödeme yapılabilmektedir. Ancak Mahkeme tarafından adli para cezasının taksitle ödenebileceğine ilişkin herhangi bir karar yok ise 5275 sayılı kanunun 106 maddesinde “Hükümde, adlî para cezası takside bağlanmamış ise, bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. İlk taksidin süresinde ödenmemesi hâlinde, verilen ikinci takside ilişkin izin hükümsüz kalır.” Ayrıca yine aynı kanunun 106 maddesinin 7. fıkrasında “Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet hâlinde bu süre beş yılı geçemez.”
Hangi Cezalar Adli Para Cezasına Çevrilir?
Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre; a) Adlî para cezasına çevrilebilmektedir. Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez. Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz. Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir. Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.
Mahkemede Para Cezası Sicile İşler mi?
Adli para cezası da belli suçlar karşısında uygulanan ceza olduğundan adli sicile işlemektedir. Seçenek yaptırım olarak bile verilmiş olsa dahi adli sicil kaydı sicile kaydedilmektedir. Suçun yaptırımı olarak adli para cezası verilmesi karşısında adli para cezasının da görece diğer suçlara oranla daha düşük seviyede bir yaptırım olması dolayısı ile çoğunlukla Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulandığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerine göre de hüküm verilip henüz açıklanmadığından adli sicilde bu kapsamda adli para cezasına hükmedilmesi ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanması durumunda Adli sicil kaydında (sabıka kaydı) gözükmeyecek. Yalnızca hükümlü hakkında denetim uygulanacak ancak kasıtlı yeni bir suç işlendiğinde yeni ceza ile birlikte adli para cezasına ilişkin hüküm de açıklanacağından bu durumda sicile işlenecektir.
Adli Para Cezası Neden Verilir?
Ceza Kanunumuzda (TCK) bazı suçların yaptırımı olarak belirlenen adli para cezası görünümü suçta ve cezada kanunilik ilkesine dayanmaktadır. Belirli suçların cezası sadece adli para cezası olabileceği gibi hapis cezalarının yanına belli gün sayısına tekabül eden adli para cezası da olabilemektedir. Yani suçun yaptırımı olarak öngörülen ceza adli para cezası olduğunda hakim aksi yönde karar alıp hapis cezası da veremeyecektir. Bazen de seçenek yaptırım olarak öngörülen adli para cezası ise hürriyeti bağlayıcı ceza olarak verilebilecek kısa süreli hapis cezaları yerine kişinin ekonomik durumu ve kişilik özellikleri göz önüne alınarak uygulanabilmektedir.
Adli para cezasının nereye ödenmesi gerektiği hususu bilinmemekte ve bu sebeple çeşitli sıkıntılar yaşanmaktadır. Öncelikle adli para cezası suçun mağduru veya suçtan zarar görene değil devlete ödenmektedir. Devlet ceza yasasında suç karşısındaki yaptırımın adli para cezası olduğuna veya seçenek yaptırım olarak adli para cezası ödenmesini belirlemiş ise artık ödenecek adli para cezası devlete ödenmektedir. İdari para cezasında da keza durum aynıdır. Türk ceza kanun 52. maddesinin 1. fıkrasında hesaplanan adli para cezasının hükümlü tarafından devlet hazinesine ödenmesinden ibarettir denmek sureti ile bu hususa da açıklık getirmiştir. Savcılık tarafından tarafınıza ödeme emri tebliği ile ödenmesi lazım gelen meblağ ve hangi kanallar(banka kredi kartı maliye veznesi gibi) üzerinden ödeme yapılabileceği de belirtilmektedir.
Adli Para Cezası Yargıtay Kararları
Yargıtay 1. Ceza Dairesi Esas: 2022/ 12473 Karar: 2023 / 5065 Karar Tarihi: 13.07.2023 Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
HUKUKÎ SÜREÇ
… 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2016 tarihli, 2016/180 Esas, 2016/344 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesinin birinci, üçüncü fıkraları ve 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
… 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2016 tarihli ve 2016/180 Esas, 2016/344 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza (Kapatılan 3. Ceza) Dairesinin 23.09.2020 tarihli ve 2020/6054 Esas, 2020/11569 Karar sayılı kararı ile sanığın yargılama konusu eylemi yönünden, 5271 sayılı Kanun’un 251 … maddesi kapsamında basit yargılama usûlünün uygulanabilir hâle geldiği, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı tespit edilemediğinden sanığın cezasında 5237 Sayılı Kanun’un 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (1/4) oranda uygulanması gerektiği, Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas 2015/8 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
… 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.10.2021 tarihli, 2020/371 Esas, 2021/571 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, aynı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 … maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
0 543 156 10 06
info@minvalhukuk.com
Kızılırmak Mahallesi Dumlupınar Bulvarı YDA Center Kat:10 Daire:417 Çukurambar Çankaya/ANKARA