Hatır Taşıması İndirimi Nedir?

Hatır taşıması, maddi veya manevi bir menfaat sağlanmadan bir kimsenin araca alınması ve taşınmasıdır. Öncelikle; hatır taşımasından söz edebilmek için, “taşıyan” ve “yolcu” sıfatına haiz iki kişi arasında “yolcu taşıma” ilişkisinin kurulması gereklidir. 

Diğer bir anlatımla işletenin zarar gören yolcuyu para kazanma veya başka bir menfaatle değil, sırf hatır için, herhangi bir karşılık almaksızın taşıması halinde hatır taşımasından söz edilebilir. Yani, taraflar (zarar gören ile zarardan sorumlu olan kişiler) arasında taşıma ilişkisi bulunmaması halinde, hatır taşımasından da söz edilmesi mümkün değildir. Burada asıl belirleyici olan, taşımanın maddi veya manevi bir yarar için yapılıp yapılmadığıdır.

Sigorta Hukuku Davaları

Hatır Taşımasının Şartları Nelerdir?

  1.  Taşıyan ve yolcu sıfatına haiz iki kişi arasında yolcu taşıma ilişkisi kurulmalı
  2.  Taşınan ve taşıyan, taşımaya karşılıklı olarak rıza vermeli
  3. Taşıma maddi veya manevi bir yarar için yapılmamalı (ücretsiz ve karşılıksız yapılmalı)
  4. Hatır için taşınan kişi ölmeli veya yaralanmalıdır.

Hatır Taşımasında Hakkaniyet İndirimi ve Oranı Nedir?

6098 sayılı TBK m.51 uyarınca hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirlemektedir.

Bundan hareketle maddi tazminatın hesaplanmasında tarafların kazaya sebebiyet veren kusur ağırlığının esas alındığını söylemek mümkündür. 

Hatır taşımasında hakkaniyet indiriminin kaynağı ise m.52 yer alan “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükmü olup hatır için taşınan kişinin kazaya veya zarara etkili olacak fiilleri tazminattan indirim sebebi olarak öngörülmüştür. 

Hakkaniyet indirimi, doğrudan hatır için taşınan kişinin ölmesi veya yaralanmasına ilişkin zararlar hakkında uygulanır. Bu indirim imkânı, hatır için taşıyan işleten ve sürücüler için getirilmiştir. Dolayısıyla bu durumdan onun halefi konumundaki diğer müteselsil sorumlu Sigorta Şirketi de yararlanacaktır. Uygulamada ölen kişinin hatır için taşındığının anlaşılması halinde, hesaplanan tazminattan yapılan indirim oranı hâkimin takdirine bağlıdır fakat Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bu oranın %20 olduğu görülmektedir.

Nitekim Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E. 2021/24442, K. 2023/2227 ve 22.2.2023 tarihli kararında “….,Dava dosyasına ekli ifadeden davacının sigortalı araç sürücüsü ile arkadaş olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içeriğinden, somut olayda davacının, davalı sigortalı araçta hatır için taşındığının kabulü gerekir. Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilerek tazminattan Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları değerlendirilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir….” denmek suretiyle bu oranın %20 olduğu vurgulanmıştır.

Hatır İçin Taşımada Maddi ve Manevi Tazminat Davası

2918 sayılı KTK’nın 87/1. maddesinde; “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu ifade edilmiştir. 

Dolayısıyla hatır için taşıma, kusura dayanan haksız fiil sorumluluğunun kapsamındadır. Bu sebeple haksız fiile ilişkin yasal düzenleme olan 6098 s. Türk Borçlar Kanunu m.49 vd. gereğince zarar gören kimse hem uğradığı maddi zararları hem de manevi zararları zarar verenden talep edebilecektir. Hatır taşıması sırasında meydana gelen kazalarda zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Yine yasa gereğince uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.

Burada maddi ve manevi tazminat davalarının kaynağı haksız fiil sorumluluğundan da anlaşılacağı üzere TBK olup maddi zararlar ölüm ve yaralanma halinde olmak üzere 2’ye ayrılır.

Yasal mevzuat gereğince ölüm hâlinde uğranılan zararlar şunlardır:

  1. Cenaze giderleri.
  2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

Bedensel zararlar ise aşağıdaki gibidir:

  1. Tedavi giderleri.
  2. Kazanç kaybı.
  3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.

Manevi tazminat davası ise maddi tazminatın devamında m.56’da düzenlenmiş olup “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne amirdir. Söz konusu davaya ilişkin açılacak manevi tazminat davasında meydana gelen zarar nedeniyle taşınan kişinin yaşadığı üzüntü ve yıpranmanın yol açtığı zararların giderilmesi amaçlanır. Eğer hatır için taşınan kişi ağır bedensel zarara uğramışsa veya hayatını kaybetmişse onun yakınları da taşıyan kişiden manevi tazminat talep edebilecektir.

Hatır Taşıması ve Müterafik Kusur İle İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 22.2.2023 Tarih, 2021/24620 E., 2023/2207 K. Sayılı Kararı.

“……ÖZET : Dava, trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında Sigorta Şirketinin %75, diğer davalının %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, alınan trafik bilirkişi raporunda ise Sigorta Şirketinin tam kusurlu, davalının ise kusursuz olduğunun belirtildiği ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve alınan kusur bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporunun birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 

 

Ayrıca İtiraz Hakem Heyetince olayla ilgili Savcılık Soruşturma dosyası ve dava açılmış ise Ceza dava dosyasının bulunduğu yerden getirtilerek davacının yolcu olduğu araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığının araştırılması ve %20 oranında hatır indirimi yapılıp yapılmaması hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır………..2. Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında … Sigorta A.Ş. nin %75, diğer davalı …Ş ‘nin %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, alınan trafik bilirkişi raporunda ise … Sigorta A.Ş.’ nin tam kusurlu, davalı …Ş’nin ise kusursuz olduğunun belirtildiği ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve alınan kusur bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası ve varsa ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın Adli Tıp Kurumu, İTÜ Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporunun birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 

3. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ( TBK ) 51. maddesi uyarınca hatır için karşılıksız yolcu taşıma veya aracı kullandırmada genel hükümlere göre tazminattan uygun bir indirim yapılması, doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiştir. Hatır için yolcu taşıma veya aracı kullandırmadan söz edebilmek için, ölen veya yaralananın bir menfaat karşılığı olmaksızın taşınması veya aracın kullanılması, diğer bir deyişle taşıma veya kullanmada ölen veya yaralananın menfaatinin bulunması gerekir. Bu nedenle taşıma veya kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir menfaatinin bulunması hâlinde hatır taşımasından söz edilemez. Bu bakımdan hatır ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma veya kullanmanın kimin menfaatine olduğunun belirlenmesi önemlidir. Taşıma veya kullandırma, ekonomik yarar için olabileceği gibi ortak toplumsal değerler nedeniyle de olabilir. Ancak yakın akrabaların ve eşin taşınmasında bir menfaatten söz edilemeyeceği için hatır için taşımadan da bahsedilemez. Hâkim, gerekçesini kararında tartışmak ve nedenlerini göstermek koşuluyla tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda da değildir. 

Somut olayda davalı … vekili cevap dilekçesindeki savunmasında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir, davacı ile yolcu olarak bulunduğu sigortalı aracın sürücüsü arasındaki yakınlık dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda taşımanın başvuranın yararına yapıldığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığından hatır taşıması indirimine ilişkin itiraz reddedilmiştir. Ancak yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince olayla ilgili Savcılık Soruşturma dosyası ve dava açılmış ise Ceza dava dosyasının bulunduğu yerden getirtilerek davacının yolcu olduğu araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığının araştırılması ve %20 oranında hatır indirimi yapılıp yapılmaması hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir…

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;1.Değerlendirme bölümünün ( 1 ) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalıların diğer temyiz itirazlarının REDDİNE 2. Değerlendirme bölümünün ( 2 ), ( 3 ) ve ( 4 ) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı …Ş vekilinin; ( 2 ) ve ( 4 ) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı …Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,…” 

   

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir