- Minval Hukuk
- Sigorta Hukuku
- 13 Kasım 2023
İçerik Başlıkları
Aracın trafik sigortasının yapılmamış olması durumunda malik kadar işleten ve işleten sayılanlar da sorumludur.
Trafik sigortası yapılmamış araçların trafiğe çıkması yasak ise de birçok trafik kazasında kazaya karışan aracın trafik sigortası bulunmamaktadır. İşte bu gibi durumlarda başvurulacak yollardan biri Güvence Hesabı diğeri ise karşı tarafa açılacak davalarda yetkili hukuk mahkemeleridir.
Sigortasız araçla trafik kazasında tazminat ise kusurun hangi tarafta ne kadar bulunduğuna bağlıdır. Eğer kazada kusurlu taraf sigortasız taraf ise ve diğer tarafın KASKO sigortası bulunuyorsa sebep olunan zarar karşı tarafın kasko şirketi tarafından karşılanır ve karşı taraf herhangi bir hak kaybı yaşamaz.
Fakat bu durumda kaskonun kusurlu sürücüye rücu imkânı doğabilir ve yaptığı ödemeyi sigortasız araç sürücüsünden talep edebilir. Böylelikle hem kendi hasarlarını hem de karşı tarafın hasarlarını gidermek zorunda kalan sigortasız araç sahipleri ciddi bir yükümlülük altında kalır.
Bir diğer ihtimal de her iki tarafın da sigortasının ve hasarlı aracın kaskosunun bulunmaması durumudur. Bu durumun mahkemeye başvurularak çözülmesi gerekir çünkü söz konusu durumda değerlendirme yapacak bir sigorta şirketi bulunmaz ve iki taraf da zararın tazminini karşıdan talep eder. Bu sebeple bu uyuşmazlığın uzun bir hukuki sürecin ardından sonuçlanma olasılığı yüksektir. Dava aşamasında yaşanan hak kayıpları da mahkeme masraflarına ek olarak süreci zorlaştırır.
Sigortasız Araçla Ölümlü ve Yaralanmalı Trafik Kazası Hukuki ve Cezai Boyutu
Sigortasız araçla ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasında kusurlu olan taraf hem hukuki hem de cezai birtakım sorumluluklarla karşılaşacaktır. Trafik sigortası olmayan aracın kazaya karışması durumunda kazaya karışan taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlenemeyecek, tarafların olay yerine kolluk kuvveti çağırmaları ve trafik zabıtası tarafından tutanak tutulması gerekecektir. Bununla birlikte herhangi bir suç oluşmamış olsa dahi kolluk kuvvetleri, mevzuatta yer alan trafik kurallarını ihlal edenlere idari para cezası kesmektedir.
Kazanın yaralanmalı ve ölümlü olması halinde ise bunların yanı sıra cumhuriyet savcılığı kamu davası açarak bir soruşturma yürütecektir. Trafik kazalarında tarafların kasıtlı hareket etmemesi sebebiyle kusur oranı taksir üzerinden değerlendirilmektedir.
Sigortasız Araç Kazasında Güvence Hesabının Sorumluluğu
Aracın trafik sigortasının yapılmamış olması durumunda malik kadar işleten ve işleten sayılanlar da sorumludur. Trafik sigortası yapılmamış araçların trafiğe çıkması yasak ise de birçok trafik kazasında kazaya karışan aracın trafik sigortası bulunmamaktadır. İşte bu gibi durumlarda üçüncü kişilerin zararlarının teminat altına alınması için Güvence Hesabı fonu oluşturulmuştur.
Aracın trafik sigortası yok ise zarara uğrayan üçüncü kişiler Güvence Hesabına başvurarak zararlarının tazminini isteyebilirler. Burada belirtmek gerekir ki Güvence hesabı, kazada kusuru olmayan tarafın maddi zararlarını değil yalnızca bedeni zararlarını karşılamaktadır.
Sigortasız Araç Kazası Sonrası Sigorta Yaptırma
Sigortasız araç kazası sonrası sigorta yaptırmak kaza kaydı bulunmayan bir araca göre daha maliyetli olmaktadır. Çünkü sürücülerin belirli bir sigorta puanı ve hasarsızlık indirimi uygulamasından faydalanma imkanları bulunmaktadır. Hasarsızlık indirimi belirli bir süre kazaya karışmayan araçların poliçelerine indirim yapılmasıyla sürücüleri daha dikkatli olmaya teşvik eden bir uygulamadır. Böylece kazasız veya kaza yapılarak gelinen yıl sonunda, belirlenen basamaklar üzerinden iniş veya çıkışlar gerçekleşerek sigorta primi belirlenmektedir. Bundan ayrı olarak cezai sorumluluk kapsamında değerlendirme yapmak da mümkündür. Şöyle ki; trafik kazası meydana geldiği zaman aracın sigortası bulunmuyorsa ve kaza anında tespit tutanağı tutmak yerine aracın sigortalatılması ile kaza tespit tutanağındaki tarihin değiştirilmesi söz konusuysa bu durum nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik kapsamında değerlendirilir. (Bkz: Yargıtay 15. Ceza Dairesi 17.10.2017, 2017/1783-E, 2017/20486-K)
Sigortasız Araçla Trafik Kazası ve Değer Kaybı /Hasar Bedeli Tazminatı
Araç değer kaybı, bir aracın, kaza öncesi rayiç değeri ile kaza sonrası ve kaza sebebiyle rayiç değeri arasındaki eksilmeyi ifade eder. Başka bir deyişle kazaya karışan araç, kaza öncesi rayiç değeri ile piyasaya sürülemeyeceğinden hak sahibin, kaza nedeni ile uğramış olduğu bedeldir. Hasar bedeli ise işletenin kaza yüzünden araç onarım, parça değişimi, işçilik, boyamaya harcadığı masraflar ile aracını kullanamamaktan yoksun kaldığı dönemdeki zararlar toplamını ifade eder. Kavramlar açıklığa kavuşturulduğuna göre belirtmek gerekir ki, sigortasız araçların değer kaybı ve hasar bedeli Güvence Hesabından alınamaz.
Trafik sigortası yapılmamış araçların trafik kazasına karışması durumunda kazaya karışan araçların kusur tespiti yapılır. Kusursuz aracın sigortası yapılmamış ise de aracın işleteni değer kaybı ve hasar bedelini kusurlu araç sigortasından talep edebilir. Ancak kusurlu aracın sigortası yok ise bu durumda zarara uğrayan, zararını Güvence Hesabından talep edemez. Zira Güvence hesabı ölüm ve cismani zararlar için kurulmuştur.
Muayenesi ve Trafik Sigortası Olmayan Aracın Kazaya Karışması Durumunda Sorumluluk
Zorunlu trafik sigortası olmayan bir aracın muayenesinin yapılması da mümkün değildir. Fakat sigortası olan bir aracın muayenesiz trafiğe çıkması mümkündür. Aracını teslim aldıktan sonra 15 gün içinde zorunlu trafik sigortası yaptırmayan sürücüler, bu durumları tespit edildiğinde 436 TL (2023 yılı için) trafik cezası ödemek zorunda kalır. Bununla birlikte hem sigorta yaptırmayan hem de aracı muayeneden geçmeyen sürücüler iki halden de ceza almaktadır.
Muayenesiz araçla trafiğe çıkma cezası ise 951 TL (2023 yılı için)’dir. Son olarak eğer trafik sigortası olmayan araç sürücüleri, bu sebeple muayeneyi de yaptırmamış ise muayene geciktiği için geçirilen her ay için muayene ücretinin %5’i kadar da ceza ödemek zorundadır. Bunun dışında bu sürücüler trafikten men edilme cezası ve dolayısıyla çekici ve otopark masrafları ile de karşı karşıya kalırlar.
Bu araçların kazaya karışması durumunda yalnızca muayenesi olmayan fakat sigortası bulunan araçların kaza yapması durumunda uğranılan zararlar sigorta şirketinden karşılanmaktadır. Bu kapsamda aracın muayenesinin olup olmaması önem taşımamakta ve bu sigortalı aleyhine bir sorumluluk doğurmamaktadır. Aracın hem muayenesi hem de sigortasının olmaması durumunda ise araç sahipleri bahsedildiği üzere iki ayrı idari para cezası ödemek ve karşı tarafın hasarlarını bireysel olarak karşılamak durumunda kalır. Bu durumda bedensel zararlar için Güvence Hesabının sorumluluğu doğabilir.
Sigortasız Araç Kullanma Süresi
Yeni araç sahiplerinin sigortasız araç kullanma süresi 15 gündür. Araç sahiplerinin 15 gün süre içerisinde trafik sigortalarını yaptırmaları beklenmektedir. Aksi halde aracın trafikten men edilmesi söz konusu olur.
Sigortasız Araç Trafik Kazası ve Rücu
Sigortasız araçla trafik kazasına karışma durumunda kusurlu taraf sigortasız olan tarafsa ve diğer tarafın kaskosu bulunuyorsa sebep olunan zarar karşı tarafın kasko şirketi tarafından karşılanır ve karşı taraf herhangi bir hak kaybı yaşamaz. Fakat bu durumda kaskonun kusurlu sürücüye rücu imkânı doğar ve yaptığı ödemeyi sigortasız araç sürücüsünden talep edebilir.
Karşı tarafın kaskosu bulunmuyorsa kusurlu olan sigortasız araç sürücüsünün mahkemeye verilmesi kuvvetle muhtemeldir. Çünkü söz konusu durumda değerlendirme yapacak bir sigorta şirketi bulunmaz ve iki taraf da zararın tazminini karşıdan talep eder. Bununla birlikte sigortasız araç sürücüsü eğer zarar gören konumundaysa zararlarını karşı tarafın sigortasından karşılayabilir. Bu durumda sigortasız araç sahibine yönelik bir ihtilaf söz konusu olmaz. Sonuç olarak buradaki tazminat ve rücu ilişkisini doğuran sorun kasko şirketi ile kusurlu sigortasız araç sahibi arasında yaşanmaktadır.
Sigortasız Araç Kazası Davası Yargıtay Kararları
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 29.6.2020 Tarihli 2018/5415 E., 2020/4051 K. Sayılı Kararı
…2-)Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında sigorta şirketinin (sigortanın bulunmadığı halde ise …’nın) sorumluluğu, poliçe limitiyle sınırlıdır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/1. maddesinde “zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur” düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise “başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır”
düzenlemesine yer verilmiştir. KTK’nun 96. maddesindeki hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır. Davacı desteğinin sürücüsü olduğu ve dava konusu kazayı yapan aracın trafik sigortası bulunmadığından davalıya husumet yöneltildiği; kaza tarihi itibariyle ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 150.000,00 TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davaya konu kazada ölen davacı desteği …’un tüm yakınlarının talep edeceği tazminatlardan, davalı bu limitle sınırlı olarak sorumludur. Mahkemece, bozmadan önceki yargılamada alınan 01.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacı için destekten yoksun kalma tazminatı 199.228,00 TL olarak hesaplanmış; bu raporda, desteğin dava dışı babası, çocuğu ve destekten sonra (2012 yılında) ölen annesi için de toplam 44.630,00 TL tazminat hesaplanmış; davacı ile dava dışı hak sahipleri için hesaplanan toplam tazminat, 150.000,00 TL’lik teminat limitini aştığı halde garame hesabı ile davacının talep edebileceği tazminat belirlenmemiştir. Bu itibarla; gerek anılan bu rapor, gerekse bozmadan sonra alınan ve hükme esas kabul edilen 27.06.2018 tarihli ek rapor, hüküm kurmaya elverişli değildir. Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davacı ile desteğin dava dışı hak sahipleri için hesaplanan toplam tazminat, davalının sorumluluk sınırı olan 150.000,00 TL’lik limiti aştığından, davacı ile diğer hak sahipleri arasında garameten paylaştırma yapılması gerektiği gözetilip, anılan hususları karşılayan ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1)nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA…
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 28.2.2022 Tarihli, 2021/15310 E., 2022/3447 K. Sayılı Kararı
…Davacı vekili; davalı …’un maliki ve diğer davalılar murisi … sürücüsü olduğu trafik sigortasız aracın yaptığı tek taraflı kaza sonucunda araç sürücüsünün öldüğünü, birkısım davalılara destekten yoksun kalma tazminatı ödediklerini belirterek, ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının kendi insiyatifiyle ödediği tazminatı geri istemesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur….2-)Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/b maddesinde rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … oluşturulacağı, yasanın geçici 2. maddesine dayanılarak çıkarılan … Yönetmelik’inin 16/c maddesinde ise zarardan sorumlu olan kişilere, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle rücu hakkının kullanılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; davaya konu kazada ölen kusurlu araç sürücüsü … eşi ve çocuğu olan davacılar, zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla tazminat alacaklısı olmakla birlikte aynı zamanda ölenin mirasçısı sıfatıyla zarar nedeniyle borçludur. Dolayısıyla araç sürücüsünün tam kusuru ile sebebiyet verdiği her türlü zararı ödemek durumunda kalan …, araç sürücüsünün eşine ve çocuklarına ödemek zorunda kaldığı tazminatı, araç sürücüsünün mirasçıları olması nedeniyle davalılardan isteyebilecektir. Bu halde davalılar …, …, … yönünden de davacının rücu hakkının bulunduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, hukukun yanlış uygulanmasıyla, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ :…(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA karar verilmiştir.
2 Comments