Ticari Defterler Nelerdir?

Ticari defterler ve bunları tutma yükümlülüğünün kapsamı, her işletmenin niteliğine göre değişkenlik göstermektedir. Başlıca ticari defterler; yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteridir.

Şirketler ve Ticaret Hukuku Davaları

Ticari Defter Nedir?

Ticari defter, işletmenin finansal durumunun, yapılan harcamaların, verilen kararların ve elde edilen sonuçların yazılıp tutulduğu defterdir. Ticari defter sayesinde tacir geçmişteki işlemlerinin analizini yaparak, bunların gelişimini görebilir ve işletmenin durumunu tespit edebilir.

Ticari Defter Çeşitleri Nelerdir?

Ticari defter çeşitleri, Türk Ticaret Kanunu’nda bahsedilenler dahilinde;

  1. Yevmiye defteri,
  2. Defteri kebir,
  3. Envanter defteri,
  4. Pay defteri,
  5. Yönetim kurulu karar defteri ve
  6. Genel kurul toplantı ve müzakere defteridir.

Ticari Defterlerin Delil Olarak Değerlendirilmesi

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2).

Ticari Defter Tutma Yükümlülüğü Nedir?

Türk Ticaret Kanunu’na göre ticari defter tutma yükümlülüğü, her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri ortaya koymak zorunda olduğunu ifade eder. Bu kapsamda defterlerin uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulacağı, işletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişiminin defterlerden izlenebilme imkanının olması gerektiği belirtilmiştir.

Ticari Defterlerin Delil Niteliği

Ticari defterlerin delil niteliği, defter sahibi aleyhine ve defter sahibi lehine delil olmasına göre 2 türlüdür.

Ticari Defterlerin Sahibi Aleyhine Kanıt Olması: Bir davada iddiasını ispatlamak isteyen taraf, diğer tarafın ticari defterinin incelenmesini mahkemeden talep edebilir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre, mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Bu karara rağmen defteri mahkemeye sunmayan tarafa yemin teklif ettirilebileceği gibi mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK m.220)

Bununla birlikte HMK m.225’te özel olarak düzenlenen bir durum vardır ki bu da “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmüdür. Bu hüküm tacir olmayan tarafların da iddiasını ispat için tacir olan karşı tarafın defterine dayanabilmesini mümkün hale getirir.

Ticari Defterlerin Sahibi Lehine Kanıt Olması: Bu durum tacirler hakkında bir istisna teşkil etmektedir ve belirli şartlara bağlanmıştır. Bunun şartları;

  1. Her iki tarafın da defter tutma yükümlülüğü bulunmalı
  2. Uyuşmazlık her iki tarafın da defterlerine geçirmesi gereken bir ticari işten doğmalı,
  3. Kanıt olacak defter kanuna uygun tutulmuş olmalı,
  4. Defter kayıtları birbirini doğrulamalı,
  5. İleri sürülen iddialar karşı defter kayıtları veya diğer kesin kanıtlarla çürütülememiş olmalıdır.
Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir