BAŞVURU KONUSU UYUŞMAZLIK VE YARGILAMA USULÜNE İLİŞKİN BİLGİLER

 Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

Başvuru sahibi vekili tarafından Hakem Heyetimize iletilen uyuşmazlık talebinin konusu; 26.07.2022 tarihinde …………………. Sigorta A.Ş.’ye sigortalı 34 xx 3434 plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru ile tek taraflı, ölümlü/yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde 34 xx 3434 plakalı araçta yolcu konumunda olan Nxxxxxx Hxxxxx vefat etmiştir.

Müteveffanın eşi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ancak talep edilen tazminatın ödenmediği belirtilerek …………….. Sigorta A.Ş. aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaatta bulunulmuştur.

Başvurunun Hakemlere İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç:

Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde açılan dava öncelikli olarak Tahkim Komisyonu raportörü Sxxxx Axxxx tarafından incelenmiş ve 28.09.2022 tarihinde hakemliğime havale edilmiştir.

Tarafların tüm iddia ve savunmaları incelenerek değerlendirilmiş, dosyaya ibraz edilen delil belgeler dışında evrak talep edilmeden, dosyada mevcut belge ve deliller uyuşmazlığın çözümü ve karar verilmesi için yeterli bulunarak başkaca bir delil ve belge talep edilmemiştir.

TARAFLARIN ORTAYA KOYDUĞU MADDİ VE HUKUKİ İDDİALAR

Başvuru Sahibinin İddia, Delil ve Talepleri:

Başvuru sahibi vekili dilekçesinde özetle;

Davalı sigorta şirketine KZMSS ile sigortalı 34 xx 3434 plakalı araç 26.07.2022 tarihinde sürücü Gxxxx Yxxxxx sevk ve idaresindeyken sürücünün kusuru ile tek taraflı, ölümlü/yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sırasında araçta yolcu konumunda bulunan Nxxxxxx Hxxxxx’in vefat ettiği, kaza sonucu müteveffanın eşi Mxxxxxx Hxxxxx’ın destekten yoksun kaldığı, davalı şirkete destekten yoksunluk talebiyle müracaat yapıldığı, davalı şirket başvurularına ilişkin yasal süre içerisinde herhangi bir ödeme yapmadığı, 26.07.2022 tarihli kaza tespit tutanağına göre 34 xx 3434 plakalı araç sürücüsü Gxxxx Yxxxxx’ın K.T.K. madde 52/1-A kuralını ihlal etmek suretiyle asli ve tam kusurlu olduğu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL destekten yoksunluk tazminatını, olay tarihinden itibaren avans faizi ile, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sigorta poliçesi limitleri dahilinde davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.

Başvurucu vekili dosyaya vekaletname, ölüm belgesi, yetki belgesi, harç makbuzu, sigorta şirketine yazılan yazı, kaza tespit tutanağı, savcılık evrakları, otopsi tutanağı, nüfus kayıt örneği, hastane evraklarını sunmuştur.

Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;

  • Davaya konu kazaya karışan 34 xx 3434 plaka sayılı araç …………. Sigorta A.Ş. nezdinde ………….. sayılı Trafik Sigorta Poliçesi ile 15.02.2022/15.02.2023 tarihleri arasında sigortalı olduğu,
  • Şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu,
  • Bilirkişi incelemesine başvurulması halinde, hazırlanacak raporda TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 Teknik Faiz oranı esas alınması gerektiği,
  • Davacı yanın, müteveffanın gelir durumunu somut belgelerle ispat etmesi gerektiği,
  • Yasal faiz işletilmesi gerektiği,
  • Vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olması gerektiği,
  • Başvurunun reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.

Sigorta şirketi vekili cevap ekinde vekaletname, poliçe, ödeme dekontunu sunmuştur.

UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nda 6327 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 6762 sayılı TTK’ da ve 6201 sayılı T.T.K’ da yer alan Sigorta Hukuku Hükümleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanarak ve Yargıtay emsal uygulamaları, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve Trafik poliçesi genel şart hükümleri dikkate alınarak karar verilmiştir.

DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

 Değerlendirme

Karar oluşturulmak üzere Heyetimize tevdii edilen uyuşmazlığın temel nedeninin, 26.07.2022 tarihinde meydana gelen ölümlü/yaralanmalı trafik kazasında vefat eden Nxxxxxx Hxxxxx ’in yasal mirasçıları tarafından destekten yoksun kalma tazminatı için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ancak talep edilen tazminatın ödenmediği belirtilerek …………. Sigorta A.Ş. aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaatta bulunulmuştur.

…………….. Sigorta A.Ş. tarafından 34 xx 3434 plakalı araç için tanzim edilen …………….. poliçe numaralı ve 15.02.2022/2023 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta poliçesi düzenlendiği ve bedeni zarar teminat üst limitinin kişi başına 1.000.000-TL olarak belirtilmiştir.

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30 maddesi 13 fıkrası “Komisyona gidilebilmesi için, sigortacılık yapan kuruluşla uyuşmazlığa düşen kişinin, uyuşmazlığa konu teşkil eden olay ile ilgili olarak sigortacılık yapan kuruluşa gerekli başvuruları yapmış ve talebinin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığını belgelemiş olması gerekir. Sigortacılık yapan kuruluşun, başvuru tarihinden itibaren on beş iş günü içinde yazılı olarak cevap vermemesi de Komisyona başvuru için yeterlidir.” başvurucu tarafından müracaat yaptığı belirlendiğinden başvuru şartının yerine getirildiği tespit edilmiştir.

Tarafların 6100 sayılı HMK’nun 50 ve 51 maddelerine göre taraf ve dava ehliyetlerinin olduğu ve 114 maddesindeki dava şartlarının sağlandığı görüldüğünden ve davanın görülmesine engel başkaca bir eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/15.maddesi, sigorta hakemlerinin, sadece kendilerine verilen evraklar üzerinden incelemelerini sürdürüp karar vereceklerini hükme bağladığından taraflar arasındaki uyuşmazlık için dosyaya sunulu belgelerin incelemesine geçilmiştir.

Dosyaya sunulan 26.07.2022 tarihli Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağının incelenmesi sonucu 34 xx 3434 plakalı araç sürücüsünün kusur ile tek taraflı kazanın meydana geldiği, kazanın oluşumunda 34 xx 3434 plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K.’nun 52/1-A maddesini ihlal ettiği gerekçesi ile tam kusurlu olduğu tespitinin kolluk kuvveti tarafından yapıldığı görülmüştür.

Hakem Heyetimizce alınan 07.02.2022 tarihli ara karar ile başvuranın sigorta şirketinden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması yönünden inceleme yapmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonu bilirkişi listesinde kaza ile illiyet bağının kurulması yönünden Adli Tıp Uzmanı Bilirkişi İxxxx Yxxxx ile Aktüerya Bilirkişi Yxxxx Gxxxx’ün görevlendirilmesine karar verilmiştir.

13.03.2023 tarihli adli tıp bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; “Nxxxxxx Hxxxxx 26.07.2022 tarihinde kaza geçirmiş çok sayıda büyük kemik kırığı meydana gelmiş kemik kırıkları çevresinde hematom oluşmuş, birden fazla kaburga kırığı ve bu kaburga kırıklarına bağlı göğüs içi kanama meydana gelmiş olup hastanın genel durumunun kötü olduğu ve tansiyon düşüklüğü yaşadığı kayıtlıdır. Meydana gelen kırıklar nedeni ile hastanın yatar pozisyonda ve hareketsiz kalması kaçınılmazdır. Göğüs içi kanama ve büyük kemik kırıkları sonrası hareketsiz kalan hastalarda ağır yaşamsal komplikasyon oluşması beklenen bir durum olup hastanın 03.08.2022 tarihinde vefatı ile bu yaralanma arasında ve dolayısı ile 26.07.2022 tarihinde geçirdiği trafik kazası arasında illiyet bağı bulunduğu sonucuna varılmıştır.”

Aktüerya bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; “Davacı Mxxxxxx Hxxxxx’ın desteği Nxxxxxx Hxxxxx’ın yolcu konumunda yer aldığı ve davalı ……………. Sigorta AŞ tarafından sigortalı 34 xx 3434 plaka sayılı aracın 26.07.2022 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde Nxxxxxx Hxxxxx’ın vefat ettiği, dosya içerisinde yer alan belgeler ve Sayın Hakem Heyeti ara kararı doğrultusunda; kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limiti, asgari ücret gelir düzeyi, %100 kusur oranı, TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre hesaplama sonucunda davacı Mxxxxxx Hxxxxx için hesaplanan yoksun kalınan destek tutarının 617.618 TL olduğu, kaza tarihi itibarıyla geçerli poliçe teminat limiti dikkate alındığında hesaplanan tazminat tutarının teminat limiti kapsamında olduğu sonucuna varılmış olup, temerrüt faizine ilişkin değerlendirme Sayın Hakem Heyeti’nin takdirindedir.” diyerek rapor tespitlerini sunmuşlardır.

Bilirkişi tarafından hazırlanarak dosyaya kazandırılan rapor sistem üzerinden taraflara tebliğ edilmiştir.

Bilirkişiden alınan ek açıklamada “ Tarafımca 2022.E.338133 sayılı dosyaya ilişkin hazırlanan 13.03.2023 tarihli kök raporda, desteğin çocukları Mxxxx Axxxx, Axxx Axxxxx  Bxxx Axxxx, Sxxxx Kxxxx ve Sxxxx Axxxx için yoksun kalma tazminatı hesaplanmamış olması nedeniyle ek açıklama ihtiyacı oluşmuştur.

Yargıtay 17. HD’nin 13.11.2018 tarih, 2016/1105 E. ve 2018/10493 K. Sayılı kararında; “… Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşlarının, okuldaki eğitim durumlarının, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, … öğrenim yapacak iseler 25 yaşının doldurulmasına kadar; … öğrenim yapmamakta iseler yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir…” 09.11.2020 tarih, 2020/900 E. ve 2020/6725 K. Sayılı kararında, “… yüksek öğrenim görme durumu bulunmayan halde, kız çocuklarının 22 yaşına kadar, erkek çocuklarının 18 yaşına kadar; yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların ise 25 yaşına kadar destek alacağı dikkate alınarak davacı …’nın destekten yoksun kalma zararının hesaplanması gerekirken…” ayrıca, 4. HD’nin 21.12.2021 tarih, 2021/7550 E. ve 2021/10692 K. Sayılı kararında da “ Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.” belirtilmiştir.

Yukarıda alıntılanan örnek Yargıtay Kararlarından da anlaşılacağı üzere, ancak erkek çocuklar için 18 yaşın, kız çocuklar için ise 22 yaşın doldurulacağı tarihe kadar olan süreler için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanması, Yargıtay ilgili dairelerinin yerleşmiş içtihatları gereğidir. Bu nedenle, desteğin vefat tarihinde 18 yaşını doldurmuş olan oğulları Mxxxx Axxxx (23,70 yaş), Axxxx Axxxx (21,40 yaş) ve Bxxxx Axxxx (18,47 yaş) ile 22 yaşını doldurmuş olan kızları Sxxxx Kxxxx (32,48 yaş) ve Sxxxx Axxxx (26,63 yaş) için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmaması Yargıtay yerleşik kararları gereğidir.

Sonuç olarak, desteğin yukarıda adı geçen çocukları için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmasına ve takdir yetkisi Sayın Hakem Heyeti’ne ait olmak üzere, ek rapor hazırlanmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır.”

Başvuran tarafından sunulan 16.03.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 617.618,00-TL üzerinden ıslah etmiştir. Islah ek harç dekontu dosyaya ibraz edilmiştir.

Yukarıda izah edilen hususlar ve gerekçeler ve aktüer bilirkişi raporunda belirtilen değerlendirmeler dikkate alınarak mütevvefanın eşi Mxxxxxx Hxxxxx için 617.618,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi yönünde karar almak gerekmiştir

Gerekçeli Karar:

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85’inci maddesinin 1’inci fıkrasında “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü amir olup anılan Kanunun 91’inci maddesinde işletenlerin, bu Kanunun 85’inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) yaptırmalarının zorunlu olduğu esasa bağlanmıştır.

2918 sayılı Kanunun; 14.04.2016 tarihinde kabul edilen, 26.04.2016 tarihli ve 29695 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunun 3. Maddesiyle değişik 90. Maddesi “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11.1.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü gereği huzurdaki uyuşmazlıkta poliçe tanzim tarihi ve kaza tarihi 26.04.2016 tarihinden sonra olduğu için Genel Şartların somut olaya uygulanması Kanunun amir hükmünün gereğidir.

Trafik Sigortası Genel Şartlarının “A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri” maddesinde; “Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı: Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.” hükme bağlanmıştır.

Trafik Sigortası Genel Şartlarının “A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri” maddesinde; “Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı: Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.” hükme bağlanmıştır.

Yaptırılan bilirkişi incelemesi, Yargıtay Hukuk Dairesi Karaları ve yerleşik içtihatlar ile yukarıdaki gerekçelerle;

Başvuru sahiplerinin, desteği müteveffa Nxxxxxx Hxxxxx’in 26.07.2022 tarihinde 34 xx 3434 plakalı araç sürücüsünün kusuru nedeniyle meydana gelen kaza sonucunda vefat ettiği, başvuru sahibi murisin desteğinden yoksunluk nedeniyle doğan tazminat talebinin ZMSS (trafik) poliçesi teminatı ve limiti dahilinde olduğu kanaatine varılmıştır.

Poliçe tarihi itibarıyla yürürlükte olan 2918 sayılı K.T.K.’nun “Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu” başlıklı (Değişik: 17/10/1996- 4149/33 md.) Madde 91’de “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olduğu hususu belirtilmiş olup, aynı yasanın 97. Maddesinde “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı düzenlemede zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabileceği öngörülmüştür.

Faiz yönünden ise zarar gören başvuru sahibi ile Sigorta şirketi arasında ticari bir ilişki olmayıp Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali sorumluluk (TRAFİK) Sigorta Poliçesi çerçevesinde tazminat isteminden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle uygulanacak faiz Yasal faiz uygulanmasına temerrüt tarihi olarak başvurucunun sigorta şirketine başvuru tarihi olan 22.08.2022 tarihi esas alınarak 8 iş günü sonrası olan 02.09.2022 tarihi dikkate alınarak yasal faiz uygulaması yönünde hüküm kurularak karar alınmıştır.

KARAR

Başvuru sahibinin talebinin KABULÜNE, Mxxxxxx Hxxxxx için 617.618-TL destekten yoksun kalma tazminatının 02.09.2022 tarihi itibarı ile hesaplanacak yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine,

Başvuru sahibi tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na yatırılan başvuru ücreti 350,00-TL, bilirkişi ücreti olarak 2.060,00-TL ve 8.914,27 TL ıslah ücreti olmak üzere toplam 11.324,27- TL’nin sigorta şirketinden alınarak başvurana ödenmesine,

Başvuru sahibi kendisini Avukat ile temsil ettiği için Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari ücret tarifesi ve 5684 sayılı yasanın 30.maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden 85.937- TL vekalet ücretinin sigorta şirketinden tahsili ile başvuran vekiline ödenmesine,

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 16. fıkrasında belirtilen süreye uygun olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. Md. gereğince kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Komisyon nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere 28.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.

Kararın Özeti;

Destekten yoksun kalma tazminatı, üçüncü kişinin hayatta iken verdiği destekten, ölümü dolayısıyla bundan maddi ve manevi yoksun kalanların zararlarını, ölüme sebep olan kişiden karşılamak üzere belirlenecek tazminattır. 

Burada destekte bulunulan kişilerin ölümün sebep olduğu zarardan etkilenmemesi amaçlanır. 

Söz konusu tazminat miktarının tespitinde zarar gören kişinin ve müteveffanın bireysel özellikleri dikkate alınır.

Somut olayda; müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacı ölenin eşi konumundadır. Yargıtay kararlarına göre kişinin eşi, anne ve babası, çocukları karine olarak destekten yoksun kalanlar olarak nitelendirilir.  

İlgili İçerikler