Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 20.05.2019 tarih, 2016/14496.E, 2019/6327.K sayılı kararı
‘‘…………..K A R A R Asıl davada, davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada, davacının yaralanıp işgöremez hale geldiğini belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 100,00 TL. maddi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu kazaya karışan ve trafik sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün kazada % 87,5 oranında kusurlu olduğunun alınan raporla saptandığını, davalının da zararın tamamından sorumlu olduğunu belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 100,00 TL. maddi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 08.04.2016 tarihli artırım dilekçesiyle, davalı …Ş. yönünden taleplerini 3.272,05 TL’ye ve davalı … yönünden 22.909,35 TL’ye yükseltmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; asıl ve birleşen davanın kabulü ile 3.272,05 TL. tazminatın davalı …Ş’den ve 22.909,35 TL. tazminatın davalı …’ndan dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 108. maddesine göre, 26.07.2007 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Yönetmeliği’nin 9/d maddesinde ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-ç maddesinde; “çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar” …’na başvurulabilecek haller arasında kabul edilmiştir. Diğer taraftan; KTK’nun 107/1. maddesinde “bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir” düzenlemesine ve aynı maddenin 2. fıkrasında “aracın çalındığını veya gasbedildiğini bilerek binen yolculara karşı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davaya konu edilen somut olayda; davacının yolcu olduğu motorsikletin trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle davalı …’nın zarardan sorumlu olduğu iddia edilerek, birleşen davada Güvence Hesabına husumet yöneltilmiştir. Olaya ilişkin başlatılan ceza soruşturmasında düzenlenen 11.04.2014 tarihli fezlekede, davacının yolcu olduğu motorsiklet için “çalıntı araç kaydı” bulunduğundan, davacı ile araç sürücüsü olan dava dışı 3. kişi hakkında araç hırsızlığı suçundan ayrıca evrak düzenlendiğinin belirtildiği ve araç için trafikten men tutanağı düzenlendiği görülmektedir.
Davacının cismani zarara uğraması ile sonuçlanan kazaya karışan ve davacının yolcu olduğu motorsikletin davacı ve araç sürücüsü tarafından çalındığına ilişkin başlatılmış bir soruşturma da bulunduğuna göre, bu hususun araştırılması gerektiği açık olmasına rağmen, mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan ve sadece aracın trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle davalı …’nın sorumluluğuna karar verilmesi, eksik inceleme mahiyetindedir. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; araç hırsızlığına ilişkin ceza soruşturması akıbetinin araştırılması ve davacının olaydaki konumunun net biçimde saptanması ile yukarıda anılan mevzuat hükümleri dahilinde davacının …’ndan tazminat talep hakkı bulunup bulunmadığının hükümde tartışılmasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre ise; davacının yolcu olduğu aracın trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle …’na husumet yöneltildiğinden, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesi ile … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi gereği …’nın zarardan sorumlu tutulabilmesi için, motorsikletin trafik sigortası yaptırması zorunlu olan motorlu araçlardan olup olmadığının araştırılması; ZMSS Genel Şartları’nın A.6-ı maddesi ve KTK’nun 3. maddesi gereği 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motorsiklet olması halinde …’nın zarardan sorumlu tutulabileceğinin gözetilmeyişi ve bu hususta hiçbir araştırma yapılmadan karar verilmesi de hatalıdır. Yine kabule göre; davalı … vekili tarafından, hatır taşıması ve davacının koruyucu tertibat takmadan motorsiklete binmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğu savunulduğu halde, bu hususlarda hiçbir değerlendirme yapılmadan karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen dava davalısı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen dava davalısı Güvence Hesabına geri verilmesine 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.’’ Şeklinde karar vermiştir.
Kararın Özeti:
2918 s. KTK’nin 108. maddesinde, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/d maddesinde ve 5684 s. Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-ç maddesinde; çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar Güvence Hesabı’na başvurulabilecek haller arasında kabul edilmiştir.
Diğer taraftan; KTK’nin 107/1. maddesinde “bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir” düzenlemesine ve aynı maddenin 2. fıkrasında “aracın çalındığını veya gasbedildiğini bilerek binen yolculara karşı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Nitekim uyuşmazlığın değerlendirilmesinde, motosikletin çalındığına ilişkin başlatılmış olan soruşturmanın sonucunun beklenmemesi, motosikletin zorunlu trafik sigortasını gerektiren motorlu araçlardan olup olmadığının araştırılmaması ve buna dair Güvence Hesabına ilişkin sorumluluğun irdelenmemesi hükmün bozulma sebeplerinden sayılmıştır.