Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 03.12.2020 tarih, 2019/4070.E, 2020/8096.K sayılı kararı 

‘‘………Davacı vekili, … plakalı aracın 03/05/2011 tarihinde maden ocağından iki adet mermer bloku yükleyip yola çıktığı esnada devrilmesi sonucu kaza yaptığını, aracın pert olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kasko sigortası ile alakalı olarak taraflarına ait olan yükümlülüklerin tümünün yerine getirildiğini ancak davalı kasko şirketinin kendilerine şu ana kadar hiçbir ödeme yapılmadığını, taraflarına da sözlü olarak olumsuz cevap verildiğini, kasko sigortası poliçesi şartlarına göre aracın pert olduğundan davalı şirketin aracın bedelini ödemesi gerektiğini, davalı şirketin ödemekle yükümlü olduğu aracın piyasa değerinin asgari değerde dahi 140.000,00 TL olduğunu, oluşan hasarın bedelinin gayet yüksek olduğunu söyleyerek aracın hasarının giderini müvekkilince yapılamadığını,  

bu yüzden aracın halen hasarlı şekilde beklediğini ve mevcut zararın devam ettiğini, ayrıca bu kaza yapan araç dışında …plakalı aracın 600,00 TL, … plakalı aracın 10.620,00 TL, …(dorse) plakalı aracın 7.080,00 TL, …(dorse) plakalı aracın 30.000,00 TL, … plakalı aracın 40.000,00 TL olmak üzere toplam 228.300,00 TL tutarında ayrı ayrı çeşitli tarihlerde maddi hasarlı trafik kazaları neticesinde hasarlarının olduğunu, bu belirtilen araçlarında hasar bedellerinin ödenmediğini, … plakalı dorse için 5.000,00 TL, … plakalı araç için 60.000,00 TL ve aracın kazanç kaybı için 10.000,00 TL, … plakalı dorse için 5.000,00 TL, …plakalı araç için 600,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL olmak üzere, bütün araçların toplam zararları olan 100.600,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tüm bu hasarlar nedeni ile müvekkilinin içerisinde bulunduğu manevi çöküntü nedeni ile de 20.000,00 TL manevi tazminatın kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16/05/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, … plakalı aracın hasarına ilişkin 48.368,00 TL, … plakalı aracın hasarına ilişkin 4.836,00 TL ve … plakalı araç için de 2.080,00 TL olmak üzere toplam 55.284,00 TL talebini arttırmıştır. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Dairemizin uyulan bozma kararı iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından davalı aleyhine maddi tazminat istemiyle açılan davanın ıslah edilmiş haliyle kısmen kabulü ile … plakalı araç için 60.000,00 TL ve … plakalı araç için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 65.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya dair maddi tazminat isteminin reddine, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan kasko sözleşmesine dayanan tazminat talebine ilişkindir. Davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 1429/1. maddesi “Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez” düzenlemesini benimsemiş ve sigortalı ya da eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin ihmallerinden doğan zararların da sigorta teminatı kapsamında kaldığını kabul etmiştir.

Kasko sigortaları bakımından sigorta teminatı kapsamı dışında kalan haller, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5. maddesinde sayılarak belirlenmiş bulunmaktadır. KSGŞ’nın A.5.8. maddesinde “Aracın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşıması sırasında meydana gelen ve münhasıran aracın istiap haddinin aşılmasından kaynaklanan zararlar” teminat dışı haller içinde sayılmış olmakla birlikte; istiap haddinin aşılmasının rizikonun teminat dışı kalmasına yol açması için kazada münhasıran etkili olması, kazanın oluşumunda başka etken bulunmaması ve istiap haddi aşılmamış olsaydı kazanın meydana gelmeyecek olması gerekmektedir. Trafik kazalarında istiap haddinin (taşıma sınırı kapasite) aşılıp aşılmadığının tespiti uzmanlığı gerektiren konulardandır. Bu durumda, yalnızca hasar tutarına ilişkin alınan rapora dayanılarak hüküm kurulması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, İTÜ veya Karayolları Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan dosya içerisinde bulunan, araçta taşınan mermer miktarı, sevk irsaliyeleri, ceza dosyası ve diğer delillerde dikkate alınarak, araçta taşınan mermerlerin istiap haddini aşılıp aşılmadığı, istiap haddi aşılmış ise, kazanın yalnızca istiap haddinin aşılmış olması nedeniyle meydana gelip gelmediği, kaza ile istiap haddinin aşılması arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığı, kasko Sigortası Genel Şartları gereği istiap haddi aşımının olayda münhasıran etkili olup olmadığı, kazanın münhasıran istihap haddinin aşılmasından mı meydana geldiği, yoksa başka etkenlerinde etkili olup olmadığı konularında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin ıslah harcı hakkındaki temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,(3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı …’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.’’ şeklinde KASKO sigortasında istiap haddinin aşılması teminat dışı hal olarak sayılmış ise de bu durumun tek başına kazaya sebebiyet vermiş olması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Kararın Özeti:

Yolcunun istiap haddi aşılarak seyahat etmesi, sürüş ve trafik akışı kusurlarından olmayıp hakim tarafından 6098 s. Borçlar Kanunu uyarınca tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecek hususlardandır. Fakat istiap haddinin aşılmasının rizikonun teminat dışı kalmasına yol açması için kazanın oluşumunda doğrudan etkili olması ve istiap haddi aşılmamış olsaydı kazanın meydana gelmeyecek olması gerekmektedir. Başka bir anlatımla sadece istiap haddinin aşılması rizikonun teminat dışı olduğu sonucunu doğurmaz.

Ayrıca bu hususun sigorta şirketince kesin bir şekilde kanıtlanması gerekir. Nitekim bu husus, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları A/5/10. maddesinde “Taşıtın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden fazla yük ve yolcu taşınması sırasında meydana gelen zararların teminat dışı kabul edilebilmesi için, riziko ile istiap haddinden fazla yük ya da yolcu taşıma arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve kazanın salt bu nedenle meydana gelmesi gerekir.” şeklinde ifade edilmiştir.