- Av. Rüştü Ufuk Baranoğlu
- Türk Ceza Kanunu
- 23 Aralık 2025
TCK Madde 10
Görev suçları
MADDE 10– (1) Yabancı ülkede Türkiye namına memuriyet veya görev üstlenmiş olup da bundan dolayı bir suç işleyen kimse, bu fiile ilişkin olarak yabancı ülkede hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş bulunsa bile, Türkiye’de yeniden yargılanır.
Sayfa İçeriği
TCK Madde 10 Gerekçesi
TCK’nın 10.maddesi yabancı ülkede Türkiye namına memuriyet veya görev yapan kişilerin, yabancı memlekette bu memuriyet ve görevlerinden dolayı bir suç işlemeleri hâlinde Türkiye’de yargılanacakları belirtilmiştir. Bu gibi memur ve görevliler hakkında yabancı ülkede yargılama yapılmış ve hüküm kurulmuş olması Türkiye’de suçun türüne, cezanın ağırlığına, suçtan zarar görenin uyruğuna ilişkin başkaca bir koşul aranmaksızın yeniden yargılama yapılmasına engel değildir. Ancak, bu durumda mahsup işlemlerinin uygulanacağı hususunda şüphe yoktur. Memuriyet veya görevin sürekli veya geçici olması, Devlet veya herhangi bir kamu kuruluşu adına yapılmış bulunması arasında fark yoktur.
TCK Madde 10 Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 27.02.2017 T. 2016/1650 E. 2017/1702 K.19. CEZA DAİRESİ
Esas : 2016/1650
Karar : 2017/1702
Karar Tarihi :27.02.2017
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 27.02.2017 T. 2016/1650 E. 2017/1702 K.
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) Sanığa yükletilen 5809 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan zarar görmesi nedeniyle davaya katılma ve duruşmadan haberdar edilme hakkı bulunan ancak duruşmaya çağrılmayan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gıyabi kararın tebliğ olunması gerekirken davadan haberdar edilmemesi,
2-) Sanığın üzerine atılı “elektronik kimlik bilgisini değiştirme, kimliği değişmiş cihazları dağıtma, bulundurma” suçlarından hangisi nedeniyle ceza aldığının gerekçeden açıkça anlaşılamaması,
3-) Dosyada Uyap üzerinden tespit edilen sanık hakkında aynı kanuna aykırılıktan başka mahkemelerde derdest dava dosyalarının incelenerek; şartları varsa TCK’nın 10 ve devamı maddeleri gereğince birleştirilmesi, yine dosyalardaki mağdur, suç tarihi, iddianame tarihleri gözetilerek fiili veya hukuki kesinti olup olmadığının, sanığın üzerine atılı suçlar nedeniyle TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmasız bırakılması,
4-) Kabule göre de;
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 106/3 maddesi gereği, doğrudan hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanacak 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.02.2017 tarihinde oybirliği ile, karar verildi
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 11.01.2017 T. 2013/6921 E. 2017/51 K.10. CEZA DAİRESİ
Esas : 2013/6921
Karar : 2017/51
Karar Tarihi :11.01.2017
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 11.01.2017 T. 2013/6921 E. 2017/51 K.
Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi

Hukuk Fakültesi eğitimi tamamladıktan sonra eğitim hayatına Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Anabilim dalında yüksek lisans çalışmalarında bulunmuştur. Hukuk Eğitimini tamamlamasının ardından Ankara Barosunda staj eğitimini tamamlamış. Staj eğitimin bitişinin ardından Ankara’da Kurucu Ortağı olduğu Minval Hukuk ve Danışmanlık Bürosunu kurmuş ve mesleğini icra etmektedir. Ayrıca Yetkin Yayınlarından yayınlanmış ”Sigorta Hukuku ve Tahkim Uygulamaları” adlı bir kitabı mevcuttur.

