İçerik Başlıkları
Hak veya menfaati zarara uğrayan kişi/kişilerin bu zararı gidermeye yönelik her türlü yasal işlemler, Tazminat Hukukunun konusunu oluşturmaktadır. Tazminat Hukuku Maddi Tazminat ve Manevi Tazminat olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Maddi Tazminatta, haksız veya hukuka aykırı bir fiille verilen zararın, parasal karşılığıdır. Ancak bu zarar yaklaşık biçimde ölçülebillmektedir. Buna karşılık Manevi Tazminat zarar görenin iç dünyasında verilen elem, üzüntünün boyutuyla eşdeğer olarak Hakim/hakemin takdirindedir.
Ceza Hukukunun konusunu oluşturan haksız veya hukuka aykırı eylemlerden zarar görenler, Maddi ve Manevi tazminat talebinde bulunma hakkına sahiptir. Ancak maddi ve manevi tazminat salt Ceza Hukuku kapsamında değil, idarenin eylemlerinden doğan zararların tazmini amacıyla da başvurulmaktadır.
Öte yandan maddi ve manevi tazminat, zarar gören açısından tatmin aracı iken zarar veren açısından ise cezalandırma ölçütüdür. Ancak bu tazminatlar zarar göreni zenginleştirmeyeceği gibi zarar vereni de fakirleştiremez.
Maddi ve Manevi Tazminat davaları teknik bilgiye dayanmaktadır. Şöyle ki: Maddi tazminatın belli başlı türleri Kısmi Alacak Davası şeklinde açılırken bazıları da Belirsiz Alacak Davası olarak açılmaktadır. Bu durum Zamanaşımı, Hak Düşürücü süre veya Süreaşımı yönünden oldukça önemlidir.
Ayrıca güncel mevzuatımız gereği Türk Hukukunda Manevi tazminat, kısmi veya belirsiz alacak olarak açılamaz. Başka bir deyişle bu davanın ISLAHI şu aşamada mümkün değildir. Hakim/hakemce verilen manevi tazminatın miktarı, vakıanın özel durumlarına göre takdir edildiğinden talebin eksik veya yanlış yönlendirilmesi hak kaybına neden olmaktadır. Bu sebeple maddi ve manevi tazminat davaları alanında uzman tazminat avukatı tarafından yürütülmelidir.
Tazminat Hukuku Nedir?
Tazminat hukuku, zarar görene verilen bu zararların giderilmesi ve zarar verenin de bu zararı gidermekle yükümlü olmasını ifade etmektedir. Tazminat Hukuku Maddi ve Manevi Tazminat olarak ikiye ayrılmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki maddi ve manevi tazminat verilen zararla birebir örtüşmemektedir. Bu sebeple Maddi Tazminat gerçek zarara en yakın olan zararın matematiksel karşılığıdır.
Manevi Tazminat ise verilen zararın üzüntü, elemin ağırlığı ile kişinin iç dünyasında yarattığı tahribatın parasal karşılığıdır. Ancak Manevi Tazminatın hesaplama metodu olmadığından benzer ihtilaflarda bile farklı miktarlara karar verilebilmektedir.
Maddi ve manevi tazminat davaları birlikte açılabileceği gibi ayrı ayrı da açılabilir. Ticaret Hukuku ve ticari dava niteliği taşıyan talepler hariç olmak üzere her türlü tazminat davası talep edilen tazminatın miktarı önem arz etmeksizin asliye hukuk mahkemelerinde açılır.
Anayasa’nın 125. maddesinin birinci fıkrasında, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu; yedinci fıkrasında da idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunduğu hüküm altına alınmıştır. İdarenin eylem ve işlemlerinden doğan her türlü zararın giderilmesine yönelik davalar ise Tam Yargı Davasının konusunu oluşturmaktadır. Tam Yargı Davasında görevli Mahkeme İdare-Vergi Mahkemeleridir.
Maddi ve Manevi Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?
Maddi Tazminat Nasıl Hesaplanır?
Maddi Tazminatın miktarı daha önce de belirttiğimiz üzere gerçek zarara en yakın olan mikatı ifade etmektedir. Başka bir deyişle maddi tazminat gerçek zararla birebir aynı değildir. Buna karşılık maddi tazminatın hesaplama parametreleri vardır.
Örneğin Trafik Kazaları nedeniyle istenebilecek maddi tazminatın tespiti için;
Cismani Zararlar İçin; Zarar gören mağdurun maluliyet oranı, kazadaki kusuru, bakiye ömrü, kazadaki müterafik kusuru ve aldığı ücret baz alınarak hesaplanmaktadır. Hesaplama metodu olarak ise TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosu veya PMF 1931 kullanılmaktadır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatında; desteğin kusuru, bakiye ömrü, aldığı ücret ile destekten yoksun kalanların destek payları göz önünde bulundurularak hesaplanır. Yine Sözleşmeler Hukuku açısından değerlendirme yapmak gerekirse, Sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan maddi zararlarların tespitinde sözleşmenin fesih tarihindeki zarar hesaplanmaktadır. Sözleşmenin mahiyeti gereği, meydana gelen zarara yasal, avans veya diğer faiz türleri işletilmektedir. Ancak sözleşmeye aykırılık nedeniyle zarara uğrayan hiçbir zaman zararına kavuşamayacaktır.
Manevi Tazminat Nasıl Hesaplanır?
Yasal mevuzatta, manevi tazminat miktarının matematiksel olarak hesaplanmasını sağlayan herhangi bir metot tayin edilmemiştir. Ancak Manevi tazminat olarak belirlenecek miktar, tazminat sorumlusunu fakirleştirmemeli, tazminat alacaklısını da zenginleştirmemelidir. Manevi Tazminat 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 47.maddesine göre:
- Tarafların mali durumları,
- Somut durumun özellikleri,
- Meydana gelen manevi zararın büyüklüğü,
- Tarafların olaydaki kusur oranları,
- Olay tarihi itibariyle enflasyon durumu.
göz önünde bulundurularak tayin edilmeye çalışılmalıdır.
Hakim/hakem, hakkaniyete uygun bir manevi tazminat miktarı belirlemelidir. Hakim manevi tazminat miktarını belirlerken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı sebebiyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir.
Manevi Tazminat Hangi Şartlarda Talep Edilebilir?
Manevi tazminat, kişilik hakları saldırıya uğrayan ve bu saldırıdan elem ve üzüntü duyan kişinin isteyebileceği bir tazminat türüdür. Kişilik değerleri, bireyin kişilik haklarından doğmakta olup kanunda tanımlanmamakla birlikte Yargıtay Kararları çerçevesinde şekillenmiştir. Yargıtay Kararları çerçevesinde manevi tazminata konu olabilecek kişilik hakları şunlardır:
- Kişinin bedensel sağlığı,
- Kişinin yaşamı,
- Kişinin İnanç Bütünlüğü,
- Kişinin vücut bütünlüğü
- Kişinin ruh bütünlüğü
gibi durumlar kişilik hakları olarak tanımlanabilmektedir.
Tazminat Davası Nedir? Nasıl Açılır?
Maddi ve manevi tazminat davasında yetkili mahkeme, tüm davalar için yetkili yer olan davalının ikametgahında açılmaktadır. Davalı tüzel kişi ise tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılabilir. Birden fazla davalının bulunduğu ihtilaflarda dava herhangi birinin yerleşim yerinde açılabilir. Sözleşmenin ihlali nedeniyle açılacak tazminat davaları, yukarıdaki yetkili mahkemelerde açılabileceği gibi sözleşmenin ifa edileceği yerdeki asliye hukuk mahkemesinde de açılabilir.
Ticari bir iş veya işlemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları açısından görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.
Haksız fiilden kaynaklanan örneğin trafik kazası, iş kazası veya Doktor Hatası (Malpraktist) Davası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davası, yukarıda belirttiğimiz genel yetkili mahkemelerde açılabileceği gibi: Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde tazminat davaları açılabilir. Zarar, haksız filin işlendiği yerden başka bir yerde meydana gelmişse, zararın meydana geldiği yerde de tazminat davası açılabilir. Haksız fiillerde zarar görenin ikametgahında da tazminat davası açılabilir.
Maddi ve Manevi Tazminat Davasında Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
Maddi ve manevi tazminat davası açma süresi, tazminata sebep olan olaya göre değişkenlik göstermektedir. Başka bir deyişle tazminat davasının hukuksal nedenine bağlı olarak dava açma süresi belirlemektedir. Maddi ve manevi tazminat davası açma süresi açısından temel ilkeler şu şekildedir:
Tazminat hukuku davalarının büyük bir kısmı haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Örneğin, trafik kazası, iş kazası, malpraktist. Haksız fiiller için dava zamanaşımı süresi, fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, fiil ve fail daha sonra öğrenilmiş ise her halükarda 10 yıldır. İşlenen haksız fiil için ceza kanunları daha uzun bir zamanaşımı öngörmüş ise haksız fiil için de ceza zamanaşımı süresi uygulanır.
Trafik kazalarından doğan maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin tazminat talepleri, zarar gören mağdurun, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza tarihinden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar. Ancak dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre, tazminat talepleri için de geçerlidir. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğduğu halde dava açılmamış olması veya şüphelinin ölümü nedeni ile ceza davasının düşmesi, şikayetten feragat(şikayeçi olunmaması) veya dava açıldığı halde takipsizlik ile dosyanın kapatılması durumlarında da ceza zamanaşımı uygulanır.
Burada ceza gerektiren bir fiilin varlığı ceza zamanaşımın uygulanması için yeterlidir. Bununla birlikte sigorta şirketi işleten sorumluluğunu üstlendiğinden zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Aynı şekilde sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.
Boşanma davası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davası açma süresi boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıldır (Medeni Kanun 178 maddesi). Maddi ve manevi tazminat davası boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi boşanma davasının kesinleşmesinden sonraki 1 yıl içinde de ayrı bir dava olarak açılabilir.
Sözleşmenin ihlali nedeniyle açılacak tazminat davalarında genel zamanaşımı süresi, 10 yıldır (Türk Borçlar Kanunu 146 maddesi).
Maddi Tazminat Davasında Hangi Zarar Talep Edilebilir?
Ölüm Halinde Talep Edilecek Tazminatın Kapsamı:
Ölüm halinde maddi tazminat davasının kapsamı Borçlar Kanunu m.53’te belirlenmiştir. Kanuna göre, ölüm hâlinde uğranılan ve istenebilecek maddi zararlar özellikle şunlardır:
- Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, (Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplardır)
- Cenaze giderleri.
- Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
- Yaralanma Halinde Talep Edilecek Maddi Tazminatın Kapsamı:
- Sürekli İş Göremezlik Tazminatı.
- Geçici iş göremezlik tazminatı
- Tedavi giderleri ve tedavi boyunca yapılan her türlü masraflar.
- Bakıcı Giderleri
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan maddi kayıplar.
Tazminat Hukuku Kapsamında Verdiğimiz Hizmetler
Maddi Tazminatın doğru ve gerçek zarara en yakın biçimde hesaplanabilmesi için verilen zararın miktarı, kusur durumu, zararla illiyet bağı ve tarafların ekonomik mukayesesinin yapılması gerekmektedir.
Manevi Tazminatın doğru şekilde tayin edilebilmesi için ise zarar görene verilen elem üzüntünün tassavuru, tarafların sosyo-ekonomik durumu ve kişinin iç dünyasında meydana gelen üzüntünün ağırlığı ile orantılı olduğundan manevi tazminatın doğru şekilde yönlendirilmesi gerekmektedir.
Her iki tazminat davasında da zarar verenin cezalandırılması kadar mağdurun tatmini de önemlidir. Ancak unutulmamalıdır ki maddi ve manevi tazminat, zarar göreni zenginleştirme ve zarar yükümlüsünü de fakirleştirme aracı değildir. Bu sebeple teknik bir bilgiye dayanan Maddi ve Manevi Tazminat davaları alanında uzman Tazminat Avukatı gözetiminde sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinde fayda vardır.
Minval Hukuk ve Danışmanlık ekibi, her türlü Maddi ve Manevi Tazminat davalarını özenle ve süreci en sağlıklı şekilde yürütmektedir.