Kural olarak mahkeme ilamının icra edilebilmesi veya icra takibine konulması kesinleşme şartına tabi değildir. Ancak bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. Bunlar;

  1. Gayrimenkulün aynına ilişkin ilamlar
  2. Aile ve kişiler hukukuna ilişkin ilamlar
  3. Yabancı mahkeme veya hakem kararlarının tenfizine ilişkin verilen ilamlar
  4. Ceza Mahkemesi Kararları
  5. Menfi tespit veya istirdat davalarında verilen ilamlar
  6. Sayıştay ilamları,
  7. İstihkak davasının kabulüne ilişkin kararlar. (İstihkak Davasının Reddi halinde kararın icraya konulması kesinleşme şartına tabi değildir.)
  8. Bayrağına ve sicil kaydı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin ilamlar.

Yukarıda belirtilen istisnai durumlarda mahkemece verilen hüküm kesinleşmeden icra takibine konulamaz. Bunun dışındaki mahkeme ilamları kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir. Kesinleşme Şerhi kararı veren mahkeme tarafından verilmektedir. bu sebeple istinaf ve temyiz yolundan geçmiş kararlarda da kesinleşme şerhi hükmü veren mahkemece yazılmaktadır.

Mahkeme Kararının Kesinleşmesi Ne Anlama Gelir?

Bir mahkeme kararının kesinleşmesi, olağan kanun yollarının tüketilmesi veya yasaca belirlenen İstinaf /İtiraz / Temyiz süresinin kaçırılması anlamına gelmektedir.

Kanun Yolu Nedir?

Hakim veya mahkeme tarafından verilen hükmün kararı veren merci veya bir üst merci tarafından hukuki veya yerindelik denetimi yapılmasıdır. Bununla birlikte olağanüstü kanun yollarına başvuru yapılması ilamın kesinleşmesini etkilemediği gibi, kararın icrasını da durdurmaz.

Türk Hukuk Sisteminde; Olağan Kanun Yolları; İtiraz, İstinaf, Temyiz iken Olağanüstü Kanun Yolları ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İtiraz, Kanun Yararına Bozma, İade-i Muhakeme (Yargılamanın Yenilenmesi), Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Bireysel Başvurudur. 

İstinaf Mahkemeleri yürürlüğe girmeden önce Karar düzeltme yolu, bir kısım kararlar için açık olup, mahkemece verilen hüküm için karar düzeltme yolu açık ise, karar düzeltme yoluna başvurma süresi dolmadıkça veya bu yola başvurulmuş ise karar düzeltme talebi sonuçlanmadıkça, hükmün kesinleşmesi de mümkün değildir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 305 ve 306.maddelerinde düzenlenen Hükmün Tavzihi kararın kesinleşmesini etkilemez. Başka bir deyişle yargı yolu tüketilerek veya kanun yoluna başvurma süresi geçirilerek kesinleşen bir kararda, hükmün tavzihi talep edildiğinde, mahkemece verilen hüküm beklenmeksizin karar icra edilebilmektedir.

Kesinleşmeden icraya konulamayan ilamlardaki yargılama giderleri, vekalet ücreti, faiz, Kötüniyet Tazminatı, İcra İnkar Tazminatı gibi feriler de, hüküm kesinleşmeden icraya konulamaz. Kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyen kararların takip tarihinde kesinleşme şerhi bulunması veya en azından o tarihte hükmün kesinleştiğinin sabit olması gerekmektedir. Aksi halde borçlu, takibe karşı İcra Hukuk Mahkemesinde SÜRESİZ ŞİKAYET yoluna başvuru yaparak icranın iptalini talep edebilir.

Kesinleşmeden İcraya Konulamayan İlamlar Nelerdir?

Kesinleşmeden icra edilemeyecek ilamlar; Gayrimenkulün Aynına İlişkin İlamlar, Aile ve Kişiler Hukukuna İlişkin İlamlar, Yabancı Mahkeme veya Hakem Kararlarının Tenfizine İlişkin Verilen İlamlar (MÖHUK Mad. 57/), Tanıma Davası, Tenfiz Davası, Ceza Mahkemesi İlamları, Menfi Tespit veya İstirdat Davalarında Verilen İlamlar, İstihkak Davasının Kabulüne İlişkin İlamlardır. Aşağıda ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. 

Gayrimenkulün Aynına İlişkin İlamlar

Gayrimenkul ve gayrimenkul üzerindeki ayni haklara ilişkin ilamlar kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemezler. Ancak taşınmaza ilişkin her türlü dava değil bilakis mülkiyet hakkı değişikliğine neden olan veya bu şekilde sonuç doğuran davalara ilişkin ilamlar, kesinleşmedikçe icraya konulamaz. Buna karşılık mülkiyet iddiası taşımayan ve yargılama sonunda mülkiyet değişikliği yaratmayan davalar, hüküm kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir. Yolsuz Tescilin Düzeltilmesi, İstihkaka ilişkin ilamlar, İrtifak Hakkı, İpoteğin Fekkine ilişkin ilamlar mülkiyet değişikliği yarattığından hüküm kesinleşmeden icra takibine konulamaz. Kesinleşmeden icraya konulamayan bir hükmün feri niteliğindeki vekalet ücreti, yargılama gideri, faiz, tazminat ve diğer yan alacaklar da icraya konulamaz. Ancak Müdahalenin meni niteliğindeki ilamlarda, yargılama sonucunda mülkiyet değişikliği sonucu doğurup doğurmayacağına göre değerlendirilmesi gerekmektedir.

Örneğin kiracının haksız yer işgali niteliğindeki müdahalenin meni davasında, gayrimenkulün mülkiyetine yönelik taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından, hüküm kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir. Buna ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti de icra takibine konulabilir.

Aile ve Kişiler Hukukuna İlişkin İlamlar

Aile ve kişiler hukukuna ilişkin her türlü ilamın kesinleşmesi aranmaz. Örneğin boşanma davası sırasında veya boşanma davasından önce hükmedilen tedbir nafakası kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir. Zira tedbir nafakasının hukuksal nedeni mağduriyetin ivedilikle giderilmesidir. Ancak iştirak nafakası, tedbir nafakası ile paralellik gösterdiği halde Yargıtay tarafından kesinleşmeden icraya konulamayan ilam niteliğinde değerlendirilmiştir. Buna karşılık boşanma, Boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağı, babalık davası, soy bağının reddi, çocuk teslimi veya çocukla şahsî münasebet tesisine ilişkin ilâmların icra edilmesi hükmün kesinleşmesine bağlıdır. Kesinleşme şartına bağlı ilamlardaki yargılama gideri ve asıl alacağın feri niteliğindeki diğer kalemlerin icrası da mümkün değildir. Fikri ve sınai haklar haksız müdahalenin önlenmesine yönelik olarak oluşan hüküm, şahsın hukukuna ilişkin tescilli hakka tecavüz niteliğinde olup bu nitelikteki ilamlar da kesinleşmeden icra takibine konu edilemezler.

Yabancı Mahkeme veya Hakem Kararlarının Tenfizine İlişkin Verilen İlamlar (MÖHUK Mad. 57/)

Kural olarak Yabancı devlet mahkemesi tarafından verilen hükümler Türk Hukuku açısından kendiliğinden hüküm doğurmaz. Ancak tanıma ve tenfiz sürecinden geçirilmek suretiyle verilen hüküm ülkemiz hukuku açısından da kesin hüküm niteliği kazanır. Bilinenin aksine her iki davada yabancı ülke mahkemesi tarafından verilen hükmün ülkemizde işlerlik kazanmasına yöneliktir. Türk Mahkemesi tarafından verilen kararın yabancı ülkede hüküm doğurması ise farklı bir usule tabidir.

Tanıma Davası: Yabancı bir ülkede verilen mahkeme kararının ülkemizde de aynı hüküm ve sonuç doğurmasına yönelik açılan davaya hükmün tanınması denilmektedir.

Tenfiz Davası: Yabancı mahkemelerce kişilerin özel hukuk ilişkilerine ilişkin dava sonucunda verilen, icra nitelikli hükümler niteliğindeki kararlarının Türkiye’de de geçerli olmasını sağlayan davadır.

Ceza Mahkemesi İlamları

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamayacağından, mahkûmiyet kararının eklentisi olarak hükmolunan tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de hüküm kesinleşmedikçe hüküm özüne tabi olarak infaz edilemez.

Menfi Tespit veya İstirdat Davalarında Verilen İlamlar

Menfi Tespit Davası; borçlunun borçlu olmadığını ispat etmeye yönelik açmış olduğu davaya Menfi Tespit Davası denilmektedir. Takip öncesi açılabileceği gibi takipten sonra da açılabilir. 

Menfi Tespit Davasında davanın kabul edilmesi durumunda borçlunun borçlu olmadığı ispat edildiğinden takibin iptaline karar verilir. Ancak bu davada tazminat(kötüniyet tazminatı) ayrık kalmak üzere asıl alacak kalemi mevcut değildir. İstirdat Davası ise, Cebri-i İcra tehdidi altında borçlunun borcu ödedikten sonra açmış olduğu davaya denilmektedir. 

Gerek Menfi Tespit ve gerekse İstirdat ilamı kesinleşmeden icra takibine konulamaz. Bu davaya yönelik vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminatlar da hüküm kesinleşmeden icra edilemezler.

İstihkak Davasının Kabulüne İlişkin İlamlar

Hemen belirtmekte fayda var ki İstihkak Davasının Reddi halinde kararın icraya konulması kesinleşme şartına tabi değildir. Mülkiyeti ihtilaflı olan taşınır veya taşınmaz bir malın aidiyetinin tespiti için açılan davaya İstihkak Davası denilmektedir. İstihkak Davasının Kabulü halinde malın mülkiyeti değişeceğinden buna ilişkin mahkeme ilamları kesinleşmeden icra takibine konu edilemez. Davanın kabulü halinde asıl alacağın feri niteliğindeki vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacağı da icra takibine konu edilemez. Buna karşılık istihkak davasının reddi halinde, mülkiyet hakkı değişikliği söz konusu olmadığından davanın reddine ilişkin ilam kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir. Buna ilişkin vekalet ücreti ve yargılama gideri de icraya kesinleşmeden icraya konulabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Bir mahkeme hükmünün istinaf veya temyiz edilmeden, veya edildikten sonra üst derece mahkemesinin kararı onaması/aynen infaz etmesi sonucu, kararı veren mahkemece kararın kesinleştirilmesine ‘‘Kesinleşme Şerhi’’ denilmektedir.

Kesinleşme şerhi kural olarak kaldırılamaz. Fakat iade-i muhakeme yoluyla kesinleşme şerhinin kaldırılması mümkündür. Öte yandan olağanüstü kanun yolu olan, Kanun Yararına Bozma veya Anayasa Mahkemesine Başvuru yapılarak verilen hükmün bozulması ile kesinleşme şerhinin kaldırılması yolu da tercih edilmektedir.

Kesinleşme şerhi için talep gerekmez, kararı veren mahkeme resen verilen hükmü kesinleştirir. Ancak Türkiye’de yargıdaki iş yoğunluğu nedeniyle taraflardan birinin talep etmesi işi hızlandırmaktadır. 

Kesinleşme şerhine itiraz mümkün değildir. Ancak iade-i muhakeme yoluyla verilen hükmün düzeltilmesi mümkündür.

Hukuk sistemimizde alacaklar, kesinleşmeden icra edilemeyecek ve icra edilebilecek olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kesinleşmeden icra edilemeyecek kararlarda kesinleşme şerhi olmadan işlem yapılamaz. Diğer tüm alacaklarda işlem yapılabilir.

Kesinleşme Şerhi UYAP Vatandaş Portal veya Avukat Portaldan alınabilir. Ayrıca bu şerh, mahkeme kaleminden de alınabilir. Kesinleşme şerhi ile işlem yapabilmek için mühür ve imza gereklidir. UYAP’tan alınan kesinleşme şerhinde barkod olduğundan bu belge ile de işlem yapılabilir.

Kesinleşme şerhinin bozulması mümkün değildir. Şu kadar ki, iade-i muhakeme veya kanun yararına bozmaya başvuru yapıldığı takdirde bozulması mümkündür.

Kesinleşme şerhi kararın üst mahkemeye taşınmaması durumunda yasal süre geçtikten sonra, üst mahkemeye başvurulduğu takdirde ise gelen ilama göre kesinleşmektedir. Özel hukuk uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalarda bu süre genellikle kararın tebliğinden itibaren 15 GÜN’dür.

Kesinleşme şerhi geldikten sonra, mahkeme hükmünün icrası veya bu ilama dayanan eda işlemleri yapılabilmektedir. Örneğin, mülkiyet iddiasına dayanan tapu davasında kesinleşme şerhi zorunludur. Kararın kesinleşmesine müteakip davayı kazanan taraf, bu şerh ile tapuyu kendi üzerine alabilir.

Kesinleşmiş cezanın olup olmadığı kişinin e-devlet sistemi, adli sicil ve arşiv kaydından tespit edilebilir. Bu sayfada kişinin kesinleşmiş cezasının olması durumunda infaz işlemlerine geçilecektir.

Boşanma davalarında kesinleşme şerhi, verilen hükme itiraz edilmemiş ise kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde çıkar. Ancak kararın istinaf veya temyiz edilmesi durumunda bu şerh üst mahkemenin vereceği karara göre değişmektedir.

Kesinleşme şerhinin tebliğ zorunluluğu yoktur. Mahkeme kesinleşme şerhini yazdıktan sonra bunu UYAP sistemine kaydedip dosyayı kapatır.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir