TCK Madde 34

Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma

MADDE 34– (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.

(2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz

Sayfa İçeriği

TCK Madde 34 Gerekçesi

TCK madde 34 Kişi, gerçekleştirdiği davranışın hukukî anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyen bir nedenin etkisine bilinci olmaksızın veya iradesi dışında girmiş olabilir. Örneğin, kimyasal madde üretiminin yapıldığı bir tesiste çalışan kişiler, kimyasal maddelerden yayılan kokunun etkisinde kalarak, geçici bir süre algılama ve irade yeteneğini tümüyle yitirmiş olabilir. Bu gibi durumunda, kusur yeteneğinin olduğundan söz edilemez.

Yine yatağında bebeğini emzirdiği sırada uykuya dalan anne, uykudayken bebeğin havasızlıktan dolayı ölümüne neden olabilir. Bu durumda ölüm olayının gerçekleştiği anda anneye izafe edilecek bir fiil bulunmamaktadır. Yani, uyku hâlinde iken kişi hareket yeteneğini yitirmektedir. Ancak, annenin bu ölüm neticesinden dolayı sorumluluğunu belirlerken, uyku hâlindeki davranışlarını değil, uykuya geçmeden önceki dönemde gerçekleştirdiği davranışları göz önünde bulundurmak gerekir. Anne, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak, emzirmek üzere bebeğini yatağına almış ve bu esnada uyuya kalmıştır. Aynı şekilde, hipnotik telkin altına girmiş olan kişinin de bu hâldeyken hareket yeteneğinin varlığından söz edilemez.

Kişi, alkol veya uyuşturucu madde almak kastıyla hareket etmemesine rağmen, yanılarak bu maddeleri almış olabileceği gibi, alkol veya uyuşturucu madde almaya zorlanmış da olabilir. Gerek bilmeyerek gerek zorla alınan alkol veya uyuşturucu maddenin etkisindeyken işlenen suç açısından kişinin kusur yeteneği bulunmamaktadır. Ancak, belirtmek gerekir ki, geçici bir neden olarak istemeyerek alkol veya uyuşturucu madde alınması dolayısıyla failin taksirinin dahi olmaması gerekir.

Kişinin algılama yeteneğini etkileyen sistemik hastalıkları da geçici neden olarak kabul etmek gerekir. Örneğin diyabet, gebelik sonrası ortaya çıkan psikozlar ve üremi gibi hastalıklar, kişinin algılama yeteneğini ortadan kaldırabilmektedir.

Kişi, önceden kararlaştırdığı suçu işlemeye başlamadan önce, isteyerek alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde alabilir. Keza, kişi herhangi bir suç işlemeyi kastetmediği hâlde, isteyerek alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde almış ve bu maddelerin etkisinde iken bir suç işlemiş olabilir. Bu durumlarda, işlediği suç açısından kişinin kusur yeteneğinin var olduğu kabul edilir.

TCK Madde 34 Emsal Yargıtay Kararları

Yargıtay 6. Ceza Dairesi, E. 2022/13672 K. 2023/29 T. 16.01.2023 6. Ceza Dairesi         2022/13672 E.  ,  2023/29 K.

Esas:2022/13672

Karar:2023/29

Karar Tarihi:16.01.2023

SUÇ: Nitelikli hırsızlık

HÜKÜM: İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

  1. HUKUKÎ SÜREÇ

1.Sanık hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının, 10.05.2022 tarihli 2022/99069 Soruşturma, 2022/28440 Esas numaralı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesi ve 63 üncü maddesi gereğince nitelikli hırsızlık suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2…. 48. Asliye Ceza Mahkemesinin, 30.06.2022 tarihli ve 2022/367 Esas, 2022/423 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi delaletiyle aynı Kanun’un 58 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

  1. … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 29.09.2022 tarihli ve 2022/2093 Esas, 2022/2341 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesinde kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin ve sanığın istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri

Suçun sübutuna ilişkin temyiz sebepleri yönünden; sanığın atılı suçu işlemediğine, dosyada sanığın çekmeceden para aldığına dair somut olgular bulunmadığı, sanığın çekmeceden takvim yaprağı aldığına, alırken uyuşturucu madde etkisi altında olduğuna ve hırsızlık suçunun kast unsuru oluşmadığı hâlde ve müştekinin soruşturma aşamasında kolluk kuvvetleri tarafından alınan beyanı sırasında suç tarihi olan 26.04.2022 günü dükkânda bulunduğunu söylemesine rağmen 07.06.2022 tarihli duruşma sırasında alınan ifadesinde suç tarihinde dükkânda bulunmadığını söylemesinin çelişki oluşturmasına rağmen sanık hakkında yetersiz gerekçe ile mahkûmiyet kararı verildiğine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

  1. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Sanığın, 26.04.2022 günü hırsızlık yapmak amacıyla gündüz vakti sayılan zaman diliminde müştekiye ait iş yerine ofisin kapısından girmek suretiyle ofis içinde bulunan çekmecedeki 9.300,00 TL parayı bulunduğu yerden almasından ibaret olayda sanığın sübut bulan nitelikli hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi delâletiyle aynı Kanun’un 58 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.

  1. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

… 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli 2022/367 Esas, 2022/423 Karar sayılı dosyasında kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik

görülmediği anlaşılmıştır.

  1. GEREKÇE

1.Suçun sübutuna ilişkin temyiz sebepleri yönünden;

Sanığın, 26.04.2022 günü 15.47 civarında müştekiye ait dükkânda bulunan çekmeceden para aldığı dosya içerisinde mevcut CD ve görüntü izleme tutanağı ile sabittir. Sanık ise soruşturma aşamasındaki savunmasında kağıt aldığını, kovuşturma aşamasındaki savunmasında ise takvim yaprağı aldığını ileri sürerek çelişkiye düşmüştür. Sanık tarafından takvim ya da kağıt alınmış olması dahi müştekinin rızası hilafınadır. Sanığa atılı nitelikli hırsızlık suçu maddi ve manevi unsurları itibarıyla oluşmuştur. 5237 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince;

 “Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.

(2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.”

Amir hükmü gereğince bali çekerek kendisini iradesi ile etki altında bırakan sanık hakkında aynı Yasanın 34 üncü maddesinin birinci fıkrası uygulanamayacağından ve sanığa atılı suçun maddi ve manevi unsurları itibarıyla oluşması nedeniyle sanık hakkında kurulan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

  1. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 29.09.2022 tarihli ve 2022/2093 Esas, 2022/2341 Karar sayılı kararında öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 48. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

16.01.2023 tarihinde karar verildi.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, E. 2021/41272 K. 2024/1699 T. 13.02.2024 4. Ceza Dairesi         2021/41272 E.  ,  2024/1699 K.

Esas:2021/41272

Karar:2024/1699

Karar Tarihi:13.02.2024

SUÇ: Hakaret

HÜKÜM: Mahkûmiyet, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

  1. HUKUKÎ SÜREÇ

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasının delaletiyle birinci fıkrası, 32 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 4 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.

  1. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın sağlıklı olduğuna, olayın geçici bilinç kaybı ile yaşandığına, cezanın haksız olduğuna, beraatine karar verilmesi gerektiğine vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Olay günü sanığın alkollü bir şekilde mağdurların görev yaptığı polis merkezinin bahçesine gelerek kişi ve olaydan bahsetmeden şikâyetçi olduğunu söylediği, mağdurların sanığa kimden ve neden şikâyetçi olduğunu sormaları üzerine sanığın katılanlara hitaben hakaret içeren sözler söylediği, sonrasında karakolun içerisine girdikleri ve sanığın hakaretlerine burada da devam ettiği iddiası ile açılan davada, Mahkemece sanığın hakaret eylemi sabit görülerek cezalandırılmasına ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.

  1. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

  1. 5237 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinde yer alan düzenlemeye göre, geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilemeyeceğinin belirtilmesi, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise iradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmünün uygulanamayacağının düzenlenmesi nedeniyle, somut olayda sanığın iradi bir şekilde alkol kullandığının sabit olması ve akıl hastası olduğuna dair bir iddia veya buna ilişkin raporun da dosyada bulunmaması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması suretiyle akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmedilmesi,
  2. Sanığın 10.12.2015 tarihli duruşmada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmesi, adli sicil kaydında da engel sabıkasının bulunmaması karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci ve 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddelerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, nedenleriyle kararda hukuka aykırılık bulunmuştur.
  3. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.02.2024 tarihinde karar verildi.

Our Score
Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

📞 Hemen Ara