İnternet ortamında yayımlanan içerikler, kişisel haklara, özel hayata veya kamu düzenine aykırı olabilir. İnternetten içerik kaldırma, bu tür hukuka aykırı veya zarar verici içeriklerin ilgili platformlardan veya sitelerden silinmesi sürecidir. Erişimin engellenmesi ise belirli bir içeriğe veya siteye kullanıcıların ulaşımının mahkeme veya idari kararlarla kısıtlanması anlamına gelir. Bu makalede, Türk hukuk mevzuatı çerçevesinde içerik kaldırma ve erişim engelleme taleplerinin nasıl yapılacağı, hangi koşullarda söz konusu olabileceği detaylı biçimde ele alınacaktır. Günümüzde internet platformlarında yayımlanan içerikler hızlıca geniş kitlelere ulaşabilmektedir; bu durum kişisel veriler, özel hayat veya itibar gibi hakların ihlal edilmesi riskini artırır. Mağdurlar bu gibi hukuka aykırı içeriklere karşı yasal yollara başvurarak internetten içerik kaldırma ve erişimin engellenmesi talep edebilirler.

İçerik Kaldırma Nedir?

İnternetten içerik kaldırma, dijital ortamda yayınlanan ve hukuka aykırı nitelik taşıyan içeriklerin tamamen silinmesi veya erişime kapatılması sürecini ifade eder. Bu kavram, modern dijital yaşamın doğurduğu en önemli koruma mekanizmalarından biridir ve özellikle KİŞİLİK HAKLARINI ZEDELEYEN, ÖZEL HAYATI İHLAL EDEN, KİŞİSEL VERİLERİ İFŞA EDEN, TİCARİ İTİBARI AZALTAN YA DA TELİF HAKLARINI İHLAL EDEN tüm yayınlar bakımından hayati önem taşır. İnternet kullanıcılarının sınırsız paylaşım imkânı, hukuka aykırı içeriklerin kısa sürede geniş kitlelere ulaşmasına yol açabildiği için, içerik kaldırma hukukun dijital alandaki en etkili müdahale aracıdır.

Türkiye’de içerik kaldırma kavramı, çeşitli hukuki düzenlemelerin ortak koruma alanı altında değerlendirilir. Anayasa’nın 17. maddesi kişinin maddi ve manevi varlığının korunmasını, 20. maddesi ise özel hayatın gizliliğini ve kişisel verilerin korunmasını güvence altına alır. Bu kapsamda özel hayatın gizliliğini ihlal eden görüntüler, kişinin onur ve saygınlığını zedeleyen hakaret içerikleri, iftira niteliğindeki paylaşımlar, kişisel verilerin rıza dışı yayılması ve ticari ünü hedef alan dijital saldırılar içerik kaldırma taleplerinin doğrudan konusunu oluşturur.

İçerik kaldırma taleplerinin en önemli dayanaklarından biri 5651 SAYILI İNTERNET KANUNU’DUR. Anılı Kanunun 8. maddesi, yer sağlayıcının hukuka aykırı içeriği fark ettiği anda yayından kaldırma yükümlülüğünü düzenler. Aynı kanunun 9. maddesi, kişilik haklarının ihlali hâlinde yargı makamlarının içeriğin kaldırılmasına veya erişimin engellenmesine karar verebilmesini sağlar. Özel hayatın gizliliğine yönelik ağır ihlallerde ise 9/A maddesi devreye girer ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından ivedi erişim engeli uygulanabilir. Bu hızlı koruma, özellikle mahrem görüntülerin izinsiz paylaşılması gibi ciddi ihlallerde mağdurun zararının daha fazla büyümesini engeller.

Bunun yanı sıra içerik kaldırma, farklı hukuki metinlerle de bağlantılıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25. maddeleri kişilik haklarına saldırı hâlinde saldırının durdurulmasını ve kaldırılmasını isteme hakkı tanır. Türk Ceza Kanunu, hakaret (m.125), özel hayatın gizliliğini ihlal (m.134) ve kişisel verilerin hukuka aykırı kullanılması (m.136) gibi birçok dijital fiilin suç olduğunu açıkça belirtir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin ihlallerde 6698 sayılı KVKK, eser sahipliği ve telif hakkı ihlallerinde ise 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu devreye girer. Basın yoluyla yapılan haksız yayınlarda mağdura düzeltme ve cevap hakkı sağlayan 5187 sayılı Basın Kanunu da içerik kaldırma taleplerine hukuki dayanak oluşturur.

Sonuç olarak içerik kaldırma, yalnızca bir internet içeriğinin görünmez hâle getirilmesi değil; kişilerin ŞEREF VE HAYSİYETİNİ, ÖZEL HAYATINI, KİŞİSEL VERİLERİNİ, TİCARİ İTİBARINI VE MÜLKİYET HAKLARINI korumayı amaçlayan geniş kapsamlı bir hukuki güvenlik mekanizmasıdır. Dijital alanda işlenen hak ihlallerinin yayılma hızı göz önünde bulundurulduğunda, içerik kaldırma hukuku, bireylerin ve kurumların itibarını koruma açısından vazgeçilmez bir araç hâline gelmiştir.



İnternetten İçerik Kaldırma İşlemi Nasıl Yapılır?

İnternet ortamında hukuka aykırı bir içeriğin paylaşılması, kişinin temel hak ve özgürlüklerini zedeleyen en hızlı ihlal türlerinden biridir. Bu nedenle içerik kaldırma sürecinin etkili şekilde sonuçlanabilmesi için, hem teknik hem de hukuki açıdan doğru adımların izlenmesi gerekir. Süreç yalnızca bir internet başvurusu değildir; aksine Anayasa, 5651 sayılı Kanun, Türk Medeni Kanunu, KVKK, Türk Ceza Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve FSEK gibi çeşitli mevzuatların bir arada devreye girdiği kapsamlı bir hukuki mekanizmadır. İçeriğin hukuka aykırı olduğunun ispatı, başvuruların doğru mercilere yapılması ve taleplerin açık şekilde gerekçelendirilmesi, bu sürecin başarıyla ilerlemesi için zorunludur.

Öncelikle mağdurun, dijital ortamda paylaşılan hukuka aykırı içeriği belgeleyerek bu içeriğin gerçekten mevcut olduğunu ve hangi URL üzerinden erişildiğini göstermesi gerekir. Bu aşamada delillerin eksiksiz şekilde toplanması hem mahkeme sürecinde hem de idari başvurularda büyük önem taşır. İçeriğin yayından kaldırılmasına yönelik talepler çoğu zaman doğrudan içerik sağlayıcısına yöneltilse de, ihlalin türüne göre sosyal medya platformları, BTK, KVKK veya savcılık gibi kurumlara da bildirim yapılabilir. Ancak en bağlayıcı ve kesin çözüm, sulh ceza hâkimliğine yapılan içerik kaldırma ve erişim engeli talepleridir. Hâkim, 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi kapsamında değerlendirme yaparak gerekli görmesi hâlinde içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi yönünde karar verebilir.

Aşağıda içerik kaldırma sürecinin hukuken geçerli aşamaları maddeler hâlinde gösterilmiştir:

Ø İçerik Kaldırma Sürecinin Aşamaları

  1. DELİLLERİN TOPLANMASI: Hukuka aykırı içerik ekran görüntüsüyle, tam URL bağlantılarıyla ve tarih bilgisiyle tespit edilmelidir. Delillerin eksiksiz olması, başvurunun hukuki gücünü artırır.
  2. E-TESPİT YAPTIRILMASI: Noterlik Kanunu çerçevesinde Türkiye Noterler Birliği üzerinden alınan e-tespit, içeriğin belirli bir tarihte erişilebilir olduğunu resmi şekilde belgeleyen en güçlü delildir. Mahkemeler tarafından yüksek ispat değeri taşıdığı kabul edilir.
  3. İÇERİK SAĞLAYICIYA RESMÎ BİLDİRİM: 5651 sayılı Kanun uyarınca, içerik sağlayıcı hukuka aykırı içeriği öğrendiğinde derhâl kaldırmakla yükümlüdür. Bu nedenle mağdurun ilgili platforma resmi bildirim yapması gerekir. Bildirimde ihlalin türü, hangi hakları zedelediği ve hangi içeriğin kaldırılmasının talep edildiği açıkça belirtilmelidir.
  4. PLATFORMLARIN ŞİKÂYET MEKANİZMALARININ KULLANILMASI: İnstagram, YouTube, TikTok, X (Twitter), Facebook gibi platformlar telif, gizlilik ve hak ihlali başvurularını değerlendiren kendi iç sistemlerine sahiptir. Bu yöntemler hızlı sonuç verebilir ancak yargısal bağlayıcılığı yoktur; bu nedenle genellikle geçici nitelik taşır.
  5. KURUMSAL BAŞVURULARIN YAPILMASI: İçeriğin niteliğine göre BTK, KVKK veya savcılık gibi kurumlara başvuru yapılabilir.
  •         Kişisel verilerin izinsiz paylaşılması durumunda KVKK devreye girer.
  •         Çocuk istismarı, müstehcenlik veya ağır suç niteliğindeki içeriklerde savcılığa bildirim zorunludur.
  •         Genel internet güvenliğini ilgilendiren durumlarda BTK‘ya başvuru yapılabilir.

Bu başvurular hukuki süreci güçlendiren tamamlayıcı adımlardır.

  1. SULH CEZA HÂKİMLİĞİNE DİLEKÇE VERİLMESİ: En etkili ve bağlayıcı yöntem, içerik kaldırma ve erişim engeli talebiyle sulh ceza hâkimliğine başvurmaktır. 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi, kişilik hakkı ihlali hâlinde hâkimin hızlı şekilde erişim engeli veya içerik kaldırma kararı verebilmesini sağlar. Dilekçede ihlal edilen hak ayrıntılı biçimde açıklanmalı, URL adresleri eksiksiz gösterilmeli ve hukuki dayanaklar açıkça belirtilmelidir.

İçerik kaldırma sürecinin doğru şekilde yürütülebilmesi için başvurularda ilgili mevzuat maddelerinin doğru gösterilmesi gerekir. Hakaret, özel hayatın gizliliği ihlali veya kişisel verilerin hukuka aykırı yayılması gibi fiillerde Türk Ceza Kanunu; kişilik hakkı ihlallerinde Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu; telif ihlallerinde FSEK; basın kaynaklı haksız yayınlarda Basın Kanunu devreye girer. Bu nedenle her ihlal kendi hukuki çerçevesinde değerlendirilir ve doğru dayanak üzerinden ilerlenir.

Sonuç olarak içerik kaldırma işlemi, bireylerin dijital ortamdaki varlıklarını ve itibarlarını koruyan çok yönlü bir hukuki süreçtir. Delillerin doğru şekilde toplanması, başvuruların doğru mercilere yapılması ve hukuki argümanların doğru kurulması, sürecin başarıyla sonuçlanmasını sağlar. Özellikle ağır hak ihlallerinde profesyonel hukuki destek, mağdurun hak kaybı yaşamaması için son derece önemlidir.

Erişim Engeli Nedir?

Erişim engeli, internet ortamındaki belirli bir içerik veya internet sitesine Türkiye sınırları içerisinden erişimin teknik olarak engellenmesi anlamına gelir. Bu uygulama, dijital alanda işlenen hukuka aykırı fiillerin hızlı şekilde durdurulması ve mağduriyetin genişlemesinin önlenmesi amacıyla geliştirilmiş bir koruma mekanizmasıdır. İçerik kaldırma işleminden farklı olarak erişim engeli, İÇERİĞİN KAYNAĞINDAN SİLİNMESİNİ GEREKTİRMEZ; YALNIZCA TÜRKİYE’DEN ERİŞİMİ KESER. Böylece içerik internet ortamında hâlen mevcut olsa bile ülke çapında görünmez hâle gelir. Türkiye’de erişim engelleme kararları teknik olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) üzerinden uygulanır ve kararın alınmasından sonra erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilir.

Erişim engelleme mekanizmasının hukukî dayanağı 5651 sayılı Kanun olup kanun içerik türüne göre farklı başvuru yolları ve yetkili merciler belirlemiştir. Bu çerçevede erişim engeli kararları hem koruyucu nitelikte tedbir kararları hem de ihlalin niteliğine göre cezai veya idari müdahale niteliği taşıyabilir.

Erişimin Engellenmesi Talebi Nasıl Sağlanır?

  1. Sulh Ceza Hâkimliğine Başvuru: Kişilik haklarının veya özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği durumlarda en etkin başvuru yolu sulh ceza hâkimliğine dilekçe verilmesidir. 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi, kişilik haklarının ihlali; 9/A maddesi ise özel hayatın gizliliğinin ihlali hâlinde uygulanır.

Sulh ceza hâkimliğine yapılacak başvuruda:

  •         İhlalin bulunduğu URL adresleri,
  •         İhlalin hukuki niteliği,
  •         Hangi hakların zedelendiği,
  •         Sunulan deliller (ör. ekran görüntüsü, e-tespit belgesi) açıkça gösterilmelidir.

Hâkim, başvuruyu genellikle 24 ila 48 saat içinde değerlendirmekte ve gerekli görürse erişimin engellenmesine karar vermektedir.
Verilen karar BTK aracılığıyla Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne ve ardından tüm erişim sağlayıcılara iletilir. Erişim sağlayıcılar kararı maksimum 4 saat içinde uygulamakla yükümlüdür.

Bu mekanizma, kişilerin internet ortamındaki saldırılara karşı hızlı ve etkili bir koruma elde etmesini sağlar.

  1. Cumhuriyet Savcılığı veya İdari Makamlar Tarafından Talep Edilen Erişim Engeli: Bazı içerikler niteliği gereği gecikmeye tahammül etmeyen acil müdahaleler gerektirir. Bu tür içerikler çoğunlukla kanunun 8. maddesinde yer alan ağır suç kategorisindedir. Bu kapsamda savcılık veya idari makamlar tarafından erişim engeli kararı verilebilecek başlıca içerikler şunlardır:
  •         Çocukların cinsel istismarı,
  •         Uyuşturucu madde kullanımını teşvik,
  •         Fuhuşa aracılık,
  •         Müstehcenlik,
  •         Kumar oynanması için fırsat sağlama,
  •         İntihara yönlendirme,
  •         Atatürk’e hakaret (5816 sayılı Kanun),
  •         Terör propagandası,
  •         Milli güvenliği tehdit eden içerikler.

Cumhuriyet savcısı, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde doğrudan geçici erişim engeli kararı verebilir. Bu karar 24 saat içinde sulh ceza hâkimliğinin onayına sunulur. Hâkim kararı onaylamazsa tedbir kendiliğinden hükümsüz hale gelir.

Ayrıca BTK Başkanı, 9/A maddesi gereğince özel hayatın gizliliği ağır şekilde ihlal edildiğinde ivedi erişim engeli kararı verebilir. Bu karar da mahkeme denetimine tabidir.

  1. Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) Üzerinden Uygulama: Sulh ceza hâkimi veya Cumhuriyet savcılığı tarafından verilen erişim engeli kararları, uygulanmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne (ESB) gönderilir. ESB, bu kararı tüm erişim sağlayıcılarına dağıtmakla yükümlüdür.
  •         Erişim sağlayıcılar, karar kendilerine ulaştıktan sonra en geç 4 saat içinde engellemeyi yapmak zorundadır.
  •         Uygulama yapılmadığı takdirde erişim sağlayıcılar hakkında idari para cezaları uygulanabilir.

Bu sistem, Türkiye’de erişim engelleme kararlarının hızlı ve tek merkezden uygulanmasını sağlar.

Ø Erişim Engeli Talebinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Başvuru yapılırken mağdurun şu unsurları açıkça belirtmesi gerekir:

  •         İhlalin türü, kapsamı ve mağduriyete etkisi,
  •         Hangi kanun maddelerinin ihlal edildiği,
  •         Engellenmesi istenen net URL adresleri,
  •         Delillerin eksiksiz sunulması (tercihen e-tespit ile güçlendirilmiş olması),
  •         Hukuki dayanakların doğru gösterilmesi.

Başvurunun hukuki dayanaklarını genellikle şu mevzuatlar oluşturur:

  •         5651 sayılı Kanun (m. 8, 9, 9/A)
  •         Türk Ceza Kanunu (özellikle m. 125, 134, 135–140)
  •         Türk Medeni Kanunu m. 24–25
  •         Türk Borçlar Kanunu m. 58
  •         5846 sayılı FSEK (telif ihlalleri için)

Doğru hazırlanmış bir başvuru, hâkimin talebi daha kolay değerlendirmesini sağlar ve engelleme tedbirinin hızla uygulanması sonuç verir.

Erişimin engellenmesi talepleri, internet ortamında hukuka aykırı içeriklerle mücadelede önemli bir hukuki yoldur. Bu talepler, kişilik haklarını, özel hayatın gizliliğini, toplumsal düzeni, milli güvenliği ve fikri hakları koruma amacı taşır. Süreç doğru yürütüldüğünde mağduriyetler hızlı bir şekilde giderilebilir. Özellikle ağır hak ihlallerinin söz konusu olduğu durumlarda profesyonel hukuki destek almak, hem sürecin hızlanmasını hem de hak kaybının önüne geçilmesini sağlar.

Başvuru Yolu

Uygulanan Kanun Maddesi (5651 S.)

İhlal Türü

Karar Veren Makam

Uygulama Süresi

Sulh Ceza Hâkimliği

m. 9 (Kişilik Hakları), m. 9/A (Özel Hayatın Gizliliği)

Kişilik Hakları İhlali, Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali

Sulh Ceza Hâkimi

Hâkim 24-48 saat, Erişim Sağlayıcılar maksimum 4 saat içinde.

Cumhuriyet Savcılığı / İdari Makamlar

m. 8 (Katalog Suçlar), m. 9/A (İvedilikle Engelleme)

Çocuk İstismarı, Fuhuş, Terör Propagandası, Milli Güvenlik vb.

Cumhuriyet Savcısı (Geçici), BTK Başkanı (İvedilikle)

Erişim Sağlayıcılar maksimum 4 saat içinde. (Savcı kararı 24 saat içinde Hâkim onayına sunulur.)

Uygulama Mekanizması

Kararın İletilmesi ve İcrası

Tüm Kararlar

Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB)

Karar ESB’ye ulaştıktan sonra en geç 4 saat içinde.

Hangi Koşullarda Erişim Engellenebilir?

Türk hukuk sisteminde erişim engeli, yalnızca kanunla açıkça belirlenmiş koşulların oluşması hâlinde uygulanabilen, hem bireysel hakları hem de kamu düzenini korumaya yönelik güçlü bir tedbirdir. Erişim engelleme kurumunun temel dayanağı 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Kanun olup özellikle m. 8, m. 9 ve m. 9/A hükümleri, hangi içeriklere ne tür müdahalelerin yapılabileceğini ayrıntılı şekilde düzenler.

Kanunun 8. maddesi, erişim engeli uygulanabilecek içerikleri katalog suçlar şeklinde sınırlı olarak belirtmiş; bu suçlara ilişkin yayınlar bakımından içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının hangi makamlarca ve hangi usulle verileceğini hüküm altına almıştır. Bu nedenle, erişim engeli ancak kanunda gösterilen ihlal türleri mevcut olduğunda uygulanabilir; buna karşılık mevzuata uygun olmayan veya ifade özgürlüğü kapsamına giren içerikler keyfî şekilde engellenemez.

Aşağıda Türk mevzuatına göre erişim engellemesinin hangi durumlarda mümkün olduğu güncel ve hukuki çerçevesiyle açıklanmıştır:

  1. Katalog Suçları İçeren Yayınlar (5651 m. 8)

Kanunun 8. maddesi, belirli suçları konu alan içerikler bakımından doğrudan erişim engeli uygulanmasını emredici şekilde düzenlemiştir. Bu kapsamda, aşağıdaki suçlara ilişkin içerikler tespit edildiğinde erişim engeli kararı verilebilir:

  •         İntihara yönlendirme (TCK m. 84)
  •         Çocukların cinsel istismarı (TCK m. 103/1)
  •         Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (TCK m. 190)
  •         Sağlık için tehlikeli madde temini (TCK m. 194)
  •         Müstehcenlik (TCK m. 226)
  •         Fuhuş (TCK m. 227)
  •         Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (TCK m. 228)

Bu suçları barındıran yayınlar, hem birey hem de toplum açısından yüksek tehlike içerdiğinden, hâkim, mahkeme veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından içerik derhâl erişime kapatılabilir. Savcının verdiği geçici karar 24 saat içinde hâkimin onayına sunulur; aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar.

  1. Atatürk’e Hakaret ve Milli Değerlere Saldırı İçerikleri (5816 sayılı Kanun)

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, Atatürk’ün hatırasını korumak amacıyla özel bir koruma mekanizması öngörür.
Bu kapsamda:

  •         Atatürk’e hakaret eden,
  •         Atatürk’ün hatırasını zedeleyen,
  •         Manevi şahsiyetini aşağılayan

her tür dijital içerik erişim engeli kapsamına alınabilir.

Bu tür durumlar çoğu kez milli değerleri ilgilendirdiği için ilgili makamlar tarafından gecikmeksizin engelleme uygulanır.

  1. Kaçak Bahis ve Yasadışı Şans Oyunlarına İlişkin Yayınlar (7258 sayılı Kanun)

7258 sayılı Kanun’da yer alan “yasadışı bahis” suçlarını teşvik eden veya bu faaliyetlere zemin hazırlayan internet içerikleri, hem ekonomik düzeni hem de kamu güvenliğini tehdit ettiğinden erişim engellemesine tabidir. Örneğin:

  •         Yasadışı bahis siteleri,
  •         Para transfer yönlendirmeleri,
  •         Yasa dışı bahis reklamları,
    hemen engellenir.
  1. 4. Devletin Gizli Bilgilerini Açığa Çıkaran ve MİT’i Hedef Alan İçerikler (2937 sayılı Kanun m.27)

2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu’nda düzenlenen,

  •         Devletin güvenliğini tehlikeye atan,
  •         İstihbarat faaliyetlerini ifşa eden,
  •         MİT mensuplarının kimliğini açıklayan
    içeriklere de erişim engeli uygulanabilir.

Bu tür içerikler, ulusal güvenliği doğrudan tehdit ettiği için kanun gereğince hızlı ve kesin tedbirlerle erişime kapatılır.

  1. Kişilik Haklarının İhlali (5651 m. 9)

Bir dijital içerik, kişinin:

  •         Şeref ve haysiyetine açık saldırı niteliği taşıyorsa,
  •         Hakaret veya iftira içeriyorsa,
  •         Toplum içindeki itibarını zedeliyorsa,
    ilgili kişi sulh ceza hâkimliğine başvurarak erişim engeli talep edebilir.

Hâkim, yapılan başvuruyu genellikle 24 saat içinde değerlendirir ve ihlalin varlığını tespit ederse yalnızca ihlale konu içeriğin bulunduğu URL adresini hedef alan dar kapsamlı bir engelleme kararı verir. Bu yöntem, ifade özgürlüğü ile kişilik hakları arasındaki dengeyi korumayı amaçlar.

  1. Özel Hayatın Gizliliğinin İhlali (5651 m. 9/A)

Özel hayatın gizliliği, Anayasa tarafından korunan temel bir haktır. Aşağıdaki içerikler ağır özel hayat ihlali sayılır:

  •         Gizli çekilmiş görüntüler,
  •         Mahrem nitelikteki fotoğraflar,
  •         Yakın ilişkileri ifşa eden içerikler,
  •         Rıza dışında yayılan kişisel veri niteliğindeki bilgiler.

Bu gibi durumlarda mağdur doğrudan BTK’ya başvurabilir. BTK Başkanı, dört saat içinde erişim engeli kararı verme yetkisine sahiptir. Ardından karar sulh ceza hâkimliğinin onayına sunulur. Bu madde, özellikle “intikam pornosu”, gizli çekim veya ifşa amaçlı paylaşımlar için hızlı koruma sağlar.

  1. 7. Fikri Mülkiyet ve Telif Haklarının İhlali (FSEK – 5651 m. 9)

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında korunan eserlerin izinsiz çoğaltılması veya paylaşılması durumunda hak sahipleri erişim engeli talep edebilir.
Bu kapsamdaki örnekler:

  •         Korsan film, dizi, kitap paylaşımları,
  •         Lisanssız yazılım dağıtımı,
  •         Ticari sır niteliğindeki belgelerin sızdırılması.

Mahkeme gerekli gördüğünde yalnız ihlale konu URL’yi kapsayan orantılı bir erişim engeli kararı verir.

  1. Kamu Düzeni, Genel Sağlık ve Toplumsal Güvenliği Tehdit Eden İçerikler

Türk Ceza Kanunu ve diğer özel kanunlarda suç olarak düzenlenen;

  •         Şiddeti teşvik eden,
  •         Toplumda panik yaratan,
  •         Kitlesel provokasyon amaçlı üretilen
    içerikler için de erişim engeli uygulanabilir.

Bu engellemeler, toplum güvenliğini sağlamak amacıyla idari ve yargısal makamlar tarafından gerçekleştirilir.

Sonuç olarak, Türk hukukunda erişim engeli uygulanabilmesi için mutlaka kanunlarda açıkça belirtilmiş bir suç unsurunun bulunması, belirgin bir hak ihlalinin gerçekleşmiş olması ya da kamu güvenliğini tehdit eden bir içeriğin varlığı gereklidir. Yargı makamları, özellikle ifade özgürlüğünün ve basın özgürlüğünün gereksiz şekilde kısıtlanmaması için çoğu durumda yalnızca ihlalin yer aldığı belirli URL adresini hedef alan dar kapsamlı bir engelleme kararı vermeyi tercih etmektedir. Bu yaklaşım sayesinde, hukuka aykırı içerik etkili biçimde görünmez hâle getirilirken, aynı platformdaki hukuka uygun ve masum içeriklerin zarar görmesi engellenmekte; böylece bireysel hakların korunması ile temel özgürlüklerin güvence altına alınması arasındaki denge titizlikle sağlanmaktadır.

İnternetten Haber Kaldırma Nasıl Yapılır?

İnternetten yayımlanan haber içerikleri de genel içerik kaldırma süreçleriyle korunur, ancak basın özgürlüğü dikkate alınarak özel yollar da mevcuttur. Haber kaldırma talebi için izlenebilecek yöntemler şunlardır:

  •         Haber Sitesine Bildirim: Haberin yayınlandığı gazete veya haber portalı internet sitesine doğrudan düzeltme ya da kaldırma talebi iletin. Çoğu yayın kuruluşunun şikâyet veya düzeltme formları vardır. Haberde hatalı veya mağdurun kişilik haklarına saldıran bölümler varsa, ilgili yayın organından düzeltme veya silme talep edebilirsiniz.
  •         Basın Kanunu Kapsamında Düzenleme: 5187 sayılı Basın Kanunu, basın yoluyla yapılan yayınlarda kişilere düzeltme ve cevap hakkı tanır. Haberde suç unsuru yoksa, yayımdan itibaren kanunda öngörülen süre (genellikle iki ay) içinde düzeltme yayımlatılabilir. Yayınevi bu talebi reddederse sulh ceza mahkemesine başvurarak haberin düzeltilmesini veya kaldırılmasını isteyebilirsiniz.
  •         Sulh Ceza Mahkemesine Dilekçe: Haberde açıkça suç unsuru veya hak ihlali varsa doğrudan sulh ceza hâkimliğine başvurabilirsiniz. Dilekçede ilgili haber bağlantısı, ihlal gerekçesi (örneğin iftira, özel hayat ihlali) ve talep ayrıntılı şekilde sunulur. Hakim, ihlali tespit ederse haberin erişiminin engellenmesi veya yayından çıkarılmasına karar verebilir.
  •         Ceza Duyurusu (TCK): Yayında suç unsuru taşıyan bir içerik varsa (örneğin hakaret, şantaj, kişisel verilerin kötüye kullanımı), mağdur kişi ceza mahkemesine suç duyurusunda bulunabilir. Bu süreçte savcı veya hâkim tedbir amacıyla erişim engeli uygulayabilir.

İnternetten haber kaldırma sürecinde hızlı hareket etmek çok önemlidir. Dijital medyadaki haberler hızla yayıldığı için yayımlandığını öğrendiğiniz an derhal şikâyet etmelisiniz. Yukarıdaki yöntemlerden uygun olanını seçerek başvurunuzu zamanında yapmanız, hakkınızın korunmasını kolaylaştırır.

İnternetten İçerik Kaldırma Dilekçe Örneği

ANKARA NÖBETÇİ SULH CEZA HÂKİMLİĞİ’NE

 

TALEPTE BULUNAN         :

 

VEKİLİ                                  : Av. Rüştü Ufuk BARANOĞLU

 

TALEP KONUSU              :Kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğin kaldırılması taleplidir.

 

AÇIKLAMALAR              :

  1.   Müvekkil Dr. Ayşe Yılmaz, [Üniversite Adı] Enerji Mühendisliği Bölümü’nde Öğretim Üyesi olarak görev yapmakta olup  sadece ulusal değil, uluslararası düzeyde de tanınan bir uzmandır ve enerji hukuku ile sürdürülebilirlik konularında çok sayıda bilimsel yayına imza atmıştır; şahsım/müvekkil, son olarak Türkiye’nin [Bölge Adı]’nda planlanan [Proje Adı] Yerli Enerji Projesi’nin çevresel etkileri ve ekonomik fizibilitesi hakkında, tamamıyla bilimsel verilere dayanan, bağımsız ve kamuoyunu bilgilendirme amaçlı bir rapor yayımlamıştır.
  2.   Söz konusu hukuka aykırı yayın, [Grup Adı]’na ait ve günlük yüz binlerce tekil ziyaretçisi bulunan, yaygın süreli yayın kuruluşu olan “Güneş Gazetesi”nin internet sitesindeki [Haber Başlığı] başlıklı haberin yorumlar kısmında gerçekleşmiş olup, 20 Kasım 2025 tarihinde [Saat Bilgisi] itibarıyla, “KriptoKral” kullanıcı adlı ve kimliği meçhul bir hesap tarafından, müvekkilin bilimsel raporuna yönelik yapılan yorumlarda, müvekkilin akademik dürüstlüğünü ve şerefini hedef alan, organize ve kötü niyetli bir karalama kampanyası başlatılmıştır.
  3. Hukuka aykırı içeriklerin net ve kesin adresleri, kararın infazı için hayati önem taşımakta olup, ilgili URL adresi olan [Hukuka Aykırı Yorumun Yer Aldığı Sayfanın Tam Adresi]’nde, müvekkile yönelik ağır ithamlar bulunmaktadır; bu ithamların örnek alıntıları arasında “BU KADIN, YABANCI LOBİLERİN UŞAĞIDIR. RAPORU HAZIRLAMAK İÇİN 1.000.000 DOLAR RÜŞVET ALDI. DİPLOMA DA SAHTE ZATEN! gibi asılsız ifadeler yer almaktadır ve bu yorumlar, müvekkile açıkça rüşvet alma iftirası atmakta ve akademik unvanını sorgulayarak hakaret etmektedir.
  4. Yayınlanan bu içerikler, bilimsel bir eleştiri veya düşünce açıklama sınırlarını aşarak, Anayasa’mızın 17. maddesiyle korunan şeref ve haysiyete, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 24. ve 25. maddeleri kapsamındaki kişilik haklarına açık bir saldırı teşkil etmektedir; ayrıca “Rüşvet aldığı” iddiası İftira (TCK m. 267), “uşak” ve “sahte doktor” gibi ifadeler ise Hakaret (TCK m. 125) suçunu açıkça oluşturmakta olup bu durum 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesinin uygulanmasını zorunlu kılmaktadır.
  5. Hukuka aykırı yayınların ulusal bir gazetenin yüksek trafikli internet sitesinde yer alması ve iftiranın internet ortamında çok hızlı yayılma potansiyeli taşıması nedeniyle, müvekkilin bilimsel kariyerine ve kamuoyu nezdindeki güvenilirliğine saniyeler içinde büyük zararlar verilmektedir; bu durumun devam etmesi halinde telafisi imkânsız zararların oluşması ihtimali bulunduğundan, olası zararın boyutunun artmasını engellemek amacıyla Sayın Hâkimliğinizden ivedilikle tedbir kararı alınması ve kararın infazına başlanması zorunludur.
  6.   Nitekim  5651 sayılı kanunun 9. maddesi; “ (1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.

(2) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır.

(3) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleridoğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilir.

(4) Hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.

(5) Hâkimin bu madde kapsamında verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gönderilir.” hükümlerini amirdir.

  1.     İş bu hüküm gereğince MÜVEKKİLİN DAHA FAZLA ZARAR GÖRMEMESİ VE ASILSIZ, TARAFLI VE MAKSATLI HABERLERİN DAHA FAZLA YAYILMASININ ÖNÜNE GEÇEBİLMEK ADINA müvekkil aleyhine şeref , onur ve haysiyetini ihlal eden ve gerçeğe aykırı ifadeler içeren bu paylaşımın erişiminin engellenmesini ve internet ortamı üzerinden kaldırılması için iş  bu şikayet dilekçesini yazma zarureti doğmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER    :5651 sayılı yasa,4721 Sayılı TMK, 5237 Sayılı TCK ve sair ilgili mevzuat

HUKUKİ DELİLLER    : İhlalin gerçekleştiği URL adresleri ve ekran görüntüleri

NETİCE-İ TALEP          : Yukarıda arz etmiş olduğumuz nedenlerle,

  1.     Telafisi güç ve imkânsız zararlar doğmamasını teminen, müvekkilimin kişilik haklarını ihlal eden içeriği barındıran ilgili URL’ler hakkında, 5651 sayılı kanunun 9.maddesi gereğince ERİŞİMİN ENGELLENMESİNİ VE SÖZ KONUSU İÇERİĞİN KALDIRILMASI KARARI VERİLMESİNİ
  2.     5651 sayılı yasanın 9. Madde 5. Fıkrası gereği Kararın UYAP ÜZERİNDEN ERİŞİM SAĞLAYICILARI BİRLİĞİ’NE GÖNDERİLMESİNİ saygılarımla arz ve talep ederim.27.11.2025

Talepte Bulunan Vekili

                                                                                Av. Rüştü Ufuk BARANOĞLU

EKLER     :

  1.     Paylaşımlara ait ekran görüntüleri ve URL adresi/adresleri
  2.     Onaylı vekâletname sureti

 

Sonuç olarak internetten içerik kaldırma ve erişimin engellenmesi süreçleri, 5651 sayılı Kanun’a dayanan teknik ve hukuki hassasiyet gerektiren davalardır. Hukuki süreçte bir avukatın desteği;

  1.     Doğru Hukuki Dayanağın (m. 9, m. 9/A, TCK) belirlenmesini,
  2.     Noter Tasdikli E-Tespit gibi delillerin usulüne uygun ve eksiksiz sunulmasını,
  3.     Hâkimden çıkan kararın Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB)‘ne doğru zamanda iletilerek 4 saatlik infaz süresinin etkin takibini sağlar.

Yanlış başvuru veya eksik delil sunumu, davanın reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir. Bu nedenle, hak kaybının önüne geçmek ve mağduriyeti en hızlı şekilde gidermek için profesyonel hukuki destek almak hayati önem taşır.

 

Our Score
Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

📞 Hemen Ara