- Minval Hukuk
- Aile ve Medeni Hukuk
- 25 Kasım 2025
Türkiye’de çalışan annelere ve sigortalı ebeveynlere sağlanan doğum parası, sosyal güvenlik sisteminin önemli bir parçası olup hem Anayasa’nın sosyal devlet ilkesi hem de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “annelik sigortası” hükümleri çerçevesinde uygulanmaktadır. Doğum parası; geçici iş göremezlik ödeneği, emzirme ödeneği (süt parası) ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan doğum yardımı gibi çeşitli alt destekleri kapsayan GENİŞ BİR SOSYAL KORUMA MEKANİZMASIDIR.
2025 yılı itibarıyla, doğum parası uygulamasında hem tutarlar hem de başvuru süreçleri güncellenmiş; e-Devlet entegrasyonları sayesinde işlemler önemli ölçüde kolaylaşmıştır. Özellikle çalışan kadınların doğum nedeniyle iş gücünden uzak kaldıkları süre boyunca gelir güvencesi sağlanması, sadece bireysel bir hak değil, aynı zamanda uluslararası normlara (ILO 183 No’lu Annelik Koruma Sözleşmesi gibi) uyumun da bir gereğidir. Türk sosyal güvenlik sistemi, bu hakları düzenlerken hem annelik döneminin biyolojik ve sosyal özelliklerini gözetmekte hem de işveren, sigortalı ve devlet arasındaki yükümlülük dengesini korumaktadır.
Doğum parasına ilişkin tüm ödemeler; SGK tarafından yapılan analık geçici iş göremezlik ödeneği, emzirme ödeneği (süt parası) ve Aile Bakanlığı’nın doğum yardımı olmak üzere üç temel başlık altında toplanır. Ancak bu hakların her biri farklı koşullara, farklı başvuru yöntemlerine ve farklı hukuki dayanaklara sahiptir. Bu nedenle 2025 yılında sağlanan doğum parası desteklerinden yararlanmak isteyen kişilerin hem mevzuatı hem de uygulama usullerini doğru bilmesi büyük önem taşır.
Doğum Parası Nedir?
Doğum parası, sigortalı kadınların gebelik ve doğum süreci nedeniyle çalışamadıkları dönemlerde gelir kaybını telafi etmek amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sağlanan bir sosyal sigorta desteğidir. Bu kapsamda doğum parası iki temel unsurdan oluşur: ANALIK GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK ÖDENEĞİ VE EMZİRME ÖDENEĞİ.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun analık sigortasına ilişkin hükümleri gereğince, 4/1-a (SSK) ve 4/1-b (Bağ-Kur) kapsamında çalışan kadınlar; doğumdan önce sekiz hafta, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık (112 gün), çoğul gebelikte ise iki haftalık ilave süreyle on sekiz haftalık (126 gün) analık izni süresince geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlanırlar. Bu ödenek, sigortalının son bir yıl içinde bildirilen prime esas kazanç ortalamasının üçte ikisi üzerinden günlük olarak hesaplanır. Dolayısıyla çalışanın brüt kazancı arttıkça, analık ödeneği de orantılı olarak yükselir.
Aynı sayılı kanunun 16. maddesi uyarınca, analık ödeneğine ek olarak, her doğum için emzirme ödeneği (kamuoyunda “süt parası” olarak bilinir) ödenmektedir. Bu ödeme, sigortalı kadınlara veya sigortalı erkeğin eşi doğum yapmışsa sigortalı erkeklere bir kez olmak üzere verilir ve tutarı her yıl güncellenir. 2025 YILI İÇİN İSE EMZİRME ÖDENEĞİ 1.238 TL OLARAK BELİRLENMİŞTİR.
Ancak kamu görevlileri açısından durum farklıdır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gereğince memurların analık izni dönemine ilişkin mali hakları doğrudan kendi kurumları tarafından karşılandığından, bu kişiler SGK’dan analık geçici iş göremezlik ödeneği alamazlar ve kurum maaşlarını tam olarak ödemeye devam eder. Bu nedenle doğum parası kavramı esas olarak SSK ve Bağ-Kur’lu çalışanları ilgilendirir. Ancak önemle belirtilmelidir ki doğum yardımı ve emzirme ödeneği (süt parası) memurlar için de geçerlidir
Bunlara ek olarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ayrı bir sosyal yardım kalemi olarak verilen doğum yardımı da bulunmaktadır. Bu destek SGK ödemelerinden bağımsız olup; canlı doğan çocuk için, başvuru yapılması hâlinde tek seferlik nakdi ödeme şeklinde gerçekleştirilir.
Doğum Parası İçin Gereken Şartlar
Doğum parası ve emzirme ödeneğinden yararlanabilmek için belirli yasal koşulların sağlanması gerekir:
- Sigortalılık şartı: Annenin doğumdan önce gerekli sürelerde prim ödemiş olması gerekir.
o Emzirme ödeneği hem SSK hem Bağ-Kur için 120 gündür.
o Analık ödeneği hem SSK hem Bağ-Kur için 90 gündür.
o Bağ-Kur için prim borcu olmaması zorunludur.
- Canlı doğum: Ödenek için çocuğun canlı doğmuş olması zorunludur.
- Çalışmama şartı: Analık izni süresinde fiilî çalışma olmaması gerekir; aksi hâlde o günlere ödeme yapılmaz.
- Sigortalılık ilişkisinin devamı: Doğum öncesi izne ayrılmadan önce işten ayrılma veya sigortalılığın kesilmesi hâlinde hak kaybı doğabilir.
Bu koşullar sağlandığında analık ödeneği SGK tarafından, emzirme ödeneği ise yine kurum tarafından tek seferlik ödeme şeklinde gerçekleştirilir. Böylece doğum parası hem çalışanın gelirinin korunmasını sağlar hem de annelik sürecinin sosyal güvenlik kapsamında desteklenmesine hizmet eder.
Doğum Parası Ne Kadar? 2025
Doğum parası 2025 yılında sabit bir ücret olarak değil, sigortalı kadının prime esas kazancına göre değişen bir tutar olarak hesaplanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen analık geçici iş göremezlik ödeneği, sigortalının günlük kazancının üçte ikisine karşılık gelir. Bu nedenle her sigortalı kadının alacağı doğum parası aynı değildir; kişinin kazancı ne kadar yüksekse analık ödeneği de aynı oranda yükselir.
2025 yılı için brüt asgari ücretin 26.005,50 TL olarak belirlenmesiyle günlük brüt kazanç 866,85 TL’ye denk gelmektedir. Bu tutar dikkate alındığında asgari ücretle çalışan bir kadın için günlük analık ödeneği yaklaşık 577,90 TL olmaktadır. Analık izni süresi doğumdan önce sekiz hafta ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam 112 gün olduğundan, asgari ücretli bir annenin doğum parası yaklaşık 64.600 TL civarında gerçekleşmektedir. Eğer gebelik çoğul ise, yani ikiz veya daha fazla bebek bekleniyorsa izin süresi iki hafta uzar ve toplam süre 126 güne çıkar. Bu durumda asgari ücretli bir anne için ödenecek toplam analık ödeneği yaklaşık 72.800 TL olmaktadır. Kazanç arttıkça bu tutar aynı oranda yükselir ve daha yüksek gelirli çalışanların doğum parası asgari ücret düzeyinin oldukça üzerine çıkar.
Doğum parasıyla karıştırılmaması gereken bir diğer ödeme ise emzirme ödeneğidir. Halk arasında süt parası olarak bilinen bu nakit destek, her doğum için bir kez ödenir ve sigortalılık statüsüne göre anneye veya sigortalı erkeğe verilir. 2025 yılında emzirme ödeneği 1.238 TL olarak uygulanmaktadır. Bu tutar SGK Yönetim Kurulu tarafından her yıl güncellenmekte olup 2023 yılında 520 TL, 2024 yılında ise 857 TL olarak ödenmiştir.
Bunlara ek olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan doğum yardımı, SGK tarafından ödenen analık ödeneği ve süt parasından tamamen bağımsız bir sosyal yardım programıdır. 2025 yılı uygulamasına göre birinci çocuk için 5.000 TL tek seferlik ödeme yapılmaktadır. İkinci çocuk için aileye her ay 1.500 TL ödeme yapılmakta ve bu ödeme çocuğun beş yaşını doldurmasına kadar devam etmektedir. Üçüncü ve sonraki çocuklar için ise aylık 5.000 TL destek sağlanmaktadır. Bakanlık tarafından verilen bu yardım, e-Devlet üzerinden yapılan başvuru ile alınmakta olup, sigortalı olma şartı aranmamaktadır. Ücretli çalışan, işsiz veya ev hanımı fark etmeksizin başvuru şartlarını taşıyan tüm anneler bu yardımdan yararlanabilmektedir.
Doğum Parası Sorgulama Nasıl Yapılır?
Doğum parası olarak bilinen analık geçici iş göremezlik ödeneği ile emzirme ödeneğinin yatırılıp yatırılmadığını öğrenmenin en kolay yolu e-Devlet Kapısı üzerinden sorgulama yapmaktır. e-Devlet’e giriş yapan sigortalılar, Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetleri altında yer alan “4A/4B İşgöremezlik Ödemesi Görme” ekranından kendileri adına oluşturulan analık ödeneğini görüntüleyebilir. Bu ekran, ödeneğin hangi tarihte hesaplandığını, hangi bankaya yönlendirildiğini ve ödemenin hazır olup olmadığını gösteren resmi bir sorgulama alanıdır.
Bunun dışında doğum yardımı ve diğer sosyal desteklere ilişkin bilgi almak isteyen kişiler, ilgili kurumların çağrı merkezleri olan 183 Aile ve Sosyal Destek Hattı ile 144 Sosyal Yardım Hattı’nı arayarak başvuru ve sorgulama süreçleri hakkında doğrudan danışmanlık alabilirler.
Doğum parası bazen Banka Hesabına, bazen de kişinin tanımlı hesabı bulunmadığında PTT’ye aktarılabilmektedir. Bu nedenle ödemenin PTT üzerinden yapılıp yapılmadığı da yine e-Devlet’te bulunan “PTT Üzerinden Yapılan Kurum Ödemeleri Sorgulama” hizmeti kullanılarak kontrol edilebilir. Bu bölümde kişinin T.C. kimlik numarasıyla adına gönderilmiş tüm SGK ödemeleri görüntülenir. Eğer sistemde “Kurum Ödemesi” kaydı görülüyorsa, bu doğum parasının PTT’ye havale edildiği anlamına gelir ve ödeme herhangi bir PTT şubesinden kimlik ibrazı ile alınabilir.
Uygulamada, sigortalıların çoğu doğum parası ödemesinin yatıp yatmadığını e-Devlet üzerinden düzenli olarak kontrol etmekte; ödeme yapıldığında sistemde anlık olarak görüntülenebilmektedir. Böylece SGK’ya veya iş yerine ayrıca başvuru yapılmasına gerek kalmadan ödenek bilgisi doğrudan elektronik ortamda takip edilmektedir.
PTT Doğum Parası Sorgulama
PTT üzerinden doğum parası sorgulaması, özellikle sigortalı kadının adına tanımlı bir banka hesabı bulunmadığı durumlarda önem kazanan bir yöntemdir. SGK analık ödeneği ve emzirme ödeneğini öncelikli olarak Banka hesaplarına aktarır; ancak sigortalının aktif bir hesabı yoksa ödeme otomatik olarak PTT’ye yönlendirilir. Bu nedenle, ödeneğin PTT’ye gönderilip gönderilmediğini öğrenmek isteyen kişiler en yakın PTT şubesine giderek yalnızca T.C. kimlik numarasıyla sorgulama yapabilir ve ödeme hazırsa aynı anda çekebilir.
Bunun yanında e-Devlet Kapısı üzerinden sunulan “PTT ÜZERİNDEN YAPILAN KURUM ÖDEMELERİ SORGULAMA” hizmeti de doğum parasının PTT’ye aktarılıp aktarılmadığını kontrol etmek için kullanılabilir. Bu ekran, SGK tarafından PTT’ye gönderilen tüm ödemelerin kayıtlarını içerir ve ödeme görünür hâle geldiğinde kişi herhangi bir şubeden kimliğiyle ödemeyi alabilir. SGK’nın uygulamasına göre, doğum parası Bankası’na yatırılmamış ya da kişi tarafından başka bir banka hesabı tanımlanmamışsa, ödenek otomatik olarak PTT aracılığıyla hak sahibine ulaştırılmaktadır.
E-Devletten Doğum Parası Sorgulama
Doğum parasının e-Devlet üzerinden sorgulanması oldukça kolaydır. e-Devlet Kapısı’na giriş yapan kişiler, Sosyal Güvenlik Kurumu başlığı altında yer ALAN “4A/4B İŞGÖREMEZLİK ÖDEMESİ GÖRME” hizmetini kullanarak kendileri adına yapılan analık ödeneği ve diğer geçici iş göremezlik ödemelerini görüntüleyebilir. Bu ekranda, doğum parasının hesaplanıp hesaplanmadığı, hangi tarihte sisteme işlendiği ve ödemenin hangi banka üzerinden yapılacağı bilgisi ayrıntılı olarak görülür. Böylece kişi SGK’ya başvurmadan, ödeneğin son durumunu çevrim içi olarak takip edebilir.
Doğum parası bazen doğrudan bankaya, bazen de kişinin kayıtlı bir hesabı yoksa PTT’ye yönlendirildiğinden, ödeme hareketlerinin e-Devlet’ten kontrol edilmesi önemlidir. Sistemde ödeme görünür hâle geldiğinde, kişi isterse bankadan isterse PTT’den kimliğiyle ödemeyi alabilir.
Buna ek olarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan doğum yardımı için de e-Devlet üzerinden ayrı bir hizmet bulunmaktadır. Bu destek SGK doğum parasıyla karıştırılmamalıdır. Doğum yardımı başvurularının ve başvuru sonuçlarının görüntülenmesi için “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı – Doğum Yardımı Başvuru Sorgulama” hizmeti kullanılmaktadır. SGK ödemeleri ve sosyal yardım ödemeleri farklı kurumların uygulamaları olduğundan, her birinin ilgili bölümden sorgulanması gerekir.
Süt ve Doğum Parası Nasıl Alınır?
Doğum raporları, sağlık hizmet sunucuları tarafından elektronik ortamda doğrudan SGK’ya gönderilir; işveren yalnızca ‘çalışılmadığına dair bildirim’ işlemini yapar ve raporu SGK’ya iletmez. Mevzuata göre kadın çalışan, doğumdan önce sekiz hafta ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık analık iznini kullanır. Bu süre çoğul gebeliklerde iki hafta daha uzar. İşverenin bildirimleri SGK sistemine düştükten sonra, kurum izin süresine karşılık gelen 112 günlük (çoğul gebelikte 126 günlük) analık ödeneğini kendiliğinden hesaplar ve ödeme işlemini başlatır.
Analık geçici iş göremezlik ödeneği, 5510 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca sigortalıya ödenir ve Analık ödeneği için ayrıca bir dilekçe verilmesi veya SGK’ya bireysel başvuru yapılması gerekmez. İşverenin bildirim işlemleri tamamlandığında süreç tamamen otomatik olarak işler. Ödeme genellikle annenin T.C. kimlik numarasına tanımlı Banka hesabına aktarılır. Tanımlı hesabın bulunmadığı durumlarda ise talep üzerine ya da sistem gereği ödeme PTT aracılığıyla yapılabilir.
Emzirme ödeneği, 5510 sayılı Kanun’un 16. maddesinin son fıkrası kapsamında verilir ve yine Emzirme ödeneği olan süt parası için de benzer şekilde herhangi bir başvuru şartı aranmaz. 4/a ve 4/b kapsamındaki sigortalıların doğumdan önce gerekli prim günlerine sahip olması ve doğumun gerçekleşmiş olması yeterlidir. SGK’nın uygulaması gereği, emzirme ödeneği için eskiden kullanılan dilekçe şartı kaldırılmıştır. Kurumun resmî açıklamasına göre süt parası, sistemde görünen emzirme ödeneği raporu esas alınarak otomatik olarak ödenir. Bu nedenle şartları taşıyan sigortalılar için 2025 yılı itibarıyla geçerli olan 1.238 TL tutarındaki ödeme kendiliğinden hak sahibine aktarılır.
Her iki ödenekten yararlanırken dikkat edilmesi gereken temel husus, doğuma ilişkin belgelerin eksiksiz ve doğru şekilde kuruma yansıtılmasıdır. Annenin doğum raporunun, çocuğa ilişkin doğum belgelerinin ve sigortalılık bilgilerinin SGK sisteminde doğru görünmesi, ödemenin zamanında yapılması açısından önem taşır. SGK, elektronik ortamda rapor ve prim günlerini kontrol ederek hesaplamayı kendisi tamamlar. Ödeme işleminin gerçekleşip gerçekleşmediği ise e-Devlet Kapısı’nda yer alan “4A/4B İşgöremezlik Ödemesi Görme” ekranı üzerinden kolayca takip edilebilir. Ödemesi bankaya yönlendirilmemiş olan kişiler, PTT şubelerinden kimlikleriyle birlikte tutarı çekebilir.
Aile GOV TR Doğum Parası Başvurusu Nasıl Yapılır?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan doğum yardımı, SGK’nın ödediği analık ödeneği ve süt parasından farklı olarak sosyal yardım niteliğinde bir destektir. Doğum yardımı başvuruları öncelikli olarak e-Devlet üzerinden yapılmakla birlikte, Aile ve Sosyal Hizmetler İl/İlçe Müdürlükleri ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından da başvuru kabul edilmektedir. Başvuru yapmak isteyen anne veya baba, e-Devlet’e T.C. kimlik numarası ve şifre ile giriş yaptıktan sonra “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı – Doğum Yardımı Başvuru” hizmetine yönlendirilir ve sistemde istenen bilgileri doldurarak başvurusunu tamamlar.
Doğum yardımından yararlanabilmek için çocuğun 01 Ocak 2025 tarihinden sonra canlı doğmuş olması şarttır. 2025 sonrası doğum yardımı başvuruları için temel kanal e-Devlet olup sistemin zorunlu tutulduğu durumlara ilişkin açıklamalar Bakanlığın duyurularına göre güncellenmektedir. Başvuru yapacak kişide aranan temel koşullar arasında annenin TÜRK VATANDAŞI OLMASI VE TÜRKİYE’DE İKAMET ETMESİ yer almaktadır. Sisteme girilen kimlik, doğum belgesi ve benzeri bilgiler elektronik ortamda doğrulandığı için yazılı dilekçe verilmesi zorunlu değildir.
Bakanlığın duyurularında, başvuru sürecinin tamamen dijitalleştirildiği ve vatandaşların işlemleri hızlı şekilde sonuçlandırabilmesi için e-Devlet’in temel başvuru kanalı olarak belirlendiği ifade edilmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı tarafından yapılan açıklamalarda da başvuruların öncelikli olarak e-Devlet üzerinden alınacağı vurgulanmıştır. Bununla birlikte internet kullanma imkânı bulunmayan kişiler için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ile Sosyal Hizmet Merkezlerinde destek sağlandığı belirtilmektedir.
Başvurunun yapılmasının ardından süreç yine e-Devlet üzerinden takip edilebilmekte; başvuru onaylandığında ödeme doğrudan hak sahibinin hesabına aktarılmaktadır. Böylece aileler doğum yardımı başvurusunu tamamen elektronik ortamda gerçekleştirebilmekte ve sonuçlara evden çıkmadan ulaşabilmektedir.

Minval Hukuk & Danışmanlık Bürosu Sigorta Hukuku(Trafik ve İş Kazaları), İş Hukuku, Kamulaştırma ve İstimlak, Tazminat Hukuku, Ölüm ve Yaralamalı Trafik Kazalarından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları, Yangın Sigortaları, Dask Sigortası, İşveren Mali Sorumluluk Sigortaları, Araç Değer Kaybı ve Araç Hasar Bedeli Davaları ile Vatandaşlık Hukuku ve Nüfus Davaları, Göç Davaları, SGK’nın karşılamadığı akıllı ilaç bedellerinin ödenmesi ve ücretsiz temin edilmesi ile ilgili davalar üzerine yoğunlaşmış ve bu alanların her birinde yüzlerce danışanın haklarını ilgili kişi ve kurumlar nezdinde çözüme kavuşturmuştur. Minval Hukuk Bürosunun Kurucu ortaklarının çeşitli site ve dergilerde yayınladığı onlarca makalenin yanında basılan “Sigorta Hukuku ve Tahkim Uygulamaları” adlı bir kitabı da bulunmaktadır.
