Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8471.E, 2022/7679.K sayılı kararı
‘‘……….Davacılar vekili; davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan 44 T 1.46 plaka sayılı araç sürücüsünün davacıların desteği Mehmet K.’ya çarpması sonucu vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; talebini 66.505,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun reddine dair verilen karara davacı vekili Güler K. vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davacı Güler K. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı Güler K. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle destek tazminatı istemine ilişkindir. Hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF 1931” cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu 8.05.2023 13:45 BAKİYE ÖMÜR SÜRESİ TRH 2010 YAŞAM TABLOSUNA GÖRE BELİRLENMELİ VE HER YIL İÇİN GELİR YÜZDE 10 ARTI…2/3 tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Eldeki davada; davacının hak kazanabileceği destek tazminatının hesaplanması için alınan bilirkişi raporunda, TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz esasına göre yapılan hesaplama esas alınarak davacıya davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle yeterli olduğu ve bakiye tazminat alacağı bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş, davacı Güler K.’nın itirazlarının ise İtiraz Hakem Heyeti’nce aynı gerekçe ile reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetinde hükme esas alınan tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih-2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; tazminat hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir ki, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından esas alınan raporda TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz esasına göre belirlenen tutar esas alınmış ve davacının başvurusunun reddine karar verilmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle; davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla hesaplamanın yapıldığı rapor alınıp oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Güler K. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının temyiz eden davacı Güler K. yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı Güler K.’ya geri verilmesine 21/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi…..’’ şeklinde TRH 2010 Yaşam Tablosunun kullanılarak gerçek zarar tespiti yapılabileceği, 2010 Yaşam Tablosunun ülkemiz gerçekleri ile örtüştüğünü ve yargı kararları arasında istikrarın sağlanması amacıyla bu tablonun kullanılması gerektiğine karar verilmiştir.
Kararın Özeti;
Ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan davalarda tazminat hesabı gerçek zarar ilkesi gözetilerek yapılmaktadır. Kazazede veya destekten yoksun kalanların gerçek zararı ise tam olarak tespit etmek mümkün değildir. Bu sebeple çeşitli hesaplama metotları kullanılmaktadır.
Hukuk sistemimizde daha önce Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF 1931” cetvellerine göre saptama yapılmış ise de Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” kullanılmaktadır. Metot özü itibarı ile PMF 1931 cetveline kıyasla ülkemiz bakiye ömür ve gerçekleri ile daha çok örtüştüğü görülmektedir.
Güncel Yargıtay Kararlarında TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosu kullanılmaktadır.