Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/3583 E., 2021/9860 K.
Sanığın muhasebecisi olduğu …’a ait iş yerlerinde, e-bildirge ile elektronik ortamda içeriği itibarıyla doğru olmayan işe giriş bildirgeleri düzenleyip iş yerinde çalışmayan …, …, …, …’yü sigortalı olarak göstermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; resmi belgenin kamu görevlisi tarafından görevi gereği, kanunun belirlediği şekil şartlarına uygun olarak düzenlediği belgeler olduğu, somut olayda, “işe giriş bildirgesini” düzenleyen işverenin kamu görevlisi olmaması, işveren adına hareket eden muhasebecinin eylemi de 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 2-A maddesinde belirtilen muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleğinin konusu” kapsamındaki işlerden olmaması, aynı Kanun’un 47. maddesinde sözü edilen meslek mensuplarının görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan da sayılmaması, “işe giriş bildirgesinin” resmi belge sayıldığına dair yasal bir düzenlemenin de bulunmaması hususları dikkate alındığında; bu tür veri girişlerinin ceza hukuku anlamında resmi belge olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki,  

5510 sayılı Kanun’un 100. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen resmi belgenin oluşması için failin sisteme veri yüklemesi yeterli olmayıp ayrıca işe giriş bildirgesinin elektronik olarak sunulduğu Sosyal Güvenlik Kurumunca da sistem üzerinden tali bir kısım işlemlerin yapılması gerektiği nazara alındığında, suça konu e-bildirgelerin, resmi belge olduğuna dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmaması ve gerçeğe aykırı e-bildirgeleri verme eyleminde sisteme girilen verilerin resmi belgede sahtecilik suçunun maddi konusuna ve sanık tarafından gerçekleştirilen eylemlerin suçun tipiklik ilkesine uymadığından resmi belgede sahtecilik suçuna vücut vermeyeceği; Mahkemece özel belgede sahtecilik suçunun oluştuğu kabulü ile hüküm verilmiş ise de; yapılan değerlendirmede, sisteme giriş yapan ilgilinin gerçek kimliği ile işlem yapmakla birlikte, verinin içeriğinin doğru olmaması nedeniyle özel belgede fikri sahtecilik suçunu oluşturacağı düşünülebilirse de Türk Ceza Kanununda özel belgede sahtecilik suçunda fikri sahteciliğin cezalandırıldığına dair düzenleme bulunmaması ve elektronik ortamda verilen işe giriş bildirgesinin sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturan belge niteliğini haiz olmaması nedeniyle özel belgede sahtecilik suçunun da oluşmayacağı; sisteme veri yerleştirme suçu açısından yapılan değerlendirmede ise; hukuka aykırı olarak girilen sisteme, veri sağlayıcısı tarafından izin verilmeyen şekilde veri girişi yapmak ya da veri taşıma araçları ile yükleme yapmak gerektiği; somut olayda sanığın, mükellef tarafından verilen rıza ve izne istinaden mükellefe ait şifre kullanarak sisteme veri yüklediği ve şifreyi hukuka aykırı bir şekilde elinde bulunduran kişi konumunda olmadığı, iş yerlerinin muhasebecisi olan sanığın iş yeri ile aralarındaki sözleşmeye istinaden kurumun verdiği şifreyle sisteme hukuka uygun şekilde girerek, e-bildirge içeriğine doğru olmayan verileri yerleştirmesi sonucu kuruma elektronik ortamda gerçek olmayan bir veri iletmekten ibaret eyleminin sisteme veri yerleştirme suçunu da oluşturmayacağı; eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesinde ise; resmi belgeyi düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yalan bildirimde bulunulmasında kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluluğu gerekli ise kişinin beyanına itibar edilemeyeceği, kişinin bu beyanını içeren belgenin de ispat aracı olarak kullanılamayacağından, aynı zamanda elektronik ortamdaki veri girişinin muhatabı bilgisayar sistemi olup, TCK’nin 6. maddesindeki tanıma uyan bir kamu görevlisi bulunmadığı gibi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarih ve Esas, 2014/153 Karar sayılı kararına göre, bu beyan sonucunda düzenlenen, öz ve biçimsel unsurları tam olan bir resmî belge de bulunmadığından, sanığın eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu da oluşturmayacağı anlaşılmıştır.

Somut olayda, iş yerinin muhasebecisi olan sanığın, katılan kurum ile iş yeri sahibi arasındaki sözleşmeye istinaden kurumun verdiği şifreyle sisteme hukuka uygun şekilde girerek, e-bildirge içeriğine doğru olmayan verileri yerleştirmesi sonucu kuruma elektronik ortamda gerçek olmayan bir veriyi iletmekten ibaret eylemlerinin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraati yerine mahkûmiyetine hükmolunması,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.11.2021 tarihinde Yargıtay üyeleri … ve …’nın karşı oyları ile oy çokluğuyla karar verildi. 

KARAR ÖZETİ: 

Sanık bir iş yerinin e-bildirgelerde doğru olmayan bilgilerle sigortalıları göstererek resmi belgede sahtecilik suçundan yararlanmıştır. Ancak mahkeme sanığın suçlu olduğuna hükmetmiş ve bu karar temyize götürülmüştür. Yapılan incelemede mahkemenin verdiği kararın hukuki dayanakları yetersi bulunmuş ve sanığın suçlu bulunmasının yanlış olduğuna karar vermiştir. Mahkemece, öncelikle suçun tipiklik unsurlarına ve maddi unsurlarına uygun olmadığı belirtilmiştir. 

Elektronik ortamda verilen işe giriş bildirgelerinin resmi belge olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçu oluşmayacağı vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığın veri girişi yaparken iş yerinin verdiği şifreyi kullanarak sisteme girip bilgileri değiştirmesinin yasal bir suç olmadığı ve resmi belgede yalan beyan suçunun söz konusu olması için unsurların oluşmadığı vurgulanmıştır. Sonuç olarak, mahkeme sanığın suçlu olduğuna hükmetmiş ancak yapılan temyiz incelemesinde bu kararın hukuki dayanaklarının yetersiz olduğu ve sanığın suçsuz olduğuna karar verilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.

KONU ÖZETİ:

TCK’nın 204. maddesinde resmi belgede sahtecilik suçu düzenlenmiştir. Buna göre: Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.” Maddenin ilk fıkrasında herkes tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu düzenlenmiştir. Resmi belgeyi sahte olarak “düzenleyen”, “değiştiren”, “kullanan” kişiler cezalandırılmaktadır. 

Suç seçimlik hareketlidir: “Resmi belgeyi sahte olarak düzenlemek”, “gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek, “ sahte resmi belgeyi kullanmak” hareketlerinden biri gerçekleştirilmelidir. Maddenin ikinci fıkrasında ise kamu görevlisinin işlediği resmi belgede sahtecilik suçu yer almaktadır. Kamu görevlisinin işlediği resmi belgede sahtecilik suçunda, herkes tarafından işlenen resmi belgede sahtecilikten farklı olarak ayrıca gerçeğe aykırı belge düzenlemek (fikri sahtecilik) de sayılmıştır. Öte yandan, Kanunun 207. maddesinde özel belgede sahtecilik suçu düzenlenmiştir: “Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.” Özel belgeler, kamu görevlisinin görevinden ötürü düzenlemediği belgelerdir. Suç seçimlik hareketlidir: 

1- Özel belgeyi sahte olarak düzenlemek

2- gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek

Bu iki seçimlik hareket için de zorunlu ortak unsur “sahte belgeyi kullanmaktır”. Aksi halde suç oluşmayacaktır. Önemle belirtmek gerekir ki özel belgeyi gerçeğe uygun olmayacak şekilde düzenlemek suç oluşturmayacaktır. Bu nedenle özel belgede fikri sahtecilik cezalandırılmamaktadır.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir