- Minval Hukuk
- Tazminat Hukuku
- 31 Temmuz 2024
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/2339-E, 2024/1462-K
Davacı tarafından, davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemesince davanın reddine dair verilen karara süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonunda, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde; 18.05.2018 tarihinde davalı polis memuru Turan Külahlı’nın sevk ve idaresindeki Gürsu Polis Merkezine ait 8865 kod nolu ekip aracı, müvekkilinin Kadir Cenikli’ye çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu olayda müvekkilinin herhangi bir mütefarik kusuru bulunmadığını, araç sürücüsü Turan Külahlı’nın meydana gelen kazada kusurlu ve sorumlu olduğunu, Gürsu Polis Emniyet Amirliğinin ve İçişleri Bakanlığı Bursa İl Emniyet
Müdürlüğünün araç işleten olarak sorumlu olduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde ağır bir şekilde yaralandığını, 2 farklı hastanede tedavi gördüğünü, dolayısı ile haksız eylemi sonucu yaşanan kaza nedeni ile müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığından, fazlaya ilişkin talep dava hakları saklı kalmak kaydı ile 18.05.2018 tarihli trafik kazanı neticesinde yaralanan müvekkilinin şimdilik 100 TL maddi tazminatın 25,00 TL geçici iş göremezlik, 25,00 TL bakıcı gideri, 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi le birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Emniyet Müdürlüğü-Bursa İl Emniyet Müdürlüğü cevap dilekçesinde; davacı tarafından idare aleyhinde açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, husumet, zamanaşımı, hak düşürücü, süre, görev, yetki ve derdestlik yönlerinden incelenmesini, tespiti halinde davanın bu yönlerden reddini talep etmiştir.
Davalı Turan Külahlı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından, davalı müvekkili ve kurumu aleyhinde açılan iş bu davanın davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, kendi kusurundan kaynaklanan zararlardan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, talep edilen tazminatın miktarının uğranılan zarar miktarından fazla olamayacağını, hukuka aykırı, haksız olduğundan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davalı İçişleri Bakanlığı’na izafeten Bursa İl Emniyet Müdürlüğüne açılan davanın yargı yolu caiz olmaması nedeniyle usulden reddine, davalı Turan Külahlı’ya açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; trafik kazaları sonucu uğranılan zararların giderilmesine ilişkin tazminat davalarında adli yargının görevli olduğunu, trafik kurallarına uyma yönünden bireylerle, kamu yahut kamu görevlileri arasında karayolları trafik kanunu’nda herhangi bir ayrım bulunmadığını, araç sürücüsü Turan Külahlı’nın zarardan müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :
Dava, haksız fiilden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık; kamu görevlisi davalı polis memurunun gerçekleştirdiği trafik kazasının davalı kamu görevlisinin hizmet kusurundan mı, yoksa kişisel kusurundan mı kaynaklandığı, burada varılacak sonuca göre davanın adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görülmesi gerektiği ve adli yargı yerinde açılan maddi tazminat davasında husumetin kamu görevlisine yöneltilip yöneltilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) “İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” başlıklı 85. maddesinin 1. Fıkrası; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü içermekte iken; Aynı Kanun’un “Devlete ve Kamu Kuruluşlarına Ait Araçlar” başlıklı 106. maddesinde; Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelere,il özel idarelerine ve belediyelere, kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı, bu Kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır. Bu kuruluşlar, 85 inci maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere 101 inci maddedeki şartları haiz milli sigorta şirketlerine mali sorumluluk sigortası yaptırmakla yükümlüdürler.” ve “Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 110. Maddesinde; “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez…” şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı Bursa Emniyet Müdürlüğü (İçişleri Bakanlığı’na izafeten) aracın işleteni sıfatı ile davalı konumunda olup, davalı sürücü yönetimindeki aracın davacıya çarptığı iddia edilmiştir. Davalı sürücü haksız fiil faili konumundadır ve 2918 sayılı KTK’nın 106 ve 110. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözüm yeri adli yargıdır. Dava dilekçesinde hizmet kusuru nedenine dayanılmadığı gibi, somut olay bakımından da hizmet kusurunu gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Aracın işleteni, tehlike sorumluluğu ilkelerine göre karşı araçta oluşan zarardan sorumludur. Araç sürücüsü de haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında zarardan sorumlu olacağından, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. (Yargıtay HGK 2017/17-1949 Esas 2020/1007 Karar)
6100 sayılı HMK 355.maddesi gereğince istinaf yoluna başvuranın sıfatına, kamu düzenine ve istinaf konusu yapılan nedenlerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararı gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
- Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/10/2023 tarih ve 2023/254 – 2023/900 sayılı kararının KALDIRILMASINA, Gerekçede yapılan açıklamalar göz önünde bulundurularak yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
- İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
- Karar tebliğ ve harç iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
- İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a hükmü uyarınca kesin olmak üzere 11/07/2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Karar Özeti:
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddenin 1.fıkrası “İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu” başlığında “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne havidir.
Aynı yasanın “Devlete ve Kamu Kuruluşlarına Ait Araçlar” başlıklı 106. maddesinde; Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine ve belediyelere, kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı, bu Kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır. Bu kuruluşlar, 85 inci maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere 101 inci maddedeki şartları haiz milli sigorta şirketlerine mali sorumluluk sigortası yaptırmakla yükümlüdürler.” ve “Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 110. Maddesinde; “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez…” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda dava konusu eylem haksız fiil hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğinden adli yargı mercinde ihtilafın çözülmesi gerekmektedir.