Yargıtay 8. Ceza Dairesi T. 18.9.2023 E. 2020/15326 K. 2023/6242
DAVA : Sanık hakkında kurulan hükmün temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
KARAR : I. HUKUKİ SÜREÇ
1. Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 14.04.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
2. Mustafakemalpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15…..2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyiz istemi, aynı eylemle ilgili olarak ikinci kez cezalandırıldığına yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın yaşı küçük mağduru balık tutma bahanesi ile tünele götürdüğü, burada yaşı küçük katılanın karşı çıkması üzerine ellerini misina ile bağlayarak istismarda bulunduğu iddiasına ilişkindir.
2. Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/40 E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda 15 yıl hapis cezasına hükmedildiği ve bu kararın Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2015/6825 E., 2015/12061 K. Sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. Olay günü yaşı küçük katılanın arkadaşları ile beraber balık tutmaya gittikleri, burada sanık ile karşılaştıkları ve balık tuttukları, bir süre sonra sanığın katılanı ve yanında bulunan arkadaşını balık tutma teklifi ile … Mahallesi … yolu .. mevkinde bulunan tünel adlı yere getirdiği, tanığın tünel girişinde kaldığı, katılan ile sanığın tünel içinde bulunan derede balık tutmaya gittiği, sanığın burada katılana istismarda bulunduğu, dönüş yolunda sanığın tekrar istismarda bulunmak istediği, katılanın kabul etmemesi üzerine ellerini misina ile bağladığı ve katılana istismarda bulunduğu anlaşılmıştır.
2. Katılanın aşamalarda alınan ifadesinin istikrarlı olduğu ve sanık tarafından ellerinin bağlanarak istismarda bulunulduğunun beyan edildiği tespit edilmiştir.
3. Sanık savunmasının inkara dayalı olduğu belirlenmiştir.
4. Tanık ….’nin alınan ifadesinde sanık ile katılanın beraber tünele girdiğini, döndükten sonra katılanın kendisine sanığın istismarda bulunduğunu söylediğini beyan ettiği tespit edilmiştir.
5. Katılan ifadesi, sanık savunması, tanık beyanları ve tüm dava dosyası kapsamından, sanığın yaşı küçük katılanı balık tutma bahanesi ile söz konusu yere götürdükten sonra katılanın ellerini misina ile bağlayıp istismarda bulunduğu, böylece üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmış olup mahkemenin kararında hukuka aykırılık bulunamamış, sanığın aynı eylemden ikinci kez cezalandırıldığına ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmemiştir.
6. Mahkeme tarafından sanık hakkında hüküm kurulurken temel cezadan uzaklaşılması nedenlerinde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede yer alan bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
7. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda … sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın sair temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
SONUÇ : Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Mustafakemalpaşa 3.. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15…..2016 tarihli kararında sanık tarafından … sürülen temyiz itirazı ile dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz itirazının reddiyle hükmün Tebliğnameye aykırı olarak, oybirliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.09.2023 tarihinde karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi T. 3.10.2023 E. 2020/12193 K. 2023/6988
DAVA : Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
KARAR : I. HUKUKİ SÜREÇ
1. S. Cumhuriyet Başsavcılığının 26.11.2014 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
2. S. 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19.04.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın atılı suçu işlemediğine, olayda tehdit kullanılmadığına, istismar süresi ile sınırlı alıkoymalarda suçun unsurlarının oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay; sanığın olay günü mağdurenin kolundan tutup yere yatırdığı ve istismar eyleminde bulunduğu, eylemi gerçekleştirdiği süre boyunca mağdurenin hürriyetini kısıtladığı iddiasına ilişkindir.
2. S. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/242 Esas, 2014/191 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında cinsel istismar suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 07.05.2015 tarih, 2015/1484 Esas, 2015/6199 Karar sayılı kararı ile hükmün kesinleştiği, suç duyurusu üzerine sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dava açıldığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tüm dava dosyası içeriği incelendiğinde, olay günü şikayetçinin buğday doldurmak için depoya gittiği, sanığın da şikayetçinin arkasından gittiği ve motosikletini depoya bıraktığı, ardından depodan çıkmak isteyen şikayetçinin kolundan tuttuğu ve deponun kepenklerini indirdiği, şikayetçiyi depoda bulunan samanlığa sürükleyip yere yatırdığı ve S. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/242 Esas, 2014/191 Karar sayılı ilamına konu istismar eylemini gerçekleştirdiği, şikayetçinin bir fırsatını bulup depodan kaçtığının anlaşıldığı olayda,
Çocuğun cinsel istismarı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süre ile mağdurun iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacaktır. Kişinin vücudunun cinsel istismar suçunun maddi konusu olması sebebiyle, mağdurun hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği, sanığın gerçekleştirdiği cinsel istismar eylemi sırasında, şikayetçiyi kolundan tutup depo içerisinde yere yatırmak eylemi dışında şikayetçinin hürriyetini kısıtlayan başkaca bir hareketinin bulunmaması karşısında, mevcut haliyle eylemin sadece çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
SONUÇ : Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle S. 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 19.04.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, hükmün, 1412 Sayılı Kanun’un 321. maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2023 tarihinde karar verildi.