Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 06.12.2016 tarih, 2015/17649.E, 2016/11239.K sayılı kararı
‘‘……….ÖZET: Karayolları Trafik Kanununun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, karayolu sayılan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmesine, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin (tarlanın) karayolu (köy yolu) ile bağlantısı bulunmasına, karayolu bağlantısı olduğundan kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerlerden olup bu nedenle meydana gelen zararın teminat kapsamında olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir. (2918 S. K. m. 2) Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı traktörü kullanan sigortalı sürücü desteğin tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, desteğin müvekkilinin eşi olduğunu, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 250 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle talebini 134.162,89-TLye yükseltmiştir. Davalı vekili, mahkemenin yetkili olmadığını, sigortalı sürücü desteğin kusuruyla meydana gelen kazada zararın teminat dışı olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, 134.162,89-TL’nin dava tarihi olan 16/06/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, faizin niteliğine ilişkin fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sonuç: Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Karayolları Trafik Kanununun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, karayolu sayılan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmesine, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin (tarlanın) karayolu (köy yolu) ile bağlantısı bulunmasına, 2918 sayılı KTK’nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan kazanın meydana geldiği yerin karayolu sayılan yerlerden olup bu nedenle meydana gelen zararın teminat kapsamında olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6.873,41 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 06.12.2016 gününde üye …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
Kararın Özeti;
Yargıtay bu kararında Karayolları olarak tabir edilen kavramın dar yorumlanmayacağı KTK 2/a karayolu dışındaki alanlarda da meydana gelen kazaların teminat kapsamında olduğuna karar vermiştir.
Özellikle iş makinalarının (Çoğunlukla Traktör gibi) sebebiyet verdiği kazalar ile hemzemin (karayolu-demir yolunun kesişme noktası) geçitlerde meydana gelen kazaların teminat dışında kaldığı sigorta şirketleri tarafından iddia edilmektedir.
2918 sayılı KTK 2/a maddesine göre ”Karayolu dışındaki alanlardan; ‘‘kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımları” da karayolu sayılır ve bu alanlarda meydana gelen zararlar da trafik sigortası teminatı kapsamındadır.
Öte yandan hemzemin (kara yolu ile demir yolunun kesiştiği yer) geçitlerde meydana gelen zararlar da ZMSS kapsamındadır.