Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 24.10.2017 tarih, 2015/3899.E, 2017/9550.K sayılı kararı
‘‘…….Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– KARAR – Davacı vekili; müvekkilinin tarım arazisinde çalışırken kasalanan domatesleri kamyona yüklediği sırada davalı … şirketine sigortalı bulunan kamyonun sürücüsü …’in hareket etmesi sonucu müvekkilinin düşerek yaralanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen kaza sonucu müvekkilinin ciddi bir şekilde kalıcı maluliyetine neden olduğunu belirterek 10.000,00-TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30.09.2014 tarihinde ıslah ile talebini 2.6354,93 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davaya konu kazanın karayolu dışında tarım arazisinde meydana gelmesinden dolayı davacı zararının poliçe teminatı dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (…)’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir. Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler gereğince kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur. Somut olayda davalı … şirketi, kaza yerinin karayolu olmadığını, bu nedenle rizikonun teminat kapsamında bulunmadığını savunmuş, mahkemece kazanın karayolu dışında tarım arazisinde meydana geldiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davaya konu kazanın meydana geldiği yer ile ilgili kesin bir belirleme yapılmamış, dosya kapsamındaki belgelerde kaza yerinin domates tarlası olarak geçtiği görülmüştür. Karayolu tanımı 2918 sayılı yasanın 2. 3 maddelerinde yapılmıştır. O halde, mahkemece kaza yerinin 2918 sayılı yasada sayılan, karayolu ya da bağlantı yolu olup olmadığının belirlenmesi için, yerinde keşif yapılmak suretiyle yukarıdaki açıklamalar ışığında sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.’’
Kararın Özeti;
Yargıtay bu kararında kazanın meydana geldiği yerin yeterli kadar araştırılmadığından bahisle BOZMA kararı vermiştir.
Meydana gelen trafik kazasında kazanın meydana geldiği yerin irdelenmesi gerekmektedir. Zira kaza karayolları olarak tabir edilen yerde gerçekleşmemiş olsa da çoğunlukla KTK 2/a maddesine göre karayolu dışındaki alanlarda meydana gelmektedir. Bu alanlarda meydana gelen kazalar da Karayolunda meydana gelen kazaların hüküm ve sonuçlarına tabi olduğundan dikkat edilmesi gerekmektedir.