Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 16.07.2018 tarih, 2016/6107.E, 2018/7206.K sayılı kararı
‘‘……………Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin yolcu olduğu davalı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı … Şirketine trafik sigortalı araç ile 30.06.2006 tarihinde, davalı …’in sevk ve idaresindeki, davalı şirkete ait, … Sigorta Anonim Şirketine trafik sigortalı aracın çarpışması sonucu ağır yaralandığını, tedavisinin halen devam ettiğini, günlük işlerini yapamadığını, bakıma muhtaç olduğunu, belinden ve ayağından sakat kaldığını, yürümek için alet kullandığını, çalışamadığını, belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL manevi ve 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, 29.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi talebini 183.463,69 TL’ye yükseltmiştir. Birleştirilen dosyada davacı vekili, müvekkili şirket tarafından … poliçesi ile sigorta edilen 34 KB 161 plakalı araç sürücüsünün, 30/06/2006 tarihinde 34 JT 824 plakalı araçta kusurlu ve alkollü
olarak maddi hasar meydana getirdiğini, 6.610,00 TL’nin sigortalıları davalının kusur durumu ve teminatı dikkate alınarak karşı taraf sigortacısına ödendiğini, ödenen 6.610,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; asıl davadaki maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 155.944,13 TL tazminatın, asıl davadaki manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 35.000,00 TL manevi tazminatın, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşıldığından birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davalı … vekili, asıl davada davalı … vekili, asıl davada davalılar … ve … Piliç Gıda Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı … vekili, asıl davada davalı … vekili, asıl davada davalılar … ve … Piliç Gıda Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülemeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir. Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-) 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “tazminat miktarının tayini” başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır. Somut olayda; mahkemece, davacının alkollü olan sürücü …’ın kullandığı araca kendi iradesiyle bindiği, alkollü sürücünün kullandığı araca bilerek bindiğinden hükmedilen tazminat miktarından takdiren %15 oranında indirim yapılarak nihai zarar 155.944,13 TL olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, davacı için hükmedilen tazminattan, davacının müterafik kusuru nedeniyle indirim yapılması doğru olmakla birlikte %15 oranındaki indirim düşük olup, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile benimsenen %20 oranında indirim yapılması gerekirken, eksik oran üzerinden indirim yapılması bozmayı gerektirmiştir.
4-) 25/02/2011 tarihinde yürürlüğü giren ve 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “… tarafından karşılanacağı” ve Yasanın geçici 1.maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin … tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır, sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk bu kanunun yürürlük tarihinden önceki kazalar da dahil olmak üzere “…’na” geçmiştir. Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin geçirdiği kaza sonrası tedavi gördüğü hasatane ve rehabilitasyon tedavi faturalarını sunarak müvekkili tarafından karşılanan tedavi giderlerinin tahsilini talep etmiştir. Bu anlamda yukarıda açıklanan hukuki nedenlerle niteliği itibariyle dava konusu alacak bakımından … sorumlu olup, Sosyal Güvenlik Kurumunun davaya dahil edilerek Sosyal Güvenlik Kurumunun ve trafik sigortacısının sorumluluğunda kalan tedavi giderlerinin belirlenerek davalı … şirketlerinin sorumluluğu belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre, Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinin (f) bendi ile Zorunlu Trafik Genel Şartları’nın 3. maddesinin (e) bendi uyarınca manevi zararlar trafik sigortası teminatının dışındadır. Davalı … poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olup teminat limiti dışında olan ve teminat limiti üstünde kalan kısım yönünden herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı gibi limit üzerinde kalan miktarın ferilerinden ve manevi tazminata düşen yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçlardan da sorumluluğu bulunmamaktadır. Mahkemece davalı … şirketinin manevi tazminattan sorumlu tutulmamış olmasına rağmen manevi tazminata ilişkin yargılama gideri, bakiye harç ve vekalet ücretinin tamamından sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir. Yine kabule göre, Davalı … şirketleri, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.2.b maddesi uyarınca, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de poliçe limiti ile sorumlu olup yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı … vekili, asıl davada davalı … vekili, asıl davada davalılar … ve … Piliç Gıda Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar … ve … Piliç Gıda Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazının, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı … vekili ile asıl davada davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı …, asıl davada davalı …Ş., asıl davada davalılar … ve … Piliç Gıda Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.’ne geri verilmesine, 16/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.’’ şeklinde Manevi Tazminat taleplerinin ZMSS Trafik sigortası kapsamında değerlendirilemeyeceği ve Sigorta şirketleri ile Güvence Hesabının sorumluluğunun bulunmadığı karara bağlanmıştır.
Kararın Özeti;
Meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan zararlardan sigorta şirketlerinin sorumluluğu kazanın vuku bulduğu tarihteki güncel poliçe limiti kadardır. Poliçe limitini aşan miktarlardan sigorta şirketleri sorumlu değildir. Ancak faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti poliçe limitini aşsa bile sigorta şirketi bu miktarları da ödemek zorundadır. Başka bir deyişle limitle sorumluluk ilkesi sadece asıl alacak yönünden geçerlidir.
Bununla birlikte MANEVİ TAZMİNAT talepleri Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta kapsamında değildir. Her ne kadar sigorta şirketleri Manevi Tazminattan sorumlu değil ise de kazaya sebebiyet veren sürücü ve araç işleten bu tazminattan müşterek ve müteselsil sorumludur.