Depremden Kaynaklı Ceza Davası

Depremde yıkılan yapıların inşasından ve denetiminden sorumlu kişiler, kusurları ve nedensellik bağıyla ilişkili olarak kasten öldürmenin/yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi suçu, taksirle öldürme ve taksirle yaralama suçlarını işledikleri gerekçesi ile cezalandırılabilirler. 

Suçun oluştuğuna dair yeterli şüpheye ulaşan Cumhuriyet Savcısı, düzenlediği iddianameyi ilgili mahkemeye sunar ve iddianamenin kabulüyle kamu davası açılmış olur. 

Ceza Hukuku İçerikler

Depremlerde Yıkılan Binalardan Doğan Ceza Sorumluluğu

Ceza sorumluluğunun varlığı için temel unsur kusurdur. Bu nedenle, failin ne tür bir manevi unsurla hareket ettiğini belirlemek için olayın koşullarının tamamı göz önünde bulundurulmalıdır. 

Müteahhit, mevzuata aykırı şekilde bina inşa ettiğinde, potansiyel bir deprem felaketinin binanın çökmesine ve içindeki insanların hayatını kaybetmesine yol açabileceğini öngörebilir. Sırf yüksek kazanç düşük maliyet uğruna, olursa olsun motivasyonu ile hareket edildiği, müteahhidin olası kast ile insan öldürme suçundan sorumlu olabileceği ve bu eylemin bilinçli taksir olarak kabul edilmeyeceği ifade edilebilir. 

Eğer inşaatta kullanılan malzemeler arsa sahibi tarafından temin ediliyorsa, sorumluluk zinciri içerisinde arsa sahibi de sorumlu tutulabilir. Bu durumda, olası kast açısından Türk Ceza Kanunu’nun 37. maddesinde belirtilen müşterek faillik ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır. Denetim firması, denetlediği binadaki herhangi bir eksikliği veya mevzuata aykırılığı tespit etme yükümlülüğü altındadır. Dolayısıyla, mevzuata aykırılıkları bilmesine rağmen, binanın mevzuata uygun olduğuna dair bir rapor sunarsa, olası kastla hareket ettiği iddia edilebilir.

İmar affı bağlamında, temel güvenlik koşullarını taşımayan ve yapı standartlarına uymayan binalara yapı kayıt belgesi veren kişi ve kurumlar, ceza sorumluluğuyla karşı karşıya kalabilirler. Bununla birlikte, tamamlanmış bir binada yapılan tadilatlar sonucu depremde çökmesine neden olan kişilerin de elbette cezai sorumluluğu bulunmaktadır.

Deprem Riski Altındaki Binalar ve Ceza Sorumluluğu

Yalnızca yapının deprem riski altında bulunmasından dolayı sorumluların cezai sorumluluğunun oluşmayacağı kanaatindeyiz. Ancak tabii ki burada ayıplı ifadan ve haksız fiilden kaynaklı hukuki sorumluluklar oluşacaktır. Aynı zamanda idarenin de denetim yükümlülüğünü yerine getirmemekten kaynaklı sorumlulukları bu koşullarda da devam etmektedir.

Depremden Önce Alınması Gereken Önlemler ve Ceza Sorumluluğu

Bir müteahhidin, imar planında yer alan tahsise uygun şekilde bina inşa edebilmesi için, deprem ve yapı mevzuatına bağlı olarak hareket etmesi gerekmektedir. Bu mevzuatta yapının şekli, yüksekliği, civarda yer alan bina veya tesislere yakınlığı, kullanılacak malzeme gibi detaylı bilgiler yer almaktadır.

Depremden Kaynaklı Ceza Davası Süreci

Depremden kaynaklı ceza dava süreci şu şekilde sıralanabilir: 

Depremden kaynaklı ölüm meydana gelmişse ölenin yakınları suçun işlendiği yerin Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet dilekçesi vermelidirler. Şikâyet dilekçesi verilmese de savcılık, re’sen soruşturma yapmak ve suç unsuru bulduğu takdirde kamu davası açmak zorundadır. Bu suçlarda belirli bir şikâyet süresi olmayıp, Yargıtay kararlarına göre zamanaşımı süresi depremin meydana geldiği günden itibaren hesap edilecektir

Yaralanma meydana gelmişse yaralanan kişi suçun işlendiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet dilekçesini suçun işlendiği yer ya da suçun işlendiği yer Başsavcılığına gönderilmek üzere geçici olarak bulunduğu il/ilçe Başsavcılığına şikâyet dilekçesini vermesi gerekir.

Ölüm ve yaralanma meydana gelmemişse mala zarar verme, kamu güvenliğinin kasten tehlikeye sokulması, imar kirliliğine neden olma, Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve görevi kötüye kullanma suçları meydana gelebilecektir. Mala zarar verme hariç bu suçlar re’sen savcılık tarafından soruşturulması gereken suçlardır. Verilen dilekçelerle birlikte Cumhuriyet Savcısı’nın yapacağı soruşturma üzerine, yeterli şüpheye ulaşıldığı takdirde kamu davası açılacaktır.  Kamu davası dava zamanaşımı ise Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir ve şu şekildedir; 

Madde 66- Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; 

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,

b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi beş yıl,

c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmiyıl,

d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,

e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl geçmesiyle düşer.

Suçun oluştuğu tarihten itibaren zamanaşımı işleyecektir.

Depremden Kaynaklı Ceza Davası ve Yasal Dayanaklar

Müteahhidin dikkat ve özen görevini ihmal etmesinden, yapıyı yaparken deprem yönetmeliğinde öngörülen kurallara uymayarak eksik malzeme kullanmasından kaynaklı olarak bir yapının çökmesi üzerine çeşitli suçlar oluşacaktır. Suçun manevi unsuruna göre bu suçlar değişim gösterecektir. Depremden kaynaklı ceza davalarına konu suçun manevi unsurları kast olabileceği gibi taksir de olabilir. Bu suçların yasal dayanakları ise Türk Ceza Kanunu’dur:

Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi

Madde 83- (1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.

(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;

b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması, gerekir.

(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmi beş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine on beş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.

Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi

Madde 88- (1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]