UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay ve Talep

Başvuran vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna iletilen ve …………………..SİGORTA A.Ş. ile yaşandığı beyan edilen uyuşmazlık talebinin konusu, ilgili sigorta şirketi tarafından tanzim edilen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (TRAFİK) Sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen araç ile başvuru sahibinin 13.11.2019 tarihinde karıştığı beyan ve iddia edilen yaralamalı trafik kazasına ilişkindir. Başvuran vekili tarafından, 006 xx 0606 plakalı aracın karıştığı kazada karşı araçta sürücü müvekkilinde meydana gelen, sigortacı tarafından ödenmeyen, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 

50,00-TL bakıcı gideri, 50,00-TL geçici iş göremezlik, 8.000,00-TL sürekli iş göremezlik (ıslah ile 50,00-TL geçici, 381.900,00-TL sürekli iş göremezlik ve 50,00-TL bakıcı gideri) 13.11.2019 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirket tarafından ödenmesi talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaatta bulunmuştur.

Başvurunun Hakeme İntikaline ve İncelenmesine İlişkin Süreç

Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvuruyu takiben Raportör tarafından hazırlanan Başvuru İnceleme Raporunda, başvuranın dilekçesi 5684 sayılı Kanunun ilgili 30. maddesinin 15. fıkrası ve ilgili yönetmeliğin 8. ve 16. maddelerinde belirtilen ön inceleme esasları dahilinde tetkik edilerek; başvuran tarafından uyuşmazlığın mahkemeye, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre tahkime intikal ettirilmediğinin beyan edildiği hususları tespit edilmiştir. Ayrıca başvuranın başvuru ücretini yatırdığı, aleyhine başvurulan sigorta şirketinin tahkim sistemine üye olduğu ve kazanın gerçekleşme tarihi itibariyle başvurunun kabulünde aykırılık olmayacağı raporda öngörülmüştür. Buna göre Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından söz konusu dosya esastan karara bağlanmak üzere, hakeme havale edilmiştir. Dosya teslim alınarak yargılamaya başlanmıştır. Dosya içeriği üzerinde yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığın mahiyeti ve dosya mevcudu itibariyle bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olduğu kanaatine varılmış, başvuru sahibinin talepleri ve sigorta şirketinin savunmalarının değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilerek kendilerine bir hafta itiraz süresi tanınmıştır. Bu sürenin dolmasıyla birlikte dosya re’sen ele alınarak yargılamaya son verilmiştir.

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI

Başvuranın İddia, Delil ve Talepleri

Başvuran vekili özetle dilekçesinde, 13.11.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkil ağır yaralanarak malul kaldığı, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, hak edilen tazminatın ödenmesi amacıyla tarafımızca sigorta kuruluşuna başvuru yapıldığı, ödemenin yeterli olmadığı, müvekkilin hak etmiş olduğu sürekli ve geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını ve 8.100,00-TL tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile birlikte başvuru sahibine ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Başvuran vekili başvuru dilekçesi ekinde iddiasını ispatlamak mahiyetinde; sigorta şirketine yapılan başvuruya ilişkin belgeleri, trafik kazası tespit tutanağını, müvekkiline ait ifade tutanağını, tedavi evraklarını, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 14.10.2022 tarihli raporu delil olarak sunmuştur.

Sigorta Kuruluşunun İddia, Delil ve Talepleri

Sigorta şirketi tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER

Uyuşmazlığın çözümü için 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi hükümleri dikkate alınmıştır.

DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR

Değerlendirme

Başvuran tarafça, …………………. SİGORTA A.Ş. tarafından tanzim edilen ………………. numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında talepte bulunulmuştur. Taraflarca sunulan belge ve bilgiler kapsamında uyuşmazlığın, başvuran vekili tarafından, 006 xx 0606 plakalı aracın 13.11.2019 tarihinde karıştığı trafik kazası neticesinde bakıcı gideri ve sürekli ve geçici iş göremezlik zararı oluştuğu ileri sürülerek sigorta şirketine yöneltilen bakiye tazminat talebinin sigorta şirketince karşılanmamasından doğduğu anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi vekilinin başvuru şartlarının oluşmadığı iddiası değerlendirilmiş, ancak dosya kapsamından sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapıldığı görülmekle davalı sigorta şirketi vekilinin bu iddiası reddedilmiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/15. maddesi, sigorta hakemlerinin, sadece kendilerine verilen evrak üzerinden incelemelerini sürdürüp karar vereceklerini hükme bağlamıştır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için dosyaya sunulan belgelerin incelenmesine geçilmiştir. Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, dava şartları bakımından bir eksiklik bulunmadığı, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin mevcut olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın esasına girilmiştir. KMA ZMSS Genel Şartlarına 02.08.2016 tarihinde eklenen hükümler gereği, hesaplamaya esas alınacak maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması gerekmektedir. Ancak 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. Bu halde somut hadisede Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. Başvuran vekilinin dosyaya sunduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı 14.10.2022 tarihli Adli Tıp Raporunun uygun olarak başvuranın muayene edilmesi ile düzenlendiği anlaşılmış raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen kısmına iştirakle başvuranın %30 oranında engeli bulunduğu, geçici iş göremezlik süresinin 180 gün olduğu ve 30 gün süreyle bakıcıya ihtiyaç duyduğu kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 2019/40 E, 2020/40 K. ve 17.07.2020 tarihli iptal kararı ile tazminat hesabında Genel Şartlardaki ölçütlerin esas alınmasının önüne geçilmiştir. Bu çerçevede, kararın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle artık tazminat hesabında Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen haksız fiile ilişkin hükümlerin ve gerçek zarar ilkesinin esas alınması gerekmektedir. Davalı vekili tazminat hesaplanmasında TRH Yaşam Tablosu ve %1.8 Teknik faiz metodunun uygulanması gerektiği iddiasındadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin E. 2019/5206 K. 2020/8874 sayılı kararında tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine göre daha uygun olacağı belirtmiş olup kararda ek olarak tazminat hesaplamasında kullanılacak yönteme ilişkin, “…Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihli 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. Maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabiidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesi ile iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; destek tazminatı hesabında, yeni ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulanması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faizin uygulaması mümkün değildir.” şeklinde karar vermiştir. İşbu karar uyarınca tazminat hesaplamalarında %1,8 teknik faizin uygulanmasının artık mümkün olmadığının kabulü gerekmektedir. Bu doğrultuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/3292 E. 2021/1848 K. sayılı kararı uyarınca tazminat hesabında TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun ve %10 artırım ve eksiltim (Progresif Rant) yönteminin esas alınması gerekmektedir. Uyuşmazlık konusunun çözümü teknik bilgiyi gerektirdiğinden dosya üzerinden kazaya karışan tarafların kusur dağılımının ve başvuranın uğramış olduğu sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı giderinin tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişi Listesinden adli trafik uzmanı ve aktüer bilirkişi atanarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; “34 xx 3434 plakalı 2018 model Renault marka otomobil sürücüsü başvuran Mxxxxxx Hxxxxx’ın kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu olduğu, Başvurulan ………… sigorta A.Ş. nezdinde 16.11.2019/2020 tarihleri arasında …………………….. sayılı ZMS (Trafik) poliçesiyle sigortalı 006 xx 0606 plakalı 2009 model Mercedes- Benz marka otobüs sürücüsü Gxxxx Yxxxxx’in kazanın oluşumunda %25 oranında tali kusurlu olduğu, TRH 2010 Tablosu ve prograsif rant yöntemi ile %25 kusur oranı ve %30 maluliyet oranı üzerinden hesaplama yapıldığında davacı Mxxxxxx Hxxxxx için hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 440.955,29 TL olduğu, Hesaplanan tazminat tutarının olay tarihi itibarıyla 390.000 TL’lik vefat/maluliyet tazminatı teminat limitinin üzerinde olduğu, poliçe kapsamında ödenebilir tazminat tutarının poliçe teminat limitiyle sınırlı olarak 390.000 TL olduğu, Davacı Mxxxxxx Hxxxxx için hesaplanan geçici iş göremezlik tazminat tutarının 3.365,53 TL olduğu, Brüt asgari ücret esas alınarak hesaplama yapıldığında davacı Mxxxxxx Hxxxxx için hesaplanan bakıcı gideri tazminat tutarının 639,60 TL olduğu, Net asgari ücret esas alınarak hesaplama yapıldığında davacı Mxxxxxx Hxxxxx için hesaplanan bakıcı gideri tazminat tutarının 505,23 TL olduğu” tespitleri yapılmıştır. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, verilen kesin süre içerisinde rapora karşı varsa beyan ve itirazlarını sunmaları istenmiştir. Sigorta şirketi tarafından bilirkişi raporuna beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Başvuran vekili ıslah dilekçesi ile talebini 50,00-TL geçici iş göremezlik, 50,00- TL bakıcı gideri ve 389.900,00-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 390.000,00-TL olacak şekilde ıslah etmiş ve ek tamamlama ıslah harcının yatırıldığına dair dekontu iletmiştir Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişi Listesinden görevlendirilen bilirkişinin sunmuş olduğu raporun denetime elverişli ve gerekçeleri itibariyle yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.

GEREKÇELİ KARAR

Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya içeriği dikkate alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu incelenmiş ve yukarıda belirtilen bilgi ve değerlendirmeler gerekçelendirilmiştir. TBK 49 vd. maddesi uyarınca “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85 inci maddesinin 1 inci fıkrası, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü amir olup mezkur Kanunun 91 inci maddesinde işletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) yaptırmalarının zorunlu olduğu esasa bağlanmıştır. 2918 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinde ise zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların 2918 sayılı Kanunda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğu ve söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak 2918 sayılı Kanun’da düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, motorlu bir aracın karayollarında ya da karayolu sayılan alanlarda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ya da bir şeyin zarara uğramasına neden olunması durumunda, zarar sorumlusu araç işleteninin üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirlenen limitler çerçevesinde karşılamayı amaçlayan ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa müsteniden araç işletenlerince yaptırılması zorunlu olan bir sorumluluk ve zarar sigortasıdır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik ) sigortası Genel Şartlarında sigortanın kapsamı; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır” biçiminde belirtilmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik ) sigortası Genel Şartları A.5 c) bendinde ; c ) (Değişik:RG-20/3/2020-31074) ( 2 ) (Değişik ibare:RG-4/12/2021-31679) Sakatlanma Teminatı: Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu (Değişik ibare:RG-4/12/2021-31679) Genel Şartların Ek2’sinde yer alan esaslara göre belirlenen tazminatları içeren teminattır. (Değişik cümle:RG-4/12/2021-31679) Trafik kazası nedeniyle mağdurun geçici iş göremezliği ve sürekli sakatlığı bu teminattan karşılanır. (Değişik cümle:RG4/12/2021-31679)Mağdurun tedavi sürecinin tamamlanması sonrasında sakatlık oranının ve geçici iş göremezlik süresinin belirlenmesinde, Kurul Raporu dikkate alınır. (Mülga cümle:RG-4/12/2021-31679) (Mülga cümle:RG4/12/2021-31679) Tazminat ödemesinde, ilgili (Değişik ibare:RG-4/12/2021- 31679) kurum ve kuruluşlarca tanzim edilecek trafik kazasına ilişkin belgelerde illiyet bağı ile ilgili tespitin yer alması durumunda bu tespitin aksini ispat sigorta şirketine aittir. Sigortacı söz konusu rapor hakkında ilgili mevzuat uyarınca itiraz usulüne başvurduğunda mağdurun itiraz üzerine yaptığı belgelenmiş harcamalarını bu teminat kapsamında karşılamakla yükümlüdür. (Ek cümle:RG4/12/2021-31679) Geçici iş göremezlik süresi ve sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan ve tıbben gerekli olan sürekli bakıcı giderleri de bu teminat kapsamındadır. (Ek cümle:RG-4/12/2021-31679)Söz konusu tazminat miktarlarının tespitinde sakat kalan kişiesas alınır.” İfadeleri uyarınca, başvuranın, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 54. Maddesinden kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararını dava konusu ZMSS poliçesinin sakatlık teminatı kapsamında davalı sigorta şirketinden talep edebileceğine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 17.05.2018 tarih ve E.2017/782, K.2018/763 sayılı kararında, “Davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan araca ilişkin poliçenin tanzim tarihi ve kaza tarihine göre poliçenin eki olan genel şartların uygulanması gerekeceği açık ise de; ZMMS Genel Şartları ile, zarar görenlerin bir kısım taleplerinin tek taraflı olarak başka bir kurumun sorumluluğunda bırakılması mümkün görülmediği gibi, 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen düzenleme, tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedellerine ilişkin olup, geçici tedavi sürecindeki bakıcı gideri ve geçici dönem iş görmezlik tazminatı bu düzenleme kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, sigorta limitleri dahilindeki geçici dönem iş görmezlik zararı ve bakıcı giderinden davalı … şirketinin sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.” şeklinde karar vermiştir. Kaldı ki SGK’ nın Trafik Kazalarında İş göremezlik Ödemesi konulu 24.12.2018 tarihli özelgesinde, sigortalılara yalnızca geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığını, geçici bakıcı gideri ödemesi yapılmadığını, sigortalı olmayanlara hiçbir ödeme yapılmadığını, ancak sigortalılara yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin de kusurlu aracın trafik sigortacısına rücu edildiği bildirilmiştir. ZMSS Genel Şartları A.5.b maddesiyle, “mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderlerinin sağlık gideri teminatı kapsamında” olduğu belirtilmişse de İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 17.05.2018 tarihli kararında da hükme bağlandığı üzere, ZMMS Genel Şartlarıyla, zarar görenlerin bir kısım taleplerinin tek taraflı olarak başka bir kurumun sorumluluğunda bırakılması ZMMS’nin getiriliş amacına ters düştüğünden mümkün görülmemiştir. ZMMS’nin amacı, araç işleteninin sorumluluğunu temin etmek yanında zarar görenlerin gerçek zararını karşılamaktır. Neticede 2918 sayılı KTK’ nın 98. maddesi ile getirilen düzenleme, tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedellerine ilişkin olup tedavi sürecindeki bakıcı gideri ve geçici dönem iş görmezlik tazminatı bu düzenleme kapsamında değerlendirilemeyecektir. SGK da aynı görüştedir. Bu konuda haklı olduğunu düşünen davalı sigortacının bu hususu, ödeme yaptıktan sonra SGK aleyhine açacağı bir rücu davasında tartışabileceği değerlendirilmiştir. Somut hadisede, başvuran vekili tarafından talep edilen geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin talep, 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri kapsamında olmayıp, SGK tarafından karşılanmayan giderlerdendir. Bu nedenle, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri talebi, hadise tarihinde geçerli tedavi giderleri limitleriyle, davalı sigorta şirketinin sorumluluğundadır. Yargıtay 17 HD’ nin 10.07.2014 tarih ve E.2014/11739, K.2014/11205 sayılı, 24.01.2013 tarih ve E.2012/362, K.2013/578 sayılı, 21.01.2013 tarih ve E.2012/7004, K.2013/288 sayılı, 11.05.2012 tarih ve E.2011/7758, K.2012/6081 sayılı kararları ile Yargıtay 11 HD’ nin 12.02.2004 tarih ve E.2003/6318 K.2004/1185 sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun T. 13.10.2010, E. 2010/10-500, K. 2010/490 sayılı kararı da bu yönde olup, bu kararlar, Yargıtay’ın yerleşik ve emsal niteliğindeki görüşlerini ifade etmektedir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/14934 E. 2021/2643 K. Sayılı 09/06/2021 tarihli kararında “Hakem heyetince; davaya konu edilen tedavi giderlerinden, K.T.K. 98 md. Hükmüne (6111 sayılı yasa değişikliği) göre SGK’nın sorumluluğunda bulunan ve bulunmayanların belirlenmesi için, konusunda uzman doktor bilirkişiden davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderlerinin miktarı ve ulaşım gideri konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınması; SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri ve belgesiz tedavi giderleriyle sınırlı olarak davalının sorumlu olduğu tedavi giderleri için davalının sorumluluğuna, SGK’nın sorumluluğunda olan belgeli tedavi giderleri yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” açıklamaları uyarınca 6111 s.lı yasa ile değişik KTK md. 98 hükmüne göre SGK sorumluluğunda olmayan ve davalının sorumluluğunda bulunduğu tespit edilen zararlar için yapılan bilirkişi incelemesi kapsamında talepler değerlendirilmiştir. Yukarıdaki değerlendirmeler çerçevesinde dosya kapsamı ve bilirkişi raporu dikkate alındığında; Sigorta kuruluşu tarafından düzenlenen ………………… numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğu temin edilen 006 xx 0606 plakalı aracın %75 kusurlu olarak sebebiyet verdiği 13.11.2019 tarihli trafik kazası sonucunda, bilirkişi raporu ile başvuru sahibinin 639,60-TL bakıcı gideri, 3.365,53-TL geçici iş göremezlik ve 440.955,29-TL sürekli iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 444.960,42-TL maddi tazminat tespit edildiği ve bu tutardan sigorta şirketinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi teminatı 390.000,00- TL kapsamında sorumlu olduğu tespit edilmiştir. Başvuran vekili tarafından 390.000,00-TL talep edilmekle talebin kabulü gerekmiştir. Başvuran taraf kaza tarihinden itibaren avans faizi talep etmiştir. Davalı sigortacının temerrüt tarihi, 2918 sayılı yasa 99/1 maddesi gereği, kendisine ilk başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasıdır. Dosyada, başvurunun davalı sigortacıya 02.11.2022 tarihinde tebliğ edildiği görülmekle 8 iş günü sonrasında ilk iş günü olan 15.11.2022 tarihinde aleyhine başvuru yapılan sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilmekle kazaya karışan aracın ticari tescilli olduğuna ilişkin bir delil ve kayıt da bulunmadığından, tazminata haksız fiil hükümleri çerçevesinde yasal faiz işletilmesi yönünde karar vermek gerekmiştir. Başvuran vekili tarafından yapılan 150,00-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet suret harcı, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 5.500,00-TL ıslah harcı toplamı 7.631,50-TL yargılama gideri, HMK’nın “Yargılama Giderleri” başlıklı 323 vd. maddeleri gereğince tarafların haklılık durumuna göre hüküm altına alınmıştır.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17-2. Maddesi sigorta Tahkim Komisyonu Başvuruları için uygulanacak Asgari Avukatlık ücretlerini düzenlemektedir. Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesi Tahkimle ilgili hükümleri düzenlenmektedir. Anılan maddenin 17.Fıkrası “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen vekalet ücretin beşte biridir.” hükmünü içermektedir. Aynı maddenin uygulamalarını düzenleyen sigortacılıkta tahkime ilişkin yönetmeliğin 16/13 maddesi “Tarafların Avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmünü içermektedir. Ancak bu kural, Sigortacılık Kanun’un 30-17 hükmünde olmayan bir kısıtlamayı içermesi nedeniyle kanuna aykırıdır. Bu nedenle alt normun üst norma aykırı olamayacağı temel bir hukuk kuralı olduğundan, yönetmelikteki kanuna aykırı olan bu düzenlemenin uygulaması olanaklı görülmemiştir. Bu itibarla, başvuran lehine vekalet ücreti hesaplanırken herhangi bir indirim uygulanmaksızın AAÜT 13. ve 17. maddelerinin uygulanması yönünde karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

KARAR

Yapılan değerlendirmeler ve belirtilen gerekçelerle;

1-Başvurunun KABÜLÜ ile; sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri kaynaklı 390.000,00-TL maddi tazminatın 15.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta kuruluşundan alınarak başvurana verilmesine;

2-Başvuran tarafından yapılan 7.631,50-TL yargılama giderinin sigorta kuruluşundan alınarak başvurana verilmesine;

3-Başvuran kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 13 ve 17. maddeleri uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 57.600,00-TL vekalet ücretinin sigorta kuruluşundan alınarak başvurana verilmesine;

Dosyanın usul işlemlerinin tamamlanması için Sigorta Tahkim Komisyonu’na teslimine; 5684 sayılı Kanunun 30/12. maddesi hükmü gereği, kararın bildirim tarihinden itibaren 10 gün içinde Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Kararın Özeti;

Sürekli Sakatlık Tazminatı; Trafik kazası nedeniyle bedensel zarara uğrayan kişinin vücudunda meydana gelen sakatlık nedeniyle; bakiye ömür, kusur oranı ve maluliyet durumunun orantılanarak hesaplanan tazminata Sürekli Sakatlık Tazminatı denilmektedir.  

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrası; “ Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü amir olup aynı Kanunun 54. maddesinde bedensel zararlar içinde tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar sayılmıştır. TTK’nın Doğrudan Dava Hakkı başlıklı 1478’nci maddesi “Zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.” hükmü gereği, trafik kazası sonucu ortaya çıkan sürekli ve geçici iş göremezlik zararı, tedavi gideri ile bakıcı giderinin sigorta teminatı kapsamındadır. 

Somut olayda; müvekkilin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre sakatlık raporu tanzim edilerek Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulmuştur.  Karşı araç sürücüsünün %25 kusur ve %30 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre tahkim komisyonu karar vermiştir.  Her ne kadar hüküm fıkrasında belirtilmemiş ise de Sürekli İş Göremezlik Tazminatı, Geçici İş Göremezlik ve Bakıcı Gideri Tazminatı yönünden maddi tazminata hükmedildiği açıktır. 

İlgili İçerikler