Çalınan veya Gasp Edilen Araçların Trafik Kazasına Karışması Durumunda Tazminat

İçerik Başlıkları

Bir aracın işleteninin rızası dışında, iradesi sakatlanarak (korkutma, hile, zorlama) ile işletenden alınmış olması halinde hırsızlık ya da gasptan söz edilebilir. Aracın işletenin rızası ile verilmesi ve akabinde aracın verilme amacı dışında kullanılması gasp veya hırsızlığa vücut vermeyecektir.  Bir aracın gasp edilmiş veya çalınmış sayılabilmesi için arana şart aracın başkasına teslim edilme anında işletenin iradesidir. Gasp ve hırsızlık durumunda gasp eden veya çalan kişi KTK 107’ye göre meydana gelen zararlardan işleten gibi sorumlu tutulacaktır. 

KTK 107’ye göre “…Bir motorlu aracı çalan veya gasbeden kimse işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın çalınmış veya gasbedilmiş olduğunu bilen veya gereken özen gösterildiği takdirde öğrenebilecek durumda olan aracın sürücüsü de onunla birlikte müteselsilen sorumludur. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasında veya gasbedilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. İşleten, sorumlu olduğu durumlarda diğer sorumlulara rücu edebilir. Aracın çalındığını veya gasbedildiğini bilerek binen yolculara karşı sorumluluk, genel hükümlere tabidir…”

Sigorta Hukuku Davaları

Çalıntı Aracın Verdiği Zarardan Araç Sahibinin Sorumluluğu

KTK 107’ye göre çalınan veya gasp edilen aracın işleteninin sorumluluğunun doğmasında işletenin kusursuz olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. KTK 107’ye göre işleten karine olarak çalınan veya gasp edilen araçların verdiği zararlardan sorumlu tutulmuştur ve sorumluluktan kurtulabilmesi için kendisinin, yardımcılarının ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin aracın çalınmasında kusuru olmadığını ispat edebilmesi halinde sorumluluktan kurtulabilecektir. Aksi taktirde araç işleteni üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirememiş sayılacak ve ortaya çıkan zararlardan sorumlu tutulacaktır. Gerekli özeni göstermekten kasıt ise, işletenin aracın çalınmasında gereken önlemi almış olmasıdır. Örneğin; aracın anahtarının üzerinde bırakılması, aracın kapılarının kilitlenmemiş olması hallerinde gerekli özen gösterilmemiş sayılacaktır ve işleten ortaya çıkan zararlardan sorumlu tutulacaktır.

Çalınan veya Gasp Edilen Araçların Trafik Kazasına Karışması Durumunda Sigortanın Sorumluluğu

Sigorta şirketlerinin sorumluluğu işletenin sorumlu olup olmamasına göre değişkenlik göstermektedir. 

Eğer işleten meydana gelen zararlardan sorumlu olmadığını ispat edebilirse sigorta şirketi de sorumluluktan kurtulacaktır. Fakat işleten meydana gelen zararlarda kusurlu olmadığını, gereken tüm özeni gösterdiği halde zararın ortaya çıktığını ispatlayamazsa sigorta şirketi de ortaya çıkan zararlardan sorumlu olacak ve zarar gören üçüncü kişiye ödeme yapacaktır. 

İşletenin ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğu durumlarda sigorta şirketi zarar görene yaptığı ödemeyi işletene rücu edebilecektir. İşleten de kendisine rücu edilen ödemeyi gasp eden ya da hırsıza rücu ederek talep etme hakkına sahiptir. 

Çalınan veya Gasp Edilen Araçların Trafik Kazasına Karışması Yargıtay Kararları

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15700 E. 2022/9340 K. 23.06.2022

DAVA : Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:  

KARAR : Davacı vekili, 30.05.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaya konumundayken yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 5.000 TL, ıslahla 52.577,06 TL sürekli ve geçici maluliyet tazminatı ile geçici bakıcı gideri talep etmiştir. 

Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, talebin kabulüyle 52.577,06 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Karara davalı vekilince itiraz edilmiştir.

İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

Davalı vekili karara karşı temyiz yoluna başvurmuştur.

1-)Dava, trafik kazası sonucu gerçekleştiği iddia edilen yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanmasına ilişkin olayın ve davacının olay sonrası tespit edilen yaralanmasının ne şekilde meydana geldiğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davacı kazanın 30.05.2019 tarihinde meydana geldiğini iddia etmiş, beyanına göre düzenlenen 30.05.2019 tarihli hastane evrakında da olay araç dışı trafik kazası olarak kaydedilmiştir. Yaralanmaya sebep olduğu iddia edilen olayın 2918 Sayılı KTK kapsamında trafik kazası şeklinde gerçekleştiğini ve kazanın 5684 Sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca davalı … Hesabının sorumluluğunu gerektirtiğini ispat külfeti TMK m. 6 ve HMK madde 190 gereğince davacıya aittir. Ne var ki davacı anılan maddeler uyarınca ispat külfetini yerine getirememiş, olaya ilişkin kaza tespit tutanağı, tanık beyanı, kamera kaydı gibi vesair delilleri dosyaya sunamamış, hayatın olağan akışına uygun düşmeyecek şekilde soruşturma makamlarına da geç başvurmuştur. Hal böyle olunca, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kabulüyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

2-) Bozma neden ve şeklinde göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23.06.2022 gününde Üye …’ın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’ndan yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 Sayılı Kanun’un 14. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa, …’na başvurulabilecektir. … işletenin kusuru nispetinde sorumludur.

Somut olayda davacı yaya iken plakası tespit edilemeyen bir aracın kendisine çarpması sonucu malul kaldığını iddia ederek, cismani zararı nedeniyle davayı Güvence Hesabına karşı yöneltmiştir. Davacının Yenişehir polis merkezi amirliğine verdiği 08.07.2019 tarihli ifadesinde özetle; 30.05.2019 tarihinde asfaltta iken 34 B rakamsal grubunu alamadığı beyaz renkli …. marka binek aracın geri geri gelerek kendisine yandan çarptığını, çarpmanın etkisiyle yere düştüğünü hatırladığını, olay yerine gelen pastanenin aracıyla hastaneye kaldırıldığını, ameliyat olduğunu beyan ettiği, olayın faili meçhul olarak nitelendirildiği, 30.05.2019 tarihli SBÜ Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinin genel adli muayene raporunda olay öyküsünde olayın araç dışı trafik kazası olarak kaydedildiği ve davacının aynı gün sol kalçadan ameliyat olduğu, Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Araştırma ve Uygulama Hastanesinin 26.11.2019 tarihli raporunda kaza ile oluşan arızalar arasında illiyet bağı olduğunun belirtildiği, kalça ve alt ekstremite engelliliğinden dolayı %10 oranında maluliyet verildiği, hakem ve itiraz hakem heyetince davacının talebinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamına göre davacının maluliyetinin trafik kazasından kaynaklandığı ve aracın plakasının tespit edilemediği, davalının ise bunun aksini ispatlayamadığı kanaatinde olduğumdan, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi gerekirken, sayın çoğunluğun davanın reddedilmesi gerektiği şeklindeki bozma gerekçesine katılmıyorum. 

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir