Hmk Madde 18 Yetki Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları

Hmk 18. Madde

Yetki Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları

MADDE 18– (1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz.

(2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.

Table of Contents

Yetki Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları

Hmk Madde 18, önceki madde olan Madde 17’de bahsedilen yetki sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için belirli şartlar öngörür. Bu şartlar, sözleşmenin hukuki olarak bağlayıcı olması ve tarafların haklarını güvence altına alması açısından büyük önem taşır.

Hmk 18. Madde Açıklaması

Maddeye göre, yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için aşağıdaki şartların bir arada bulunması gerekir:

  1. Tarafların Serbestçe Tasarruf Edemeyeceği Konular ve Kesin Yetki Hallerinde Yokluk: Tarafların kanunen üzerinde tasarruf edemeyeceği konularda veya kanunda belirli bir mahkemenin yetkili olduğu kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamaz. Örneğin, bir suçtan doğan bir davada yetki sözleşmesiyle farklı bir mahkeme belirlemek mümkün değildir.
  2. Yazılılık Şartı: Yetki sözleşmesi yazılı olarak yapılmalıdır. Sözlü anlaşmalar hukuki olarak ispatlanmasında güçlükler yaşanabileceğinden, yazılılık şartı hukuki güvenlik açısından önemlidir.
  3. Uyuşmazlığın Belirli veya Belirlenebilir Olması: Sözleşmede yetki verilen mahkeme, hangi uyuşmazlıklar için yetkili olacağı belirtilmelidir. Yani, sözleşme kapsamında hangi tür uyuşmazlıkların hangi mahkemede görüleceği net bir şekilde ifade edilmelidir.
  4. Yetkili Kılınan Mahkemelerin Gösterilmesi: Sözleşmede yetkili kılınan mahkeme veya mahkemeler açıkça belirtilmelidir. Bu sayede taraflar hangi mahkemenin yetkili olduğunu net bir şekilde bileceklerdir.

Yetki Şartlarının Önemi

Bu şartlar, yetki sözleşmelerinin hukuki olarak geçerli ve güvenilir olmasını sağlar. Bu sayede:

  1. Hukuki Belirsizliklerin Önlenmesi: Taraflar arasında yetki konusunda anlaşmazlık çıkması engellenir.
  2. Yargılamanın Hızlandırılması: Yetkili mahkemenin net bir şekilde belirlenmesi, yargılamanın daha hızlı ilerlemesine yardımcı olur.
  3. Tarafların Haklarının Korunması: Tarafların hakları, yetki sözleşmesi sayesinde daha iyi korunmuş olur.
  4. Mahkemenin Kendiliğinden Araştırması: Mahkeme, davanın başından sonuna kadar kendiliğinden yetkili olup olmadığını araştırmak zorundadır. Yani, tarafların bir itirazda bulunmasına gerek kalmadan, mahkeme kendiliğinden yetkisini denetler.
  5. Tarafların İtiraz Hakkı: Taraflar da her zaman mahkemenin yetkisiz olduğunu ileri sürebilirler.
  6. Cevap Dilekçesinde İleri Sürülmesi: Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yani, davalı, davacıya verdiği ilk cevapta yetki itirazında bulunmalıdır.
  7. Yetkili Mahkemenin Belirtilmesi: Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili olduğunu düşündüğü mahkemeyi açıkça belirtmelidir. Birden fazla mahkeme yetkiliyse, davalı hangi mahkemeyi tercih ettiğini belirtmelidir.

Örnek Olarak; Bir Türk şirketi ile bir Fransız şirketi arasında yapılan bir satış sözleşmesinde, yetki sözleşmesi şu şekilde olabilir: “Taraflar arasında doğabilecek her türlü uyuşmazlıkta, İstanbul Ticaret Mahkemesi yetkili olacaktır.” Bu durumda, sözleşmede yetkili mahkeme açıkça belirtilmiş olup, uyuşmazlık durumunda taraflar doğrudan İstanbul Ticaret Mahkemesi’ne başvuracaklardır.

Sonuç olarak, Hmk Madde 18, yetki sözleşmelerinin geçerliliği için belirli şartlar öngörerek, bu tür sözleşmelerin hukuki güvenilirliğini sağlamaktadır. Bu sayede taraflar, ticari ilişkilerinde daha fazla öngörülebilirlik ve hukuki güvenlik elde etmektedirler.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir