İşyerinde Kalp Krizi İş Kazası Sayılır Mı

Kalp Krizi, herhangi bir dış etki olmadan kalbin oksijen ve besin desteğinden yoksun kalarak kalp kasının ve kan akışının kesilmesi durumudur. Kalp Krizinin yaşanmasında bazen üçüncü şahısların ihmali veya kusuru olabileceği gibi hiçbir etken olmaksızın da meydana gelebilir. Sigortalının, işverenin veya üçüncü şahısların kusuru olup olmadığına bakmaksızın iş yerinde ve işin yürütümü esnasında meydana gelen her türlü kalp krizi İş Kazası sayılmaktadır.  

Esasında Kalp Krizi bir kaza olmamakla birlikte Yargıtay içtihatları ve SGK genelgesi çerçevesinde mevzuatımızda İş Kazası olarak kabul görmüştür.

Nitekim SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 29.09.2016 tarihinde yayınlanan “Kısa vadeli sigorta kolları uygulamaları” başlıklı 2016/21 sayılı Genelgesinde “Sigortalının iş yerinde kalp krizi geçirmesi veya başka bir hastalık nedeniyle ölmesi ya da ruhen veya bedenen hemen veya sonradan engelli hale gelmesi iş kazası olarak kabul edilecektir.”  şeklinde Kalp Krizinin İş Kazası sayılacağı hususunda görüş bildirmiştir.

Her ne kadar Kalp Krizi İş Kazası kapsamında değerlendirilse de bu kaza kapsamında hak sahiplerinin tazminat hakkı elde edip edemeyeceği belirli şartların varlığına bağlıdır. Başka bir anlatımla iş yerinde kalp krizi nedeniyle ölüm ve yaralanma halinde bu durum iş kazası sayılmakla birlikte bazı durumlarda hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat isteme hakkı bulunmamaktadır.

İş Hukuku Davaları

Yargıtay iş yerinde ve işin yürütümü esnasında meydana gelen her türlü kalp krizini iş kazası kapsamında değerlendirmektedir. Kalp Krizinin meydana gelmesinde, sigortalı kişinin, iş verenin veya iş yerinde çalışan diğer kişilerin kusur durumu iş kazası olarak değerlendirilmesinde önem arz etmemektedir. Ancak kusur durumu iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat açısından önemlidir.

İş yerinde meydana gelen kalp krizi nedeniyle cismani zarara uğrayan şahsın maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilmesi için kazanın meydana gelmesinde iş verenin veya iş yerinde çalışan/bulunan üçüncü kişilerin kusurunun bulunması gerekir. Başka bir anlatımla kalp krizinin meydana gelmesinde işverenin kusuru veya en azından ihmalinin bulunmaması durumunda iş kazası nedeniyle zarar gören sigortalının maddi ve manevi tazminat hakkı bulunmamaktadır.

Yine kalp krizi nedeniyle ölüm gerçekleşmesi durumunda işverenin, işyerinde çalışan/bulunan üçüncü şahısların kusurunun bulunmaması durumunda da hak sahipleri iş verene karşı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamazlar.

Her iki durumda da meydana gelen vakıa İş Kazası kapsamında değerlendirilmekte olup, SGK bağlamında ölen kişinin yakınlarına aylık bağlanacağı gibi cismani zarara uğrayan kişi açısından da tedavi giderleri karşılanacağı gibi Geçici İş Göremezlik Ödeneği de bağlanacaktır.  

İş Kazası Nedir?

Kalp Krizinden kaynaklanan İş Kazaları hukuksal nedenine dayanan davalarda tazminat elde edilip edilemeyeceği konusunun anlaşılabilmesi için öncelikle İş Kazası tanımının yapılmasında fayda vardır.

İş Kazası 30.06.2012 tarih, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tanımlar başlıklı 3.maddesinin g) bendinde; ‘‘İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı’’ şeklinde tanımlanmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 13.maddesinde aşağıdaki durumlardan birine göre meydana gelen kaza iş kazası olarak sayılmıştır. 

 Buna göre;  

a) Sigortalı şahsın (İşçinin) iş yerinde bulunduğu sırada herhangi bir sebepten kaza meydana gelmiş ise iş kazası sayılır. Önemle belirtmekte fayda var ki kişinin kendi kusuru ile kaza meydana gelse bile iş kazası olarak kabul edilmektedir.

b) İşveren tarafından herhangi bir görev ile, sigortalı kişinin(işçinin) başka bir yere gönderilmesi sırasında işçinin asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda kazanın meydana gelmesi durumunda da iş kazası sayılır. İş Sağlığı ve Güvenliğine dikkat etmeyen işverenler bazı durumlarda sigortalı işçiyi, asıl işin dışında başka görevlerde de çalıştırmaktadır. Bu durumda meydana gelen kazalar da iş kazası sayılmaktadır.

c) İşverence, sigortalıların bir servisle (herhangi bir taşıtla) işin yapıldığı yere veya iş yeri sayılan birimlere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında meydana gelen kazalar da iş kazası sayılmaktadır. İşçi taşıma servislerinin karışmış olduğu trafik kazaları nedeniyle meydana gelen ölüm ve cismani zararlar ile kişinin bedensel olarak çalışamayacak duruma gelmesi durumları da iş kazası sayılmaktadır. 

d) İşverenin emir ve talimatıyla yürütülmekte olan iş dolayısıyla kaza meydana gelmiş ise bu durum iş kazası sayılmaktadır.

e) Emzikli kadın sigortalının(işçinin) çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda meydana gelmiş ise iş kazası sayılır.

İşyeri veya İşyeri Sayılan Yerde Meydana Gelen Kalp Krizi İş Kazası Sayılır Mı?

Sosyal Güvenlik Kurumu 2016/21 sayılı Genelgesinde;

‘‘Sigortalının işyerinde kalp krizi geçirmesi veya başka bir hastalık nedeniyle ölmesi ya da ruhen veya bedenen hemen veya sonradan engelli hale gelmesi iş kazası olarak kabul edilecektir.” şeklinde iş yerinde veya işin yapılması esnasında meydana gelen kazayı iş kazası kapsamında değerlendirmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16.04.2019 tarih, 2016/816.E, 2019/457.K, Sayılı kararında;
  “…………….Daha açık ifadeyle; sigortalının, iş yerinde çalışmakta iken kalp krizi geçirerek ölümü, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 11 maddesinin (A) fıkrasının (a) bendinde gösterilen “Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada meydana gelme” hâline uygun bir olay olduğu gibi, aynı maddenin (b) bendinde yer alan “işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelme” hâline de uygun olup; iş kazası sayılması gerekir………………’’ hükmüne yer vererek Kalp Krizi olayını İş Kazası olarak saymıştır. 

Yukarıdaki durumlarda meydana gelen kazalar iş kazası sayılır. Ancak her iş kazasında zarara uğrayan kişi veya destekten yoksun kalanların Maddi ve Manevi Tazminat hakkı bulunmamaktadır. Zira iş kazası sigortalının(işçinin) tamamen ve %100 kendi kusuru ile meydana gelmiş ise kişi, SGK’nın geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden faydalanabilse de iş verene karşı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunamaz.

Netice itibarı ile İş Kazası nedeniyle Maddi ve Manevi tazminat talebinde bulunabilmek için, sigortalı şahsın meydana gelen kazada tam kusurlu olmaması gerekmektedir. Bununla birlikte yaralanma ile sonuçlanan iş kazasında maddi tazminat talep edebilmek için kişinin kaza nedeniyle matematiksel olarak belirli bir maluliyet oranına sahip olması gerekir. Bu durum iş yerinde meydana gelen Kalp Krizi kazaları için de geçerlidir. 

İşyerinde Geçirilen Kalp Krizi İş Kazası Mıdır?

SGK daha önceki uygulamasında Kalp Krizi olayını İş Kazası olarak kabul etmemekle birlikte Yargıtay İçtihatları çerçevesinde işverenin kusuru olsun olmasın meydana gelen her kalp krizinin iş kazası sayılması akabinde Sosyal Güvenlik Kurumu 2016/21 sayılı Genelgesinde; ‘‘Sigortalının işyerinde kalp krizi geçirmesi veya başka bir hastalık nedeniyle ölmesi ya da ruhen veya bedenen hemen veya sonradan engelli hale gelmesi iş kazası olarak kabul edilecektir.” şeklinde iş yerinde veya işin yapılması esnasında meydana gelen Kalp Krizi vakıasını iş kazası kapsamında değerlendirileceği yönünde genelge yayınlamıştır.

Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16.04.2019 tarih, 2016/816.E, 2019/457.K, Sayılı kararında;

“…………….Daha açık ifadeyle; sigortalının, iş yerinde çalışmakta iken kalp krizi geçirerek ölümü, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 11 maddesinin (A) fıkrasının (a) bendinde gösterilen “Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada meydana gelme” hâline uygun bir olay olduğu gibi, aynı maddenin (b) bendinde yer alan “işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla meydana gelme” hâline de uygun olup; iş kazası sayılması gerekir………………’’ hükmüne yer vererek Kalp Krizi olayını İş Kazası olarak saymıştır. 

Kalp Krizinin İş Kazası sayılabilmesi için, İş Kazası şartlarına uygun şekilde gerçekleşmesinde zorunluluk vardır. Buna göre İş Kazası 30.06.2012 tarih, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tanımlar başlıklı 3.maddesinin g) bendinde; ‘‘İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı’’ şeklinde tanımlanmıştır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 13.maddesinde aşağıdaki durumlardan birine göre meydana gelen kaza iş kazası olarak sayılmıştır. Buna göre;  

a) Sigortalı şahsın (İşçinin) iş yerinde bulunduğu sırada herhangi bir sebepten kaza meydana gelmiş ise iş kazası sayılır.

b) İşveren tarafından herhangi bir görev ile, sigortalı kişinin(işçinin) başka bir yere gönderilmesi sırasında işçinin asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda kazanın meydana gelmesi durumunda da iş kazası sayılır.

c) İşverence, sigortalıların bir servisle (herhangi bir taşıtla) işin yapıldığı yere veya iş yeri sayılan birimlere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında meydana gelen kazalar da iş kazası sayılmaktadır.

d) İşverenin emir ve talimatıyla yürütülmekte olan iş dolayısıyla kaza meydana gelmiş ise bu durum iş kazası sayılmaktadır.

e) Emzikli kadın sigortalının(işçinin) çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda meydana gelmiş ise iş kazası sayılır.

Yukarıdaki durumlardan birine göre meydana gelen kaza İş Kazası olarak sayılmaktadır. Kalp Krizinin İş Kazası sayılabilmesi için bu durumlardan birine uygun şekilde gerçekleşmesi gerekir.

Kalp Krizi Geçiren İşçi Tazminat Alabilir Mi?

Kalp Krizi nedeniyle İş Kazası geçiren sigortalının yaralanması veya ölüm halinde sigortalının desteğinden yoksun kalan hak sahipleri, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Yaralanma halinde tazminat davası talep etme hakkı Kalp Krizi nedeniyle iş kazası geçiren sigortalı tarafından talep edilebilir. Ölüm halinde ise dava hakkı, ölen sigortalının desteğinden yoksun kalanlara tanınmıştır. İş Kazası nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davası birlikte açılabileceği gibi ayrı davalar şeklinde de açılabilir.

Yaralanma (Cismani Zarar) Halinde Manevi Tazminat Davası.

Kalp Krizi nedeniyle İş Kazası geçiren ve bedensel olarak zarara uğrayan kişi;

Sürekli Sakatlık Tazminatı (Çalışma Gücü ve Kazanç Kaybı:

Sürekli İş Göremezlik Tazminatının alınabilmesi için İş kazası nedeniyle sigortalı şahsın Adli Tıp Raporu veya Sağlık Kurulu Raporuyla belirli bir maluliyet oranı üzerinden sakat kalması gerekir. %1 sakatlık dahi bu tazminat için yeterlidir.

Geçici İş Göremezlik Tazminatı:

Geçici İş Göremezlik Tazminatı, yine Adli Tıp Raporu ile kişinin iş göremez hale geldiği ve bu süreyi ifade eder.

Tedavi Giderleri:

Tedavi Giderleri, sigortalı işçinin iş kazasından sonra yapmış olduğu zorunlu tedavi giderleridir. İş kazası geçiren şahıs kaza geçirmemiş olsaydı bu masrafları yapmayacağından sırf kaza nedeniyle uğradığı bu zararları da talep edebilir.

Bakıcı Giderleri:

Bakıcı Gideri, İş Kazası nedeniyle kişinin bir başkasının bakımına ihtiyaç duyduğu süre boyunca meydana gelen zararları kapsamaktadır.

Ekonomik Geleceğin Sarsılmasından Doğan Kayıplar:

SGK Tarafından Karşılanmayan Zorunlu Tedavi Giderleri:

Bilindiği üzere SGK bir takım giderleri Sosyal Devlet ilkesi gereği bedava karşılamaktadır. Bu sebeple iş kazası geçiren kişi bu masraflara katlanmaktan kurtulmaktadır. Ancak SGK tarafından karşılanmayan giderler de mevcuttur. Bu giderleri de talep edilebilmektedir. 

Ölüm Halinde Maddi Tazminat Davası.

Kalp Krizinden kaynaklanan İş Kazası nedeniyle ölüm meydana gelmiş ise maddi tazminat davasının kapsamı Türk Borçlar Kanunu 53.maddesine göre şekillenmiştir. 

Madde metnine göre;

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı:

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, ölen kişinin ölmemiş olsaydı desteğinden yoksun kalan kişilerin talep edebileceği bir tür maddi tazminattır.

Tedavi Giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. (Ölüm hemen gerçekleşmemişse):

Ölümün hemen gerçekleşmediği, kişinin hastaneye kaldırıldığı tüm müdahalelere rağmen sigortalının yaşamını yitirdiği durumlarda iş kazası ile ölüm olayı arasında geçen sürede yapılan tüm tedavi giderlerini kapsamaktadır.

Cenaze Giderleri:

İş Kazası nedeniyle ölüm gerçekleştiği durumlarda, cenaze giderleri de talep edilebilmektedir.

Kalp Krizi Nedeniyle İş Kazası Geçiren Sigortalının Manevi Tazminat Dava Hakkı

Kalp Krizi nedeniyle İş kazası geçiren ve yaralanan kişi veya ölenin desteğinden yoksun kalanlar Manevi Tazminat Davası da açabilmektedir. Ancak Manevi Tazminat hesaplama parametresi olmadığından kanun bu tazminatın miktarını belirli ölçütler dahilinde hakimin takdirine bırakmıştır. Manevi Tazminatın miktarını belirleyen ölçütler şu şekilde sıralanabilir:

  1. Yaralanma Halinde Maluliyetin (Sakatlık durumu) ağırlığı- Ölüm halinde ölen ve geride kalanların durumu,

  2. Tarafların İş Kazasındaki kusur oranları,

  3. Kaza tarihi itibarı ile enflasyon durumu,

  4. Somut vakıanın özellikleri,

  5. Tarafların sosyal ekonomik durumu,

  6. Meydana gelen manevi zararın büyüklüğü.

Gibi kriterler nazara alınarak hakim uygun bir manevi tazminata hükmeder. Manevi tazminat, tazminat yükümlüsünü fakirleştirmediği gibi, tazminat alacaklısını da zenginleştirmemelidir.

Kalp Krizi İş Kazası- Yargıtay Kararları

Yargıtay 10 Hukuk Dairesi 20.03.2017 Tarih, 2015/10611-E, 2017/2289-K Sayılı Kararı

ÖZET : Müteveffanın aniden işyerinde kalp krizi sonucu vefatı nedeniyle bu ölümün iş kazası olduğunun tespitine dair eldeki dava açılmıştır. Yerel mahkeme davayı reddetmiştir. Ancak; davacılar murisinin, olay tarihinde, işyerinde bulunduğu sırada, fenalaştığı ve işyeri hekimi tarafından yapılan muayenede, murisin, kalp krizi geçirdiğinin anlaşılması üzerine ilk müdahalenin yapılarak hastaneye ambulansla gönderildiği ve hastanede, yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, murisin işe başlamadan önce gerekli raporları almış ve davalı şirketin, işveren olarak tüm sorumluluğu yerine getirmiş olmasına göre, işverene, bir kusur atfedilemeyeceği gözetilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, işverenin kusursuz olup olmayacağı hususunun iş kazasının tespitinde bir öneminin bulunmadığı ayrıca kalp krizinin işyerinde iken çalışma esnasında meydana geldiği dikkate alındığında meydana gelen olayın bir iş kazası olduğunun kabulü gerekir.

 DAVA : Dava, iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Davacılar vekili, davacıların murisi sigortalının, davalı şirketin işyerinde 05.02.2013 tarihinde çalıştığı sırada ani kalp krizi geçirmesi sonucu, hastanede vefat etmesi nedeniyle, olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkeme, olayın iş kazası olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

5510 Sayılı Kanun’un 13 vd. maddelerinde iş kazası, “a ) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b )( Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad ) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş sebebiyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c ) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi sebebiyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d ) ( Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad ) Bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının ( a ) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e ) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Somut olay incelendiğinde, davacılar murisinin, olay tarihinde, işyerinde bulunduğu sırada, fenalaştığı ve işyeri hekimi tarafından yapılan muayenede, murisin, kalp krizi geçirdiğinin anlaşılması üzerine ilk müdahalenin yapılarak hastaneye ambulansla gönderildiği ve hastanede, yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, murisin işe başlamadan önce gerekli raporları almış ve davalı şirketin, işveren olarak tüm sorumluluğu yerine getirmiş olmasına göre, işverene, bir kusur atfedilemeyeceği gözetilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, işverenin kusursuz olup olmayacağı hususunun iş kazasının tespitinde bir öneminin bulunmadığı ayrıca kalp krizinin işyerinde iken çalışma esnasında meydana geldiği dikkate alındığında meydana gelen olayın bir iş kazası olduğunun kabulü gerekir.

Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

O hâlde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde davacılara iadesine, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Click to rate this post!
[Total: 1 Average: 5]

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir