- Minval Hukuk
- Kira ve Gayrimenkul Hukuku
- 9 Aralık 2023
Eser sözleşmesi taraflardan birinin bir eser meydana getirmeyi (yüklenici), taraflardan diğerinin (iş sahibi) ise ücret ödeme borcu altına girdiği iş görme sözleşmelerinden biridir. Eser sözleşmesi TBK’nın 470. Maddesinde düzenlenmiştir, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Eser sözleşmelerinde asli unsur edim sonucudur.
Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin Borçları
Eser meydana getirme ve eseri teslim etme Borcu: Eser sözleşmesinde yüklenicinin iki asli yükümlülüğü vardır; Eseri meydana getirme ve teslim yükümlülüğü. Teslim yeri bakımından ise eser sözleşmesi hükümlerinde özel bir hüküm bulunmadığından genel hükümlere göre belirlenecektir. Özen ve sadakat borcu: TBK 471/1’e göre “Yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır.” Yüklenici eseri meydana getirirken beklenen özen ve sadakat yükümlülüğün ölçüsü, benzer alanda faaliyet gösteren basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kural ve davranışlara uygun davranmasıdır. Yüklenici eseri özenle meydana getirmeli, işsahibine zarar verecek davranışlardan kaçınmalı, işinin iyi niyet ve dürüstlük kuralları doğrultusunda yapmalıdır.
Yüklenicinin işi kendi yapma yükümlülüğü: TBK’ya göre yüklenici eseri bizzat kendisi meydana getirmekle yükümlüdür. Ancak eserin meydana gelmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa yüklenici eseri yönetimi altında bir başkasına yaptırabilir.
Yüklenicinin malzeme getirme yükümlülüğü: sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça yüklenici eserin meydana getirilmesinde kullanılacak araç ve gereçleri kendisi getirmekle yükümlüdür. Yüklenici tarafından getirilen malzemenin ayıplı olması halinde işsahibine karşı satıcı gibi sorumlu olacaktır. Malzemeler işsahibi tarafından getirilirse, yüklenici malzemeleri özenle kullanmak ve geriye artanı işsahibine teslim etmekle yükümlüdür. İşsahibi tarafından getirilen malzemelerin ayıplı ya da kusurlu olması durumunda yüklenici bunu derhal işsahibine bildirmelidir aksi takdirde sorumluluğu gündeme gelecektir.
Yüklenicinin işe zamanında başlama ve bitirme yükümlülüğü: yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan tarihte işe başlama ve yine sözleşmede kararlaştırılan tarihte işi bitirme yükümlülüğü vardır. TBK 473’e göre “Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.” “…TBK 473/2’ye göre
” …Meydana getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirileceği açıkça görülüyorsa, işsahibi bunu önlemek üzere vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir…”
Yüklenicinin ihbar yükümlülüğü: Yüklenici eseri meydana getirirken eserin meydana geleceği yerin veya iş sahibinin araç gereçlerinin ayıplı olduğunu anlaması üzerine bunu derhal işsahibine bildirmekle yükümlüdür.
Yüklenicinin Ayıptan Sorumluluğu: Eser sözleşmesi kapsamında yüklenicinin sözleşmede esaslara göre eseri meydana getirmesinde görevini eksik yapması ya da gerektiği gibi yapmaması hallerinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu gündeme gelmektedir. TBK 474’e göre “İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir.” Eserde açık ayıp olması durumunda işsahibinin bunu makul sürede yükleniciye bildirmemesi halinde eseri kabul etmiş sayılacaktır ve yüklenicinin sorumluluğu doğmayacaktır. Usulüne uygun gözden geçirmeye rağmen ortaya çıkmayan ayıplar ise gizli ayıplardır ve sonradan ortaya çıkması halinde işsahibinin gecikmeksizin bunu yükleniciye bildirmesi gerekmektedir.
Eserin Ayıplı Olması Durumunda Seçimlik Haklar
Eserde ayıbın meydana gelmesinde yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde işsahibinin bazı seçimlik hakları gündeme gelmektedir. Bu haklar şunlardır;
- Eser işsahibinin kullanamayacağı ölçüde ayıplı ya da dürüstlük kuralına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ise sözleşmeye aykırılık gerekçesiyle sözleşmeden dönme hakkı.
- Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim talep etme hakkı.
- Aşırı masraf gerektirmiyorsa masraflar yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını talep hakkı.
- İşsahibinin genel hükümler çerçevesinde hakkaniyete uygun tazminat talep etme hakkı.
- Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.
Eserin ayıplı olması, yüklenicinin açıkça yaptığı ihtara karşın, işsahibinin verdiği talimattan doğmuş bulunur veya herhangi bir sebeple işsahibine yüklenebilecek olursa işsahibi, eserin ayıplı olmasından doğan haklarını kullanamaz.
Eser Sözleşmesinde İş Sahibinin Borçları
İş Sahibinin Bedel Ödeme borcu: İşsahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur. Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez. Ancak, başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir. Eser, öngörülenden az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile işsahibi, belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür. Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.
Eser Sözleşmesinin Sona Ermesi
Taraflar karşılıklı olarak sözleşmenin sona ermesin konusunda anlaşabilirler. Başlangıçta yaklaşık olarak belirlenen bedelin, işsahibinin kusuru olmaksızın aşırı ölçüde aşılacağı anlaşılırsa işsahibi, eser henüz tamamlanmadan veya tamamlandıktan sonra sözleşmeden dönebilir. Eser, işsahibinin arsası üzerine yapılıyorsa işsahibi, bedelden uygun bir miktarın indirilmesini isteyebileceği gibi, eser henüz tamamlanmamışsa, yükleniciyi işe devamdan alıkoyarak, tamamlanan kısım için hakkaniyete uygun bir bedel ödemek suretiyle sözleşmeyi feshedebilir. Yüklenicinin kişisel özellikleri göz önünde tutularak yapılmış olan sözleşme, onun ölümü veya kusuru olmaksızın eseri tamamlama yeteneğini kaybetmesi durumunda kendiliğinden sona erer. Bu durumda işsahibi, eserin tamamlanan kısmından yararlanabilecek ise, onu kabul etmek ve karşılığını vermekle yükümlüdür. İş sahibi, eserin tamamlanmasından önce yapılmış olan kısmın karşılığını ödemek ve yüklenicinin bütün zararlarını gidermek koşuluyla sözleşmeyi feshedebilir.
Eser teslimden önce beklenmedik olay sonucu yok olursa iş sahibi, eseri teslim almada temerrüde düşmedikçe yüklenici, yaptığı işin ücretini ve giderlerinin ödenmesini isteyemez. Bu durumda malzemeye gelen hasar, onu sağlayana ait olur. Eserin tamamlanması, iş sahibi ile ilgili beklenmedik olay dolayısıyla imkânsızlaşırsa yüklenici, yaptığı işin değerini ve bu değere girmeyen giderlerini isteyebilir. İfa imkânsızlığının ortaya çıkmasında iş sahibi kusurluysa, yüklenicinin ayrıca tazminat isteme hakkı vardır.
Zamanaşımı
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davaları, yüklenicinin ayıplı eser meydana getirmesi halinde, eserin teslim edildiği tarihten itibaren: taşınmaz yapılar dışındaki eserler için 2 YIL, Taşınmaz yapılar için 5 YIL içerisinde, dava açılmalıdır. Yüklenicinin ağır kusurunun varlığı halinde eserin taşınır ya da taşınmaz olmasına bakılmaksızın, dava açma süresi eserin tesliminden itibaren 20 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.