Eşdeğer Parça Uygulaması ve Koşulları Nelerdir?

Araçların hasar görmesi sonucu onarım ve tamir işlemi esnasında, hasar gören orijinal parçaların yerine aynı performansa sahip olan alternatif parçaların kullanılması eşdeğer parça bir başka deyişle ikame parça kullanımıdır.  Hasar gören araç işletenler ise hayatın olağan akışında genellikle hasar gören parçanın eşdeğer parça ile değil birebir orijinali ile değiştirilmesini talep etmektedirler. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı B.2nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında; “Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça (veya yeniden kullanılabilir parça) ile değişimine imkân yok ise orijinali ile değiştirilir. Bu paragraf uygulaması sonucu araçta bir kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilemez.  

Hasar gören parçanın orijinal olmaması halinde ise eşdeğer (veya yeniden kullanılabilir parça) ile değiştirilir. Ancak, hasar gören parçanın eşdeğer (veya yeniden kullanılabilir parça) ile değiştirilmesine imkân olmaması halinde orijinal parça ile değiştirilir. Eşdeğer (veya yeniden kullanılabilir) parça ile değişim imkânı olduğu halde orijinal parça ile onarım sağlanır ise sigortacının sorumluluğu, sigortacının kaza tarihi itibarıyla benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer (veya yeniden kullanılabilir) parça bedeli ile sınırlıdır. Eşdeğer (veya yeniden kullanılabilir) parça ile değişim imkânı olduğunu ispat yükü sigortacıya aittir. Bu fıkranın uygulanması sonucu araçta bir kıymet artışı meydana gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilemez.” hükmü yer almaktadır.  

 Anılan hükme göre hasarlı aracın öncelikle tamir edileceği, onarımın mümkün olmaması durumunda hasara uğrayan parçanın eşdeğer parça ile değiştirilmesi, eşdeğer parçanın mevcut olmaması halinde ise yenisi (orijinali) ile değiştirilmesi gerekmektedir.

 

Sigorta Hukuku Davaları

Eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim mümkün olduğu halde, sigortacının bilgisi ve onayı dahilinde olmadan orijinal parça ile onarım sağlanır ise sigortacının sorumluluğu, sigortacının kaza tarihi itibariyle benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça bedeli ile sınırlıdır.  Sigortacı bu paragraf kapsamındaki onaya ilişkin tercihini hasar ihbarından itibaren 2 iş günü içinde onarım merkezine veya hak sahibine bildirmediği durumda onayı varsayılır.erkezine veya hak sahibine bildirmediği durumda onayı varsayılır.

Eşdeğer Parça Nedir?

Yukarıda da belirtildiği üzere eşdeğer parça, hasarlı olan araçların onarımı amacıyla kullanılan, orijinal hasarlı parça ile aynı performansı gösteren ya da orijinale en çok benzer olan parçadır. 

Dolayısıyla bu eşdeğer parçalar, orijinal parçalarla aynı işlevi yerine getirebilmekte, ancak esasen orijinal olmayan parçalardır.

Eşdeğer Parça Nasıl Tespit Edilir?

1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren “eşdeğer parça sertifikası” uygulaması ile TSE (Türk Standartları Enstitüsü) araçlar için üretilen eşdeğer parçaları kontrolden geçirerek kullanımının uygunluğuna dair onay vermektedir. Böylece aracın hasarlı parçalarının yerine orijinal parça takılamadığı durumda sigorta şirketleri, takılan eşdeğer parçanın orijinale uyumlu olduğunu gösteren TSE sertifikasını ibraz etmesi gerekmektedir.

Bu uygulama sigorta şirketleri için zorunluluk teşkil etmekte ve söz konusu sertifika ile araç sigortalarının kapsamına giren onarımlarda orijinal parça yerine orijinale en yakın eşdeğer parça kullanıldığı belgelenmektedir.  Sigorta şirketinin bu hususlara dikkat etmeden TSE onaylı olmayan bir parça kullanması durumunda ise kullanılan yan sanayi parçalar ile kullanılması gereken orijinal parçalar arasındaki fiyat farkını araç sürücülerine ödemeleri gerekir.

Eşdeğer Parça Uygulaması Yargıtay Kararları

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 12/06/2014 Tarih, 2014/15938 E., 2014/13033 K. Sayılı Kararı.

……..Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen zararlardan dolayı sorumluluk zarar görenin uğradığı gerçek zarar ile sınırlıdır. Başka bir deyişle BK’nun 42. maddesi uyarınca (6102 sayılı Kanun 50. md.) motorlu aracın neden olduğu zarar nedeniyle meydana gelen gerçek zarar giderilmelidir. Gerçek zarar, zarar gören şeyin eski hale getirilebilmesi için gereken onarım ve işçilik giderlerini kapsar. Somut olayda, hükme esas Adli Tıp Kurumu raporunda davacıya ait aracın onarımının hesaplanmasında orijinal parçalar yanında eşdeğer parçaların da esas alındığı anlaşılmaktadır. Gerçek zarar ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanır. 

 

Bu durumda mahkemece Adli Tıp Kurumu raporunda orijinal parça kullanılarak hesaplanan gerçek hasar miktarının doğru olduğunun kabulü gereklidir. Mahkemece; orijinal parça hesabına göre belirlenen miktar hükme esas alınması gerekirken, yan sanayi yedek parça hesabına göre hüküm verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir