Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Nedir?

Ecrimisil yani haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin malik olmayan kötü niyetli zilyetten talep edebileceği tazminat türüdür. 

Bir diğer anlatımla ecrimisil, kişinin malının bir başkası tarafından kullanılması halinde, malı kullanan kişinin ödemekten sorumlu olduğu tazminattır. Haksız olarak kullanılan malda herhangi bir zarar meydana gelmese ve işgal edilen mal kısa bir süre işgal altında kalsa dahi ecrimisil talep edilebilir. 

Ecrimisil, taşınır veya taşınmaz mallar için istenebilir. Kötü niyetli zilyet, zilyet olduğu malı hak sahibine geri vermekle beraber haksız işgal nedeniyle oluşan zararı da gidermek zorundadır. Bu zararın giderilmesi için hak sahibi tarafından açılan davaya da ecrimisil yani haksız işgal tazminatı denilmektedir. 

Ecrimisil yani haksız işgal tazminatının hukuki dayanağı Türk Medeni Kanunu’nun 995. Maddesidir. Buna göre; Madde 995- İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır. İyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir. İyiniyetli olmayan zilyet, şeyi kime geri vereceğini bilmediği sürece ancak kusuruyla verdiği zararlardan sorumlu olur.

Ecrimisil Tazminatı Talep Etmenin Şartları

Haksız işgal tazminatı talep edebilmek için belli başlı şartlar öngörülmüştür. Bunlar;

  1. Haksız bir işgal olmalı : Haksız işgal, başkasına ait bir malın ele geçirilerek kullanılmasıdır. Zilyetlik, hak sahibinin rızası ya da hukuka uygun bir nedenle ele geçirilmişse haksız işgalden söz edilmez.
  2. Haksız işgal, herhangi bir üçüncü kişi, hak sahibinin yasal mirasçıları ya da işgal edilen taşınmaz mala ortak olan diğer kişiler tarafından kısmen veya tamamen işgal edilmek suretiyle gerçekleştirilebilir. Malı haklı bir sebebe dayanılmadan işgal edilen kimse, ecrimisil tazminatı talep edebilir.
  3. İşgal eden kötü niyetli olmalı : Ecrimisil tazminatı talep edilebilmesi için, malı işgal eden kişinin kötü niyetli olması şartı aranır. İşgal edenin, işgal edilen malı haksız olarak kullandığını bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması durumunda kötü niyetten söz edilemez. Haksız işgal eden kimse iyiniyetli ise ecrimisil tazminatı talep edilemez. Bu husus Türk Medeni Kanunu’nun 993. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; Madde 993- İyiniyetle zilyedi bulunduğu şeyi, karineyle mevcut hakkına uygun şekilde kullanan veya ondan yararlanan zilyet, o şeyi geri vermekle yükümlü olduğu kimseye karşı bu yüzden herhangi bir tazminat ödemek zorunda değildir. İyiniyetli zilyet, şeyin kaybedilmesinden, yok olmasından veya hasara uğramasından sorumlu olmaz.
  4. Haksız işgal nedeniyle bir zarar meydana gelmeli : Ecrimisil tazminatı talep edebilmek için haksız işgal nedeniyle bir zararın meydana gelmiş olması gerekir. Ancak bazı durumlarda mal doğası gereği zarara uğrar.
  5. Zarar ile haksız işgal arasında illiyet bağı olmalı : Söz konusu zarar ile haksız işgal arasında illiyet bağı bulunmalı, mevcut zarar haksız işgal fiilinden doğmalıdır.

Yargıtaya göre, haksız işgal nedeniyle ecrimisil tazminatı talep edilebilecek zararlar;

  1. Haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklindeki olumlu zarar,
  2. Kullanmadan doğan olumlu zarar,
  3. Malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar).

Ecrimisil Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Ecrimisil, en az kira geliri ve en çok tam gelir yoksunluğu olarak hesaplanır. Davacı haksız işgal tazminatını açarken talebini açıklamalıdır. Aksi halde mahkeme davacıya talebini açıklattırmalıdır.

Tarım arazilerinin haksız işgali durumunda ise araziden elde edilecek ürün miktarı kadar tazminat talep edilebilir. Bu husus, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 2021/4798 sayılı kararında açıklanmıştır; “Tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir”

Birlikte Mülkiyette Ecrimisil ve İntifadan Men Şartı

Birlikte mülkiyet, paylı mülkiyet ve elbirliği mülkiyet olmak üzere ikiye ayrılır. Bu halde, ortakların birbirlerine ve üçüncü kişilere dava açma şekli;

  1. Ortakların Birbirlerine Karşı Ecrimisil Davası Açması : Birlikte mülkiyette, ortaklardan her biri diğer ortaklar tarafından haksız olarak işgal edilen mal için haksız işgal tazminatı yani ecrimisil tazminatı talep edebilirler.
  2. Ortakların Üçüncü Kişilere Karşı Ecrimisil Davası Açması : Elbirliği mülkiyetinde dava açmak için ortakların oybirliği aranır. Fakat ortaklardan her biri kendi payına ilişkin ecrimisil talebinde bulunabilir çünkü haksız işgal tazminatı bölünebilir bir haktır.
  3. Paylı mülkiyette ise, paydaşlar haksız işgal edilen mal hakkında payları oranında üçüncü kişilerden haksız işgal tazminatı talep edebilirler.
  4. İntifadan Men Şartı : Birlikte mülkiyette ecrimisil taleplerini genellikle ortaklar birbirlerine karşı ileri sürmektedir. Fakat ortakların birbirleri aleyhine ecrimisil davası açabilmesi intifadan men şartına bağlanmıştır. İntifadan men, haksız işgal tazminatı talebinden önce davacı ortağın davaya konu maldan yararlanma isteğinin davalı ortağa bildirilmesiyle sağlanır. İntifadan men edilen ortaktan ecrimisil tazminatı talep edilebilir. Ortaklar ecrimisil davasından önce intifadan men edilmelidir aksi halde aleyhlerine açılacak olan haksız işgal tazminatı reddedilir. Ayrıca, birlikte mülkiyette kişi ecrimisil davası açmadan önce haksız işgalde bulunan kişiye ihtarname göndermelidir. Fakat elatmanın önlenmesi davası açılarak müdahalenin önlenmesi de sağlanabilir. Taraflar arasında, haksız işgal tazminatı talebinden önce açılan tescil davası, tapu iptal davası gibi davalar varsa bunlar ihtar yerine geçer ve bu durumda intifadan men şartı aranmaz.

Yargıtay bazı hallerde intifadan men koşulu aramadan doğrudan ecrimisil davası açılabileceğini belirtmiştir. Buna göre;

  1. Taşınmazın kamu malı olması,
  2. Ecrimisile konu olan taşınmazın doğal ürün veren yerlerden olması,
  3. Taşınmazdan kira geliri elde ediliyor olması,
  4. Taşınmazı işgal eden paydaşın, taşınmazın tamamından hak iddia etmesi ve diğer paydaşların paydaşlığını inkar etmesi,
  5. Paydaşlar arasında taşınmazın kullanımına ilişkin bir anlaşma bulunmasına rağmen bu anlaşmaya aykırı hareket edilmesi, gibi durumlarda doğrudan ecrimisil davası açılabilir.

Elatmanın Önlenmesi Davası ve Ecrimisil : Elatmanın önlenmesi davası, bir mala karşı yapılan haksız işgali önlemek, işgal eden kişinin eylemlerini durdurmak amacıyla açılan davadır. Ecrimisil ise haksız işgal sebebiyle oluşan zararların tazmini amacıyla açılan davadır. Elatmanın önlenmesi davası açılıp ecrimisil talep etmek suretiyle bu iki dava birlikte açılabilir fakat dava açılmadan önce haksız işgal sona ermiş ise elatmanın önlenmesi davası açılamaz. Bu durumda sadece ecrimisil talep edilebilir.

Ecrimisil Davasını Kimler Açabilir?

Ecrimisil tazminatı davasını, haksız bir şekilde işgale uğrayan taşınır ve taşınmaz mal üzerinde hak sahibi olan kişi açabilir. Ecrimisil davaları, davaya konu olan ve haksız işgale uğrayan malın maliki ya da zilyedi tarafından açılabilir. O halde, ecrimisil davaları hem ayni hakka hem de şahsi hakkı dayanılarak açılabilir. Elbirliği mülkiyetinde, paydaşlardan biri diğer paydaşlara ya da üçüncü kişilere karşı haksız işgal tazminatı davası açabilir.

Paylı mülkiyette ise paydaş, taşınmazdan yararlanmasına haksız bir şekilde engel olan diğer paydaş veya paydaşlara karşı ecrimisil davası açabilir. Üçüncü kişilerden ise payı oranında haksız işgal tazminatı talep edebilir.

Ecrimisil Davasında Zamanaşımı

Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımı süresine sahiptir. Bu süre dava tarihinden geçmişe yönelik olarak işlemeye başlar. Haksız işgal tazminatı davalarındaki zamanaşımı süresi, Yargıtayın İçtihadı Birleştirme Kararlarında ve bazı yerleşik Yargıtay Kararlarında öngörülmüştür. Davacı taraf geriye dönük beş yıldan fazla bir süre için tazminat talebinde bulunsa dahi, davalının zamanaşımı defiyi ileri sürmemesi halinde zamanaşımı dikkate alınmaksızın davacının talebi doğrultusunda karar verilir.

Ecrimisil Tazminatı Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Ecrimisil tazminatı davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

Ecrimisil Davası Ne Kadar Sürer?

Davanın ne kadar süreceği tam olarak bilinemez çünkü tüm delillerin toplanma süreci, yargılamanın alacağı zaman ve bilirkişi raporlarının ne zaman dosyaya ibraz edileceği belirsizdir. Fakat ortalama bir ecrimisil davasının sonuçlanması 1,5 ya da 2 yıl gibi bir zaman alabilir.

Ecrimisil Davası Yargıtay Kararları

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi T. 19.10.2023, E. 2022/3266, K. 2023/4899

DAVA : Taraflar arasındaki çaplı taşınmaza müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: 

KARAR : I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde; Tirebolu ilçesi, … Köyü 105 ada 19 parselin hissedarı iken 3521 yevmiye ve 21.10.2016 tarihli Tapu Müdürlüğü işlemi diğer hissedarların hisselerini de satın alarak taşınmazın tamamının maliki olduğunu, davalının hiç bir hukuki işleme dayanmaksızın kullanmakta ve tasarruf ettiğini, müvekkil tarafından davalının tahliye edilmesi için Tirebolu Noterliği ‘nin 5396 yevmiye … 26.10.2016 tarihli ihtarı gönderilmiş ise de davalının bu ihtara rağmen taşınmazın tahliye etmediğini açıklayarak, davalının müdahalesinin men’i ile geçmişe dönük 5 yıllık süre ve davacının bu dönemdeki taşınmaz payı nispetinde ecrimisil talep etmiştir.

2. Davacı ıslah dilekçesiyle yalnızca dava konusu taşınmazın üstünde bulunan iki katlı kargir binanın kullanımı için ecrimisil talep ettiğini, zirai ürünler için ecrimisil talep etmediğini, bina için 26.10.2016 ve 22.02.2017 tarihleri arası için ecrimisil talep ettiğini belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının taşınmazda bulunma nedenin daha önce imam nikahlı olarak bir arada yaşadığı davacının kardeşi … A. ile taşınmaz üzerindeki evi birlikte yapmış olduğunu, taşınmazı ve üzerinde bulunan evi 17 yıldır kendisinin kullandığını davacının tarafların aralarındaki maddi ilişkiyi sonlandırmak amacıyla müvekkiline vermiş olduğu 400.000,00 TL karşılığındaki kambiyo senedini etkisiz kılmak ve karşılıksız bırakmak istediğini, dava konusu taşınmazın satın aldığı tarih olan 21.10.2016 tarihinden sonraki dönemde 10.02.2017 tarihinde davacının erkek kardeşi olan … A.’nın müvekkiline Cintaşı Mah. 91 ada 17 parselde bulunan 2 No.lu bağımsız bölümü sattığını, bu bağımsız bölüm üzerinde satış tarihinde var olan 20.000,00 TL tutarındaki ipoteği aşacak şekilde kredi çekip bilinçli olarak bu borcu ödemeyip taşınmazın satış işlemlerine başlamasına neden olduğunu, davacının erkek kardeşi ile anlaşarak müvekkilini zor durumda bırakmak amacıyla dava konusu taşınmazı devrettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazda 21.10.2016 tarihine kadar el birliği maliklerinden biri olduğu bu tarihten sonra ise tam hisse ile tek tapu maliki olduğu, davalı dava konusu taşınmazda bulunan binayı kendisinin kullandığını cevap dilekçesi ile açıkça ikrar ettiğinden, davacının dava konusu taşınmazlara yapılan bu müdahalenin devamına açıkça izin verdiğine dair bir delil bulunmaması nedeniyle ve çaplı taşınmaza el atma kural olarak iyi niyetli sayılamayacağından, davacının kendisine ait olan taşınmazda bulunan yapıyı kullanarak taşınamaza müdahalede bulunan davalının müdahalesinin önlenmesini talep etmekte haklı olduğuna,

2. Bilirkişi raporunda binanın her katı için aylık kiranın 200,00 TL olacağı belirlemesi yapıldığından 4 ay x 2 kat x 200 TL = 1.600,00 TL ecrimisil alacağına hükmedilmiştir. Davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde bina için hesaplanan ecrimisile itiraz edilmemiş, zirai muhdesat için hesaplanan ecrimisil miktarına itiraz edilmiştir. Zirai muhdesat için davacının ecrimisil talebi bulunmadığından itiraz esasa etkili görülmemiştir. Hem dava hem ıslah dilekçesinde faiz dava tarihinden itibaren istendiği için taleple bağlılık ilkesi gereğince faize dava tarihinden (ecrimisilin ait olduğu dönemden itibaren değil) itibaren 1.600,00 TL ecrimisil alacağına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile kardeşi arasında yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde ve hükmün fer’ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683 995. maddesi,

2. 04.06.1958 gün ve 15/6 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile ecrimisil, haksız işgal tazminatı olarak nitelendirilmiştir. Bu kararın gerekçesinin V. bendinde “işgal tazminatı davalarının hususi bir şekli olan ecrimisil davalarının beş yılda zamanaşımına uğrayacağı esasını benimsemiş bulunan 25.05.1938 tarih ve 29/10 … İçtihadı Birleştirme Kararının halen geçerli” olduğu açıklanmış ve ecrimisil davalarının 743 … sayılı Kanunu Medenisinin 908. (4721 Sayılı Kanununun 995 inci) maddesine dayanan bir tazminat davası olduğu belirtilmiştir.

3. 08.03.1950 gün ve 22/4 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da kabul edildiği gibi başkasına ait şeyi haksız olarak kullanmış olan ve bu kullanımı iyi niyete dayanmayan kimse o şeyi elinde tutmuş olmasından … zararları tazmin ile yükümlüdür.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 Sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Kanun’un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.10.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi T. 06.11.2023, E. 2022/4812, K. 2023/5353

DAVA : Taraflar arasındaki müdahalenin men’i ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine, kamu düzeni gereğince harcın hatalı belirlenmiş olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

KARAR : I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin babası olan … …’ün 11.12.2017 tarihinde vefat ettiğini, İstanbul ili, Şişli ilçesi, Kaptanpaşa Mahallesi, 10375 ada 8 No.lu parselin müvekkiline ait olduğunu; ancak davalı üvey annesi tarafından kullanıldığını, müvekkilin, davalıya taşınmazı Ocak 2018 tarihine kadar kullanmasına izin verdiğini; ancak taşınmazın bu tarihten sonra boşaltılmaması nedeniyle noterden ihtarname gönderildiğini, davalının Şubat 2018 tarihinden itibaren taşınmazda müvekkilin rızası dışında oturduğunu, müdahalenin önlenmesi ile Mart 2018 tarihinden itibaren oluşan ecrimisil bedelinin ihtarname tebliği tarihinden itibaren oluşan yasal faizi ile tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin davacının üvey annesi olduğunu, davacının taşınmazda cüzi bir kira karşılığında oturmasına izin verdiğini, müvekkil ile davacı arasında sözlü kira sözleşmesi olduğunu, her ay kira bedelinin elden davacıya ödendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı vekili adli yardım talepli istinaf dilekçesinde özetle; tanık anlatımları ile müvekkilin taşınmazı kötü niyetli kullanmadığının belli olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, taşınmazın aile konutu olduğunu, davacının muristen aldığı vekâletnameyi kötüye kullanarak tapuda malik olduğunu, murisin bu nedenle vekâletten azlettiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın paylı mülkiyete tâbi olmadığını, mahkemenin paylı mülkiyet varmış gibi hüküm kurduğunu, taşınmazda aile konutu şerhinin bulunmadığını, mahkemenin ıslah yönünde taraflarına süre vermediğini, bu yönüyle mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın paylı mülkiyete tâbi olduğu, davacının murisin oğlu, davalının ise ikinci eşi olduğu, taşınmazın 2/13 hissesinin tarafların murisi … adına, 2/13 hissesinin davacı adına kayıtlı olduğu, tarafların murisinin 11.12.2017 tarihinde vefat ettiği, taraf ve tanık anlatımları uyarınca taşınmazı davalının kullandığı, davacının davalıya noter ihtarnamesi gönderdiği, ihtarnamede tebliğ tarihinden itibaren 15 gün süre verildiği, ihtarnamenin davalıya 02.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, yukarıda açıklandığı üzere paylı mülkiyete tâbi taşınmazda ecrimisil talebi için intifadan men şartının gerçekleşmesinin gerektiği, ihtarname ile davalı yönünden bunun gerçekleştiği anlaşılmakla tarafların istinaf başvurularının esastan reddine, mahkemenin men’i müdahale yönünden harç hesaplamasını hatalı yaptığı, harçların ise kamu düzenine ilişkin olup re’sen düzeltilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili de davalı vekili de istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri nedenlerle temyiz isteminde bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemişlerdir. Davalı vekili istinaf dilekçesine ek olarak temyiz dilekçesinde; İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/734 Esası ile tapu iptal ve tescil davası açıldığını ve bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, paydaşlar arası müdahalenin men’i ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683 ve 995. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 Sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Kanun’un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Yorum Bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir