- Minval Hukuk
- İş Hukuku
- 22 Kasım 2023
- Sendikal tazminat davası nedir, bu davanın şartları nelerdir, sendikal tazminat nasıl hesaplanır, bu dava ne kadar sürer, bu davanın tarafları kimlerdir, sendikal tazminat davasında zamanaşımı – hak düşürücü süre var mıdır gibi sorular merak konusudur. Bu makalemizde sendikal tazminat davası ile ilgili tüm detaylar irdelenerek bilgilerinize sunulmuştur.
İçerik Başlıkları
- Sendikal tazminat davası, işçilerin sendika üyeliğine veya sendikal faaliyetlerde yer alıp almamalarına göre işe alım ve işten çıkışlarında veya çalışmaları sırasında maruz kaldıkları ayrımcılık sebebiyle işverene karşı açılacak davadır. Nitekim Sendika kurma ve sendikal özgürlüğe ilişkin haklar başta Anayasa olmak üzere İş Kanunu ve Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda güvence altına alınmıştır.
- Anayasa’nın 51. Maddesine göre “Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.”,
- İş Kanunun 5. Maddesinde yer alan eşit davranma ilkesi uyarınca “İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz.” ve,
- Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunun 25. Maddesine göre “İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz.”.
- Anılan yasa hükümlerinden anlaşılacağı üzere bu hakkın ihlal edilmesinin hukuki sonuçları, sendika üyeliğinden ve sendikal nedenlerden dolayı ayrımcılık yapan, toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmelerine sendikal hakka aykırı koşullar koyan, işe alım ve iş sözleşmesinin feshi sırasında şartlar ileri süren işveren aleyhine doğacaktır. İşte bahsedilen bu hukuki sonuç esasında sendikal tazminatı ifade etmektedir. Buna göre söz konusu hakka aykırı hareket eden işveren, işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminat ödemekle yükümlü olur. Sendikal tazminat davasının amacı da esasen bu ayrımcılığın veya zorlamanın yaptırımını sağlamaktır. Dava sürecine ilişkin burada ayrıca dikkat edilmesi gereken husus, bu davada zorunlu arabuluculuk şartının yargı yoluna başvurulmadan önce gerçekleştirilmesi gerektiğidir. Dolayısıyla tazminat davası sürecinin arabuluculuk faaliyetinden sonra başladığını ifade etmekte yarar vardır. Aksi halde bilindiği üzere dava usulden reddedilecektir.
Sendikal Tazminat Davasının Şartları
Sendikal tazminat davasının şartları;
- İşçilerin işe alınmasında sendika üyesi olmaları – olmamaları şartı bulunmalı,
- İşveren, sendika üyesi olan – olmayan işçiler arasında ayrım yapmalı,
- İşçiler sendika faaliyetlerinde bulunmasından dolayı işten çıkarılmalı veya farklı işlem görmeli,
Sendikal Tazminat Davasında İspat Yükü
İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür. (6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu m.25/6)
Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur. (6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu m.25/7) Yasal düzenlemelerden görüleceği üzere iddialarını ispatla yükümlü olan taraf ağırlıkla davacı işçidir.
Sendikal Tazminat Hesaplama
Sendikal tazminat hesaplama konusuna Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda yer alan “Sendika Özgürlüğünün Güvencesi” başlığı altında yer verilmiştir. Buna göre ilgili kanun maddelerine aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. İşçinin bir yıllık ücret tutarı minimum düzeyde belirlenen tazminatı ifade etmekle birlikte uygulamada hesaplanan sendikal tazminatta işçinin kıdemi de göz önünde bulundurulmaktadır. Netice itibariyle, mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından yapılacak olan sendikal tazminat hesabında; işçinin son brüt ücreti, kıdemi ve varsa iş sözleşmesinde yer alan tazminata ilişkin özel hükümler dikkate alınacaktır. Bu tazminata davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faiz işletilecek gelir vergisinden muaf tutularak hak sahibi işçiye ödenecektir.
Hak Düşürücü ve Zamanaşımı Süreleri Nasıldır?
Sendikal tazminata ilişkin hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Ancak sendikal tazminat 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Nitekim 4857 Sayılı İş Kanunu Ek Madde 3 ile bu husus, “İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır;
a) Kıdem tazminatı.
b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat
c) Kötüniyet tazminatı.
d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.” şeklinde ifade edilmiştir.
Sendikal Tazminat Davası Tarafları Kimdir?
Sendikal tazminat davası taraflarında davacı olarak işçi davalı olarak işveren bulunmaktadır. Bununla birlikte, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda işverenin bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla bu dava sendika üyesi olan işçi tarafından açılabildiği gibi sendika üyesi olmayan işçi tarafından da açılabilmektedir.
Sendikal Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunun görev konusunu düzenleyen 5. Maddesi uyarınca sendikal tazminat davasında iş mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise devamında yer alan 6. Maddeye göre davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi veya davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Sendikal Tazminat Davası Ne Kadar Sürer?
Sendikal tazminat davası ilk derece hukuk mahkemelerinde genellikle 1-1,5 sene içinde görülüp karara bağlanmaktadır. Daha sonrasında başvurulan kanun yolları süreci düşünüldüğünde ise bu süre 2 seneye kadar uzayabilmektedir.
Sendikal Tazminat Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 25.3.2021 Tarihli, 2020/9-6 E., 2021/342 K. Sayılı Kararı
“…70. Somut olayda uyuşmazlık konusu olan sendikal tazminatın hangi ücret üzerinden belirlenmesi gerektiğine yönelik düzenlemelere de değinmek gerekir…72. Sendikal tazminat, asgari miktarı kanunla belirlenmiş bağımsız bir tazminattır. 6356 Sayılı Kanun sendikal tazminatın asgari miktarını “işçinin ücretinin bir yıllık tutarı” olarak belirlemiş, söz konusu tazminat için üst bir sınır öngörmemiştir. Bir yıllık tutara ilişkin kısım kesin ve götürü niteliktedir. İşçi bu fesihten doğan hiçbir zararı bulunmasa da ücretinin bir yıllık tutarında tazminata hak kazanır. Buna karşılık bu tutarın üzerinde bir tazminata da hakimin takdirine bağlı olarak hükmedilebilir. Bu çerçevede göz önüne alınacak tazminat miktarının hesabında kanuni düzenleme olmamakla uygulamada esas alınacak ücret “dar anlamda ücret” yani “işçinin en son giydirilmemiş (çıplak) ücreti” olarak belirlenmiştir (Narmanlıoğlu,Ü.:İş Hukuku II Toplu İş İlişkileri, İstanbul 2013, s.167).
73. Somut olaya gelince; ilk derece mahkemesince asıl ve birleşen dava hakkında 22.01.2018 tarihinde karar verildikten sonra davalı vekilince süresinde gerekçeli istinaf dilekçesi ile istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 Sayılı HMK’nın 341., 355. ve 357. maddelerinde yer alan hükümler doğrultusunda gerekçeli olarak ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin inceleme yapılarak istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak asıl ve birleşen dava hakkında yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. 74. Şu durumda yukarıda yapılan açıklamalar ile somut olaya ilişkin maddi ve hukuki olgulara göre; ilk derece mahkemesi kararını istinaf eden davalı vekilince 27.02.2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde istinaf sebepleri “başvuru sebepleri ve gerekçelerimiz” başlığı altında somutlaştırılmış olup taraf vekilince mahkemece hükmedilen sendikal tazminata yönelik bir istinaf sebebi ileri sürülmediği ve istinaf dilekçesinin tümü bir bütün olarak değerlendirildiğinde de bozma konusu olan sendikal tazminatın istinaf sebebi yapılmadığı, sendikal tazminatın hangi ücret üzerinden hesaplanacağı hususunun da kamu düzenine ilişkin olmadığı gibi sendikal tazminatın hesabına esas ücretin belirlenmesinin kanunun açık hükmüne aykırılık teşkil etmediği dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı vekilince istinaf sebebi yapılmadığı ve bu durum kamu düzenine ilişkin bulunmadığı gerekçesiyle re’sen nazara da alınmadığı belirtilerek verilen direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır…”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 11.5.2022 Tarihli, 2022/4307 E., 2022/5784 K. Sayılı Kararı
“…Sendikal tazminatın hesabı ve boşta geçen süre ücretinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır…2. Sendikal tazminat 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir. 3. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 Sayılı Kanun’un 21. maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 Sayılı Kanun’un 21. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 Sayılı Kanun’un yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez. 4. İşe iade davasında belirlenen işçinin 1 yıllık brüt ücreti tutarındaki sendikal tazminat, işverene başvuru ve işe başlatılma şartına tabi olmaksızın belirlendiğinden, ücret geçersiz olduğu belirlenen fesih tarihindeki ücret kabul edilmelidir. 5. Somut olayda, davacının iş sözleşmesi işverence feshedilmiş olup, davacı tarafından açılan işe iade davasının yargılaması neticesinde feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, kararın kesinleştiği, davalı işverene yasal süre içerisinde işe başlama müracaatı yapıldığı, yasal süre içerisinde davacının işe başlatılmadığı anlaşılmaktadır. 6. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hak kazandığı sendikal tazminat alacağı, geçersiz olduğu belirlenen fesih tarihindeki (02.06.2017) ücret kabul edilerek hesaplanması gerekirken davacının işverence işe başlatılmadığı tarih olan 13.08.2018 tarihindeki ücreti esas alınarak hesaplanması ve mahkemece hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…”